Herkese merhabaaa! Sonunda yeni bölümle geldimmm! Bu ara yazmaya hiç vakit bulamamıştım geciktiği için özür dilerim. Simdi birkaç şeyden bahsedeceğim. Lütfen bilgi vermek amaçlı yazdıklarımı da sabırla okuyun. : D
instagram: nurakyol123
Okuduktan sonra yıldız vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnnn : ) Umarım seveceğiniz bir bölüm yazabilmişimdir.
Son olarak multimedia: Bizimkilerin evi ve kitaplığı. Bende istiyorum! Bende bende! : )))
***
Bazen dünyanın en talihsiz insanı olduğumu düşünürdüm yukarıdaki varlığını hatırlatır: "Bu kadar kendini acındırma dostum. Nankörlük ediyorsun ."derdi. Ama şu an gerçekten kötü bir durumdaydım.
Ton ton nene dediğim teyze panter edasıyla Anıl'ın üzerine atladığında asıl o zaman yıkıldım. İçimde garip bir şeylerin oynadığını, paramparça olduğunu hissettim. Göğüs kafesini oluşturan her kemik titreyerek yerinden oynamıştı. Kalbime sancılar saplanmıştı.
Anıl dokunulması bir varlık mıydı ki gelen geçen üzerine atlıyordu?
Gözlerimi sımsıkı kapatıp arkama döndüm. Daha fazla bu manzarayı görmeye dayanamazdım. Şuracıkta ölüp gitsem ne güzel olurdu. Bayılsam da olur Allah'ım. Ne dersin? Anlaştık mı?
İçim dışım cinayet işleme isteğiyle dolmuştu. Bu his neyin nesiydi bilmiyordum. Gerçek şu ki Anıl'a yaklaşan tüm kadınlara karşı şiddet eğilimim vardı. Oldukça saçma ve saplantılı bir akım olduğunun elbette farkındaydım. Ancak kendimi durduramıyordum. Anıl beni delirtiyordu. Anıl'a yaklaşan tüm hemcinslerim beni çıldırtıyordu. Garip ve çalkantılı hayatım dengelerimi altüst etmiş olmalıydı. Böyle hissetmemin başka bir nedeni olamazdım. Teyzeyi bile k... Herneyse!
"Ah yavrummm. Ne oldu sana böyle? Kim yaptı? Ayy! O alçı mı? Elleri kırılasıcaaa! Nasıl kıydılar sanaaaa!"
Teyzenin bitmek bilmeyen, hiç tükenmeyen yakınmalarının, beni sinir etmekten başka bir işe asla yaramayan yakarışlarının sadece küçük bir kısmını dinleyebilmiştim. O kadar hızlı konuşuyordu ki ne dediği bile anlaşılmıyordu. Ayrıca Allah'ım sesi! Kulaklarımı tırmalıyordu. En nefret ettiğim şeylerden biri cırt sesi olan insanlardı. Yani gelmek istediğim nokta şu ki bizim buradan hemen kaçmamız gerekiyordu!
Başım ağrıyordu. Sinirden damarlarım zonkluyor, ellerim titriyordu. Anıl hayatıma girmeden önce ben gayet sakin, sevgi dolu bir insandım. Anıl benim iyi yönlerimi soğurmuştu.
Dipten gelen bir "Ah!" sesiyle kendimi öne attım. Her şey Anıl için! Daha fazla ayakta durup yorulmaması için! An itibari ile kendimi feda etmiştim.
Teyzenin bir kolunu Anıl'ın boynundan kurtarır kurtarmaz araya sıkıştım. Bunu neden yaptın Aslı? Yakınmak için çok geç!
İçimdeki ses bana Anıl'ı kurtarmam gerektiğini söylemişti. Dolaylı yoldan da olsa tüm suç onundu. Borçlu olduğum için yapmıştım. Evet, Anıl'a borçluydum. Benim yüzümden başına gelmeyen kalmamıştı. Adam hastaneden yeni çıkmıştı, teyze hiç susmadan konuşuyordu. Ben bile yorulmuştum burada.
Teyze ile Anıl'ın arasında bir ara ciddi ciddi sıkıştım. Hatta düşmeyeyim diye Anıl beni tutmak zorunda bile kaldı. Elinin şu an tam olarak popomun üzerinde olduğunu elbette size söylemeyeceğim. Sinirlerim yeterince bozuldu zaten. Tüm aksilikler Aslı'yı bulmazsa olmazdı zaten!
"Nefes alamıyorum."diyen Anıl'a neredeyse kükreyerek cevap verdim.
"Tut o zaman!"
Allahtan teyze insaflı çıkmıştı. Geri çekilip bana tuhaf tuhaf baktığında bende ona kaşlarımı çatarak garip garip baktım. Geri adım atacağımı düşünmüyordu değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aranan Anne Bulundu! | Tamamlandı
HumorHayata, dertlere, sıkıntılara kısa bir mola! Azıcık gülmek isteyenler buraya :)