7. Bölüm

46K 2.4K 43
                                    

Not: Selam dostlarım. Yeni bölüm sizlerle. Birkaç şey söylemek istiyorum. Bu bölümü telefondan yazdım ve hatalarım fazla olabilir. Kusura bakmayın bilgisayarım bozuldu.  Umarım bölümü beğenirsiniz.

Ayrıca facebook grubumuza katılmak isterseniz adı "Nur Akyol ~ Düşler Diyarım" hepinizi beklerim.

Multimedia: Gaye'nin düğündeki hali.

O akşamdan sonra hayatım köklü bir değişime uğramıştı ve büyük gün nihayet gelmişti. Geçen bir haftada neler mi olmuştu? Neler olmamıştı ki... Bol miktarda koşuşturmaca, bir tutam küplere binme, bir tutam da yorgunlukla karışık bir hamur çıkmıştı ortaya. Bedenim adeta hamura dönmüştü. Bu konuda ciddiydim. Bir haftadır nereye çekerlerse oraya gidiyordum. Bir yandan Anıl, bir yandan annem diğer yandan da kızlar! Yedi gün geçmek bilmemişti.

Vazgeçmenin eşiğine yüzlerce kez gelmiştim. Ne zor işmiş yahu evlenmek!

Altıncı günün akşamı tam olarak sakız kıvamındaydım. Çekiştiriyorlardı uzuyordum ama hareket edemiyordum. Yetmemiş gibi bir de başıma kına gecesi zırvalığı çıkmıştı. Annem kalk diyordu, kızlar hazırlanmamız lazım diyordu, Anıl çok güzel olacak diyordu. Aslı'nın hali yoktu!

Elbette henüz kimselere bu düğünün gerçek olmadığını, sadece formalite icabı olduğunu söyleyememiştim. Kızlar benden meraklı çıkmıştı. Ailem desem kızlardan meraklı! Nefes alamıyordum.

Anıl'ı tüm bunları bana yaşattığı için, mecbur kıldığı için öldürmek istiyordum. Nafile! O da annemlere uymuş, bu evliliğin neden ve niçin yapıldığını tamamen unutmuştu. Son golü atan ve şampiyon olan yine kendisi olmuştu. Babamın "Balayına gidecek misiniz kızım?" diye sorması ise ortamda tam olarak bomba etkisi yaratmıştı. Babamın son zamanlardaki davranışları her şeyi içinde yaşadığının adeta bir kanıtıydı. Turşumu kurma hayallerine ne olmuştu? Beni evlendirmeye dünden razıymış da haberim yokmuş! Bir de balayı çıkmıştı başımıza. Oh ne ala!

Anıl'ın "Elbette gideceğiz babacım. Aslı ile bir yer kararlaştırdık bile."deyişi ile babamın gülmeye başlayan yüzü beni sinir etmişti. Yuh sana adam! Tüm bunlar olurken ben ne zaman bu işi konuştuğumuzu düşünüyordum. Beynim beni yanıltmıyorsa Anıl ile balayı zırvalığının b'sini bile konuşmamıştık.

"Aa evet babacım. Hallettik biz o işi."diyerek onay vermem ise gözlerin üzerimden uzaklaşmasına neden olmuştu. Yine aklımdan geçenlerle hareketlerim birbirini tutmuyordu. Hayırlısı!
Annem ise beni şaşırtarak sessiz kalmıştı. Halbuki ondan en büyük darbeyi bekliyordum. Bir kaç saniye geçtikten sonra beni yanıltmadığını anladım.
"Kına gecesi için alışveriş yapmak lazım. Pat diye evleniyorsunuz. Nişan yapamadık zaten."demesi geceye damgasını vurmuştu. Kına gecesi mi? Hayır! Nefes almayı unutmuş bir halde Anıl'ın yüzüne baktığımda onun gayet keyifli olduğunu görmem beni bir kez daha hüsrana uğratmıştı. Kaderime razı gelip on numara şutu beklerken kulaklarım arka fondan gelen "ooooooo" seslerini duyar gibi olmuştu. Anıl ikinci kez şampiyon olacaktı. Hissediyordum!

"Tabii çıkarız annecim. Yarın halledelim."

Ağzım yine beş karış açık Anıl'a bakarken sağ gözümün kapağı titreme yapmaya başlamıştı. Ne kadar çabuk alışmıştı bize, aileme, kızlara? Görseniz benden iyi anlaşıyordu herkesle. Tek sorun vardı. O da aramızda erimeye bile başlamamış, daha çok donan buz dağlarıydı! Anıl ile gerekmedikçe yalnız kalmıyor, çok fazla konuşmuyorduk. Aslında ikimizde birbirimizden kaçıyorduk. Ne kadar kaçabilirsek artık bende bilmiyordum. Günler çabucak geçiyordu. Çoğu alışveriş, evin ihtiyaçları bilmem neyle yok olup gidiyordu. Hazırlıklar tam gaz devam ederken dbu konu hakkında düşünmeye fıraatım bile olmuyordu. Annemler biz geldikten iki gün sonra İstanbul'a gelmişti. Olaya el atmışlar iş güç demeden dediklerini yaptırmaya karar vermişlerdi. Ben işten izin almıştım. Anıl da öyle yapmıştı.

Aranan Anne Bulundu! | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin