Fulya'nın anlatımıyla. oylamayı unutmayın.
"Erkek adam rejime girer mi oğlum? N'olur hanımın mı beğenmez seni?"
Ufuk'un söylediğiyle beraber Anıl'a döndüğüm zaman gülümsedim ve o an yanımda oturan Beste kıkırdayarak küçük ellerini, benim koluma sıkıca sardı.
Şuan hep beraber okul kantinindeydik.
Anıl Ufuk'a ters ters baktığı zaman, "Sana ne oğlum?" diye sordu. Onları dinlerken kahvemden bir yudum aldım ve elimi Beste'nin bacağına yasladım. "Yemek istemiyorum işte. Sen ye. Bekar adamsın, ayı kadar olsan da bir şey olmaz." Ufuk elindeki poğaçaya dikkatlice bakıp, "Cık," dediği zaman elindekini yere bıraktı. "Sen öyle söyleyince benim de yiyesim gelmedi şuan. Bekar adamsın diyince de üzüldüm."
Asya Ufuk'a ters bir bakış attı. Bunu sadece Ecem ve ben fark ettik.
"Üzüldün mü?" dedi Anıl. "Üzülme diye gerçeği de mi söylemeyelim be oğlum?"
"Ya kes," dedi Ufuk kahvesinden büyük bir yudum aldığı zaman. Asya Ufuk'a yan gözlerle bakmaya devam ettiği sırada Ufuk saçlarını düzelterek, "Yakışıklı adamım." diye mırıldandı. "Bana kız mı yok?"
Ecem ona dik dik baktı. "Var mı?"
"Var tabii." dedi Ufuk. Ardından yüzünü buruşturdu. "Sizin gibi toxic ilişki yaşayacağıma bekar kalırım abi. Bir iyisiniz bir kötü." Ecem gözlerini devirerek derin bir nefes aldı ve "Biz kötü değiliz." dedi. "Sadece sevgili olana kadar çok kavga ediyorduk o kadar. Bence sen Anıl'ı benden kıskanıyorsun." Ufuk buna gülerken, "Götüm," diye mırıldandı. "Sevgililermiş. Her saat başı kavga, her dakika başı trip, her saniye başı tartışma. Böyle ilişki mi olurmuş?" Ardından kahve bardağını masaya koydu. "Olmaz, değil mi Asya?"
"Bulaşma bana."
"Niye? Yabani misin? Isırır mısın beni?"
"Öyleyimdir." dedi Asya ve önündeki test kitabını açtı. "Yaklaşma." Ufuk bıkkın bir nefes aldı ve ona dönüp, "Ne oluyor sana bu aralar?" diye sordu. Bu soruyu onun ağzından her gün duyuyordum. "Benim küçük Asyam'a n'olmuş? Biz seninle saklambaç oynarken bile aynı yere saklanırdık, ebelemece oynarken bile birlikte ebe olurduk. Ne zaman bana düşman olmaya karar verdin kızım? Büyüdükçe ağzıma sıçıyorsun."
"Keşke hep çocukluk arkadaşı olarak kalsaydık." dedi Asya. "Ya da ikimiz de çocuklukta kalsaydık, büyüyünce ayrılsaydık. Ayrıca sen benim peşimden ayrılmazdın, diğer çocuklarla arkadaş olurum diye. Küçükken de böyle cıvıktın ve peşimi bırakmıyordun."
"Senin ne derdin var harbi?" diye sordu Ufuk. Ardından Asya'ya göz kırptı. "Aşk meşk işleri mi? Söyle abin halleder." Etrafına baktı. "Kim o şanssız çocuk?"
Ecem kısık sesle, "Geri zekalı.." diye mırıldandı ve Beste de ona katıldı.
Asya bir kaç saniye durdu ve devam etti. "Sensin."
Kısa süreliğine nefesimi tuttuğum zaman gözlerimi Ufuk'a çevirdim. Masada olan herkes donuklaştı. O an Ufuk anlamaz bir surat ifadesiyle Asya'ya bakmaya devam ettiği zaman masada oluşan ölüm sessizliğini bozan tek şey Ecem'in Ufuk'a ettiği sessiz küfürlerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
12.12 (gxg)
Чиклит"Her tarihin bir anlamı vardır. Her tarih bir anlam taşır." 12.12.21