2.0

227 29 11
                                    

Boynuma sarılıp, "Affettin ama değil mi beni? Kızım ben senin iyiliğin dışında hiçbir şey istemedim ki!" diyen Ecem'e karşılık hevessizce başımı sallarken şuan o, ben, Anıl ve Asya birlikte bahçeye iniyorduk. Ecem bana iyice sırnaşmış, kolunu da omzuna atmış bir sürü soru sorarken benim gözlerim umursamazca etrafımda geziyordu fakat Ecem asla susmuyor, bir şeyler söyleyip duruyordu. Bense ona nazaran fazla sessiz ve ruhsuz bir şekilde yanında öylece yürürken onu dinliyordum. "Bir şey söylesene Beste, niye susup etrafı röntgenliyorsun sen öyle? Dilini mi yuttun?"

Derin bir nefes alıp Ecem'e döndüğüm zaman, "Seni affettim Ecemcim." dedim ve kolunu omuzumdan çektim. "Şimdi biraz beni salar mısın lütfen? Boğuldum da senin yüzünden." Ecem şirince gülümserken bu sefer de ellerini koluma doladı ve "Sen bensiz yapamazsın zaten." dedi. "Ben olmazsam sen kimden akıl alırsın?" Sesimi biraz kıstığım zaman hafif kinayeyle, "Bence sen kendi aklını kendin için kullan Ecem." dedim ve göz ucuyla telefonuyla ilgilenen Anıl'ı gösterdim. Ecem bir anda donup Anıl'a bakakaldığı zaman Anıl, bana gözlerini çevirmeden, "Kız haklı." dedi ve o an dayanamayıp, "Kulakların kaç metre?" diye sordum. Duymaması için bilerek sesimi kısmıştım fakat Anıl beni duymuştu.

Asya buna gülerken, "O her şeyi duyar Beste." dedi. Ve ardından, "Bilmiyorsun sanki.." diye ekledi. Bir kaç gündür aramızda çok sessizdi ve biz bunun nedenini az çok anlıyorduk fakat Asya bizimle bu konuyu konuşmak istemiyor, iyiyim diye bizi geçiştiriyordu fakat iyi olmadığını biz anlıyorduk. Onun meselesi Ufuk'tu. Ufuk'un meselesi Nil'di. Nil'inse meselesi Fulya... Fakat Ecem Ufuk'a, Nil'in Fulya'dan hoşlandığını söylemişti. Ecem'in dediğine göre Ufuk donup kalmış, bir kaç saniye sonra başını sallamış ve Ecem'in yanından sessizce ayrılmıştı. Anıl onunla konuşurken Ufuk Anıl'a, "Nil iyi kız. Hoş kız. Fakat benden hoşlanma ihtimali yok. Yavaş yavaş vazgeçmeye çalışacağım ve kendi hayatıma bakacağım." demişti.

Bu iyiydi. Bu iyiydi fakat Ufuk, Asya'nın ondan hoşlandığını anlayamayacak kadar aptaldı. Ve Asya da Ufuk'a ondan hoşlandığını söylemeyecek kadar korkaktı.

Benlik bir durum yok tarzında omuz silkerken, "Duysun." dedim. "Benim işime gelir. Hep Ecem beni sıkıştırmayacak ya?" Hep birlikye Ufuk'un oturduğu banka doğru ilerlerken Asya'nın hafiften duraksadığını hissettim. O kadar iyi bir arkadaş grubuyduk ki herkesin ilişkisi bir garipti. Ufuk Asya'ya arkadaş gözüyle bakıyor, Asya'ysa Ufuk'u seviyordu. Ecem'le Anıl sürekli inatlaşıyor, keçi gibi tartışıyordu. Nil de benim hoşlandığım kızı seviyordu. Bense Fulya'dan hoşlanıyor, Sedef'e de yakınlık gösteriyordum. Gerçekten de harika bir arkadaş grubuyduk. Tek bir tane bile normal insan yoktu.

"Adaya dönmek kısa sürdü." dedi Ecem Ufuk'un yanına oturur oturmaz. "Noldu lan? Kovuldun mu gittiğin yerden? Geri mi geldin kürkçü dükkanına?" Ufuk umursamazca omuz silkerken, "Uğraşma benimle." dedi Ecem'e dik dik baktığım sırada. "Yoksa her birlikte yürüdüğümüz zaman seni hep Anıl'ın üzerine iterim." Anıl buna hafifçe gülerken Ecem, Ufuk'un koluna ufak bir yumruk attı ve ardından, "Aklından bile geçirme." dedi. "Kafanda saç bırakmam Ufuk. Kel kalırsın. Tüm havan söner sonra." Ufuk ellerini saçlarına götürdüğü zaman, "Beni kızlar kel de sever." diye böbürlendi. "Değil mi Asya?"

12.12 (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin