Pazar gununun oglesinin ilk dakikalarıydı. Gunes, "Yaslı Moruk"un bile daktilosu basına oturup sadece "edebi sinegini" izleyebildigi sıcaklıga yaklasıyordu. Yatagında saga sola donuyordu ama bu pek bir cozum sayılmazdı. En sonunda daha fazla terleyen vucuduna karsı koyamadı ve dogruldu, kafasını yastıklarının arasına sıkıstırdı sıkı sıkıya. Yastıklarını kalabalıkta kaybolmaktan korkan bir cocugun annesinin, babasının ellerini endiseyle tutması gibi kavrıyor ve cevresindeki kalabalıgı gormemek icin gozlerini kapatıyor gibiydi ve ne yazık ki bu bitkin dusurucu sıcagın altında ne annesinin ne de babasının onu kollarından tutup havaya kaldırabilecek halleri yoktu. Kacınılmaz olan gune nihayetinde yavas ve uyusuk adımlarla basladı. "Once muzik" dedi banyoya dogru gideken ve bedeni kadar uyusuk olan ruhunu uyandırmak icin yuksek ritimli birseyler actı. Ses konusunda cimri davranmıyordu, haftasonu butun komsuları aileleriyle biryerlere giderlerdi, malum bir cogu memurdu ve boylesine bir gun bircogunun aranıyor posterleri ile ilan verecegi cinstendi. "Acaba bugunu evde geciren birileri var mıdır?" sorusu ise onun aksine aklının golgelerinde serin ve akla yatkın zaman geciriyordu. Yine de bu soruyu cevaplamaktan kacındı, baskalarına rahatsızlık vermek onun tipi degildi, fakat kendi keyfini de bozmak istemiyordu ozellikle de o anki tek keyfini. Banyoya girdi ve bir dus almak icin sampuanını aradı, az sonra sampuanının bittigini hatırladı. Neyse ki gecen gun yolda deneme urunu olarak dagıtılan kucuk sampuanlardan birini almıstı, pek guvenmiyordu bu tur urunlere....Ilık dusun iyi gelecegi fikri aklında daha da baskın olmaya basladıgında "....sanırım yuksek basınc oldugunda neden yagmur yagdıgını anlayabiliyorum artık..." dedi su dudaklarından asagı akarken ve absurd sesler cıkmasına neden oldu, "nasıl ve nerede yagacagı konusunda daha baskın bir tercihi ya da fikri oldugunda yagıryor, bize gore ansızın oysa ona gore ne kadar da anlamlı...." Banyodan cıktı ve guzelce kurulandı, zira bu sıcakta vucudundaki tum sıvılar onun icin ayrı bir rahatsızlık vericiydi. Ardından biraz alısveris yapması gerektigini hatırladı, ustune birseyler giydi, kulagına kulaklarını taktı her zamanki gibi, bu onun yabancı seslerden kacıs yoluydu....İkinci ya da ücüncü sahıslar ve onların konustuklarını pek umursamıyordu. Sokaklarda cok fazla insan yoktu, cogu biryerlerde oturmuslar konusuyorlar, yemek yiyor ya da iceceklerini yudumluyorlardı. "Bugun yollar guzel, bugun kaldırımlar guzel, yine de ruzgarlı bir gun cok daha guzel olabilirdi" dusunceleri aklının kıyısında keyif surmeye baslarken bir park gordu, sasırtıcı derecede yalnız ve kucuk bir park....Bir iki salıncagı , kaydıragı ve tahterevallisi haricinde hicbirseyi olmayan bir park....Saga sola bakınarak parka yaklastı, nedense tedirgin olmustu ve boylesi bir gunde tedirginlik hic de hos karsılanan bir his degildi. Parkın etrafına son bir goz attıktan sonra kapısından iceri girdi ve bir kac adım sonra oldugu yerde dikili bir tas gibi beklemeye basladı. Parkın yalnızlıgını tekrar tekrar farkettikce uzerine bir urpertinin serpiştirildigini farkedebiliyordu. En yakınındaki salıncaga dogru ilerledi, buyuk ve karsılıklı iki insanın oturabildigi bir salıncaktı bu, bir sure ayakta sallanarak hızlanmasını sagladı ve ardından yarı oturur yarı yatar bir halde salıncaga iyice kuruldu. Gunesin altında sallanıyordu ama umrunda degildi. Sallanırken basını az once geldigi yone cevirdi ve yanlarından gectigi kafelerde oturan insanları gordu ama onlara aynı gozle bakamıyordu artık. Sanki parkın gozlerinden, parkın hislerinden....Sonra dusunmeyi bıraktı ve gokyuzune cevirdi gozlerini, bulutlar hızın sakin halinde ilerliyorlardı ve hic de aceleleri yoktu, tıpkı kendisi gibi....Uzun sure sorna bir salıncakta bu kadar rahatlamıs olmanın verdigi rahatlıkla: "hergun emirler alan ve hepsini harfiyen yerine getiren, onlar bitince baskalarına emir yagdıran kıdemli insanlar oldukca etrafında, bu park her daim yalnız kalır tabi ki!"dedi bir sure sessiz kaldı ve ekledi "gunesin sıcagından kacmanın yolunu yine onun himayesinde bulmam da ilginc tabi"....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sehrin Yalnızlıgı
SonstigesSoguk sehir duvarlarının, bir insanı kucaklayarak usutmesini anlatan, kahramanı olmayan ve bir kahramana gerek duymayan bir hikaye