Bestele özlemini, notalara dök aşkını, hafif bir ses tonuyla küçük dilin ile söyle şarkını. Ne kadar özlem gidere bilirsin ki. Ruhunun direğinin ne kadar çürük olduğunu anlata bilirmisin? Temelimiz de ki hasarları ağır şarkılar ile güçlendirmek yıktı ruhumuzu, kimi zaman pskolojimizi bozdu çoğu zaman ağlattı göz bebeklerimizi. Eşsiz olan ruhun kanatlandı bazen gök yüzüne, kırptın kanadını gökten yere çakıldı duyguların. Hafif yağmur esintisi ile büyüledi aşk bizi,şiirlerin kafiyelerini uyduramamak gibi düzensiz oldu aşkımız. Oysa ki hep yağmur taneciklerinde aramıştım seni, bir gün olur üstüme yağarsın diye, ama sen kuraklık verdin içime,kendinden esirgedin.
Boş verelim şimdi hislerin negatif yönünü, sepya gibi olsada hayatımız taş basmalıyız kalbimize. Ne kadar sızlatırdı dokularımızı, merhem olurmuydu dokunuşların? Şimdi ise kabuk bağlayan bir yara, geçtiğinde iz kalacak ve her daim seni hatırlatacak.