Bu kaçıncı baharımız , başlamadan bitti. Kuşlar yuvasını güneşe doğru ayarlıyamadan küsüp yerin dibine girdi güneş. Güller up uzun gökyüzüne kavuşacak gibiuyken kırıldı hiç uğruna. İmkansız aşkları üşütüp buz tutturan duygular, yenileşen kalbin modern sevgisiydi belkide. Şimdi ise anlatmam gereken aşk bencilleşen karakterin uykulara diz çöktürmesiydi.
Aşk uyutsa da beni ilk baharda kelebekler ile beraber canlanan dilek ağaçları savunur beni. Ne hatrı kalmışsa aşktan sevgiye kadar bir bez parçasında dalgalanırdı hayallerim. Çok pahalı olmuş hayaller, senin ile geçen zamanı düşünmek kaybediyor zamanımı, düzeltmem için çıkan planlar her bir boş bankta sorgulatıyor hislerimi, değişmeyen hisler, kesişen sevgiler arıyor gibi.
Kıskandıran aşklar etkilemiyor beni artık. Değişmeyen sen, aşkın kitabını yazan ben. Söylenen sözler anlamsız, açılan kapılar kırık, ruhumuz bencil, kalbimiz kırık. Dünyaya bakış açımız acı çektiriyor değil mi? O zaman susuyorum aşk! Hatıraları sen anlat. Yağmalansız sevgiler. Öğüt versin hisler, daha bir sıkı sarılsın yedi veren güller. Şimdi ise aşk sussun, beni sana sevdirsin hayat.
Kurgulanmış aşkı kurmaca yaşamaktansa bir destan gibi yaşasın aşk.