Yalvarılarak kurtarılmış bir aşkı yaşamak, güzel bir iltifat tan sonra kendini nefsine yenik düşmüş ve de mutsuz sanarsın. O her yenilgiyi sindiren ruhun daha bir zarar vermek ister kendine. Hiç yoktan uçurur gözlerimizden kuşları, susturur okyanusları boşa yaşatır hayatı. Aşk belki de böyle birşey teferruatı acı,önemsiz liği aşk. Zor olanda bu aslında onun için çırpınmak ve de mutlu etmek için çabalamak onun egoist yapısını ortaya çıkarmasının en kolay yoluydu. Deli gibi sevsende kendini üstün yapılı bir birey olarak kabullenmesi her geçen gün uzaklaştırıyor bizden.
Ezberlerden silinmesi gerekiyor aşk. Bağımlılık yapan kalbin inatla susturulması gerekiyor. Acı dan zevk alan ruhun sadist bir eyleme dönüşmemesi için mutlu kılmak gerekiyor hayatı. Yalnız başımıza mı? Şimdi ise milyonlarca hissi küçük bir saksıda ki çiçeğe dökelim ya da hayatı uğurlu kılmaya çalışan o kırmızı uğur böceklerine dökelim.
İnsanları mutlu etmek zordur aslında. Güzel bir söz de bile ses güzelliği isterler. Sevince bile kalbi sökmek isterler. Emin değildir, herkesi kendi sanar belki de düşünceleri kıtlaşmıştır. Aşk artık yaşanmıyor bence, yine de yolalım papatyaların yapraklarını yine kırılan onlar olsun.
Dökülsün milyonlarca hissin gökyüzüne,aşk uçuşsun gözlerinden. Özgürlüğe kavuşsun kalbin küçük bir mum karanlığında boşa yaşansın ömrün.