Ağır Abi

12. BÖLÜM

        Yahya sinirle gaza bastı. Esme tek kelime edemiyordu.

         Yahya arabayı evinin önüne parketti. Hiç bir kızı getirmediği evine Esme'yi getiriyordu o da sinirden.

- Içeri gir. Dedi Yahya belinden tutup içeri  yönlendirdi. Esme sert adımlarla içeri girdi.  Esme " Sen niye sinirleniyorsun anlamadım " dedi.
Yahya derin bir nefes alarak resmen kükredi " Anlamıyorsun öyle mi?" Esme hiç sesini çıkarmadan dik dik yüzüne baktı Yahya bu harekete daha çok sinirlendi " Düdük kadar etekle çıkıp barda oturuyorsun elin pezevengini kendine musallat ediyorsun sonra da neden sinirlendin diye soruyor musun?"  Esme  "Kendimi koruyabilirim Yahya hem ne bu tavırlar babam abim ya da kocam değilsin bu ağır abi zamazingosu bana sökmez" diyerek savundu kendini. Yahya ne kadar belli etmese de zamazingo kısmına içinden güldü. Evet Esme'ye sökmezdi ama Yahya şu anda kırmızı görmüş bir boğa gibiydi. Iki adımda Esme'nin burnunun dibinde bitti. "Sen benimsin Esme artık kafana göre barlara gidemezsin anladın mı? Nefes aldırmam sana" dedi öfkeyle. Esme dudaklarını birbirine bastırdı. Beyaz teni sinirden kızarmaya başlıyordu. " Sen bana sormadan kendini sahibim ilan edemezsin. İstediğimi yaparım" dedi Esme de öfkeyle.

          Yahya Esme'ye cevap vermeden dudaklarını dudaklarına bastırdı. Bütün öfkesini Esme'nin yumuşak dudaklarına akıttı. Esme kollarının arasında taş gibi duruyordu kıpırtısız. Yahya öpüşünü yumuşattı ve daha nazik bir şekilde tadına bakmaya devam etti. Esme karşılık vermiyordu sadece put gibi duruyordu Yahya pes ederek geri çekildi ve Esme'nin gözlerine baktı. Gri gözleri donuklaşmıştı sanki. Yahya elini kaldırarak şefkatle Esme'nin elmacık kemiğini sevdi baş parmağıyla. Esme sanki transtan çıkmış gibi silkelendi.  Derin derin nefesler alıyordu Yahya küçük bedenini kollarının arasına iyice çekerek sarıldı. Alnına bir öpücük kondurdu kendine engel olamadan. "Sana bağırmak istemiyorum ama sende bazı şeyleri anla Esme seni bırakmayacağım çok kısa bir zaman evet ama ben böyleyim bir karar verdim ve uyguluyorum biz birlikteyiz" Esme hala cevap vermeden kollarının arasında duruyordu sonunda Yahya biraz uzaklaşıp yüzünü inceledi Esme'nin gözleri Yahya'nın siyah gözlerini hedef alınca farketmeden sesli bir şekilde yutkundu. Yahya ondan bir cevap bekliyordu ve Esme sesine güvenmediği için başıyla onu onayladı. Yahya tekrar Esme'yi kollarına aldı. Bir süre o şekilde durdular sonunda Esme'nin karnı guruldayınca Yahya gülerek geri çekildi. "Seni beslesek iyi olacak sanırım yoksa içinden canavar çıkacak gibi duruyor" diyerek Esme'yi utandırdı. Esme ayağındaki topuklu ayakkabıları çıkararak banyonun yerini sordu Esme ellerini yıkarken Yahya da üstünü çıkarıp altına sadece bir eşofman altı giyerek Esme'nin yanına gitti. Esme sanki tekrar yaşam fonksiyonları yerine şimdi gelmiş gibiydi. Aynadan Yahya'nın çıplak göğsüne nefessiz bakakaldı önce sonra kendini toparlayıp "Yüzüne ne oldu?" diye sordu. Yahya aynada yüzünü inceledi. Pek hasar yoktu elmacık kemiği hafif morarmış ve kaşı yarılmıştı yüzünde fazla kan yoktu. Musluktan alan suyla avucunu doldurup yüzüne bir kaç defa şu çarptı ve yüzünü havluyla kuruladı. "Dövüştüm" dedi sadece Esme derin bir nefes aldı "Dövüştün? Kimle ve neden?" Diye diretti. "Stres atmak için tanımıyorum ara sıra yaparım bunu" dedi Yahya. Esme de "Pekala" diyerek konuyu kapattı.

         Birlikte mutfağa giderek buzdolabının başında durup öylece baktılar. Sonunda Esme "Tereyağda yumurta yiyelim mi?" Dedi. "Bana uyar çok aç değilim zaten hadi yap bakalım" dedi Yahya "Kaç yumurta yersin" "Iki tane yeter"  Esme hemen yapmaya başladı. Beş dakika sonra ikisi de önlerindeki tavaya bakıyordu. Yahya Esme'ye bir parça ekmek uzattı Esme de hemen ekmeğini tavaya bandırdı. O kadar iştahlı yiyordu ki Yahya yediğinden hiçbir şey anlamadı onu izlerken. Sessizce yumurtalarını yediler Esme tavayı bulaşık makinesine koyduktan sonra ağzını yıkamak için banyoya girdi tekrar. Çıkınca mutfakta sigara içen Yahya'nın yanına gitti tekrar "Geç oldu artık bir taksi çağırıp gideyim yavaş yavaş" dedi Esme. Yahya simsiyah gözlerini sigarasından Esme'nin gözlerine kenetlendi "Bu gece burda kalıyorsun" dedi Esme itiraz etmek için ağzını açtığında "Seçme şansın yok bebeğim bu gece birlikte uyuyacağız" diyerek Esme'nin cevabını ağzına tıkadı. "Gel üstüne  rahat bir şeyler vereyim de yatalım" diyerek ayağa kalktı. Esme'nin elinden tutarak onu yatak odasına çekiştirdi.  Odaya girdiklerinde Esme şaşkınlıkla dikildi Yahya da dolabınailerleyerek Esme için kendi tisörtlerinden birini çıkardı. Elindeki tişörtü hala şaşkın şaşkın bakan Esme'nin eline vererek eşofmanını çıkarıp kendini yatağa attı. Esme'nin hala harekete geçmediğini görünce iç gıcıklayıcı bir sesle konuştu "Gelip seni soymamı mı bekliyorsun bebeğim" Esme hemen harekete geçip banyoya girdi üstünü değiştirmek için. Yahya onun bu halini gülerek izledi. On dakika sonra Esme üstünde ona elbise gibi gelen Yahya'nın tişörtüyle yatak odasına girdi ve hemen yatağa yorganın altına girdi. Yahya ona doğru dönerek iyice kendine çekti. Esme ürkek gözlerle ona bakarken "Şimdi seni öpeceğim" dedi Yahya ve dudaklarını Esme'nin dudaklarına dokundurdu. Öpücüğü çok naifti içinde cinsellikten çok şefkat vardı. Esme de bir süre sonra ufak ufak ona karşılık vermeye başladı. Yahya aldığı karşılıkla hafifçe inleyerek öpücüğü derinleştirdi. Diliyle dudaklarını yalayıp aralamaya çalıştı. Esme dudaklarını araladığında Yahya onu korkutmadan hafifçe dilini önce dişlerinin üzerinden geçirdi sonrada kadife dilini tattı. Tadı cennet vaadediyordu. Yahya daha ileri giderek narin belini okşadı önce sonra da elini tişörtten içeri sokarak ipeksi tenini keşfe çıktı. Esme de onun omuzlarını tuttu önce sonra da elini gür siyah saçlarına saldırdı. Bedenlerinde hissettikleri kor ateşe rağmen birbirlerine dokunuşları kırılgandı. Yahya sonunda kendini geri çekerek Esme'nin başını omuzuna yaslayarak derin nefes aldı. Dudaklarını mis kokulu saçına bastırıp "Iyi uykular bebeğim" dedi beline sarılarak. Esme de iyice ona sokulup "Iyi uykular" dedi kedi mırıltısı gibi. Yahya gözlerini huzurla kapattı.