27. BÖLÜM

61.4K 1.7K 22
                                    

Yahya sinirle arabayı kullanmaya başladı. Biliyordu Burak Kara'nın başına dert açacağını çünkü yemekten sonraki toplantıdan hemen ayrılmış sağ koluna Esme'yi araştırması için emir vermişti. Yahya tabiki bunların hepsini Yusuf'un güvenlik şirketine bağlı olan ancak Burak Kara'nın yanında korumalık yapan adamından öğrenmişti. Salak diye geçirdi içinden Burak güçlüydü tabi yoksa kesinlikle 2. adam olamazdı Yahya'dan sonra başa geçebilecek kapasiteye tam olmasada sahipti. Esme'ye zarar vereceğini düşünmüyordu sadece onu istiyordu. Tabiki sadece istemekle kalırdı. Tek bir hatalı harekette Yahya onun fişini çekecekti. Şimdilik sadece bekleyecekti.

Yahya sonunda sinsi planlarını kafasından attı ve yanında put gibi duran Esme'ye kısa bir bakış attı.

Esme korku ve tedirginlikle onu izliyordu. Onu ne kadar tedirgin ettiğini farkedince eline uzandı. Buz tutmuş parmaklarını avucunun içine alıp ısıtmaya çalıştı.

Esme fısıltı gibi çıkan sesiyle

- Iyi misin? Diye sordu
- İyiyim bebeğim merak etme.
- Korkmamı gerektirecek bir şey var mı?
- Hayır yok. Şimdi konuyu kapatıyoruz tamam mı?
- Tamam. Dedi Esme de

Eve geldiklerinde Esme ayağındaki yüksek topukluları kenara çıkarıp kendini koltuğa attı. Yahya onun bu halini çok ailevi buldu. Sanki 10 yıllık evli bir çift gibi.

Yahya odasına girip üstünü değiştirdi. Oturma odasına döndüğünde Esme'yi yine aynı pozisyonda buldu. Gülümseyerek odaya tekrar dönüp kendi tişörtlerinden birini aldı. Esme'ye yaklaşıp elini sırtına koyup fermuarını açtı. Esme ona boş boş bakıyordu. Fermuar inince Yahya tişörtü Esme'nin kafasından geçirdi. Elbisenin yanlarından tutup aşağı çekerken Esme de kalçalarını kaldırarak ona yardım etti.

Sonunda Yahya' Esme'nin yanına oturdu. Ayaklarını kucağına çekip tabanlarına masaj yapmaya başladı. Esme kendini geriye atıp inledi. Yahya dayanamayıp ayağının üstüne öpücük kondurdu.

- Çok mu yoruldun bebeğim?
- Evet gerçekten yoruldum ve yarın işe gideceğim.
-Gitmek zorunda değilsin.
- Ne demek o rapor mu alayım?
- Yok komple bırakabilirsin.
Esme kahkaha attı
-Tabi hayatım işi bırakayım sonra?
- Evde beni beklersin yemek çoluk çocuk ne var yani?

Esme şok olmuş bir yüzle Yahya'ya bakıyordu. Yahya her ne kadar bunu şakayla karışık söylesede içten içe Esme'nin çalışmasını istemiyordu hatta yanından evinden markete bile gitmesini istemiyordu. O çok güzeldi ve kıskançlık Yahya'nın damarlarında zehir gibi geziyordu. Ama şimdilik sabırlı olacaktı.

Masaj yapan elleri yavaşça baldırlarına çıktı. Kalçalarına geldiğinde bacakları ayrık şekilde kucağına aldı. Esme alnını alnına dayadı. Gözlerini kapattı. Yahya ellerini saçlarına götürdü ve saldı. Uzun saçlarını parmaklarının arasından geçirdi. Kokusunu içine çekip dudaklarına yöneldi. Açlıkla öpmeye başladı. Elleri vücudunun her noktasında gezdirdi. Dudaklarını ayırdığında boğuk sesle
- İçinde olmaya ihtiyacım var. Dedi
- Bütün gece bana yaşattığın ızdırabı dindirmeye seni bana ait kılmaya ihtiyacım var.

Esme yarıya düşmüş göz kapaklarıyla ona bakıyordu. En sonunda ellerini omuzlarından çekip üstündeki tişörtü çıkardı. Sadece kiloduyla Yahya'nın kucağında farkında olmadan tanrıça gibi kurulmuştu.

- Ben seninim. Dedi

Yahya ellerini beline koyup hafifçe kaldırdı. Esme kalktığında alt eşofmanını aşağı indirdi. Tekrar Esme'yi kucağına indirirken iç çamaşırını yırtarak çıkardı kendini Esme'nin girişine dayadı. Ensesini tutup ağır ağır içine girdi. Tamamını içine aldığında hareket etmemesi için onu tuttu. Gözlerini kapatıp huzurun tadını çıkardı. Olması gerektiği yerdeydi. Bu his tamamıyla doğruydu. Yapbozun parçaları birleşmiş resim ortaya çıkmıştı.

Esme'yi yönlendirerek hareket etmesini sağladı. Acemiliği onu daha çok istemesini sağlıyordu. Esme kasılmaya başladığında o da kendini bıraktı.

Esme kendini göğsüne bıraktığında nefes nefese
-Bana sarılır mısın? Dedi

Yahya onu güçlü kollarıyla sardı. Alnını öpüp kokusunu içine çekti.

Bir süre sonra Yahya onun uyuduğunu anladı. Kucağında Esme'yle kalktı. Yatak odasına ilerledi Esme'yi yavaşça yatırıp yanına yerleşti. Esme mırıldandı sonra Yahya'ya dönüp elini beline sardı.

Yahya sevgiyle baktı.
- Iyi uykular meleğim. Dedi ve huzurlu bir uykuya daldı.

Sabah alarmın sesiyle Esme gözlerini açtı. Yahya yanında uyuyordu. Hemen alarmı kapatıp Yahya'yı uyandırmadan yataktan kalktı. Üstüne Yahya'nın tişörtlerinden birini geçirip banyoya girdi. Kısa bir duştan sonra mutfağa geçti.

Yahya'ya için çok mükellef bir kahvaltı hazırladı. Saate baktığında işe geç kalacağını anlayıp koşarak odaya girdi hızlıca eline ne geçirirse giydi. Ayna karşısına geçip saçlarını atkuyruğu yaptı. Yatağa baktığında Yahya hala uyuyordu. Esme onu uyandırmadan tekrar mutfağa ilerledi. Çantasından bir kağıt çıkardı.

Afiyet olsun
Seni seviyorum
Esmen.

Yazdı ve masaya bıraktı. Evden çıktığında taksi beklemeye başladı. Makam aracına haber vermeyi unutmuştu. 5 dakika sonra siyah son model bir araba önünde durdu. Şoför arabadan inip
-Esme Hanım ben sizi bırakacağım. Dedi
-Siz kimsiniz?
- Efendim ben babanın çalışanıyım.
- Peki hemen gidelim o zaman. Dedi Esme de gülümseyerek

Arka koltuğa oturdu. Adliyenin önüne geldiğinde teşekkür ederek indi arabadan.

Odasına geldiğinde derin bir nefes alarak koltuğuna oturdu 5 dakika sonra Ozan yanına geldi.

- Nasılsınız savcım?
- Iyiyim Ozan sen nasılsın ayrıca yalnız olduğumuzda sizli bizli konuşmayı kes benimle.
- Peki. İyiyim bende kahvaltı yaptın mı?
- Yok yapmadım. Sen?
- Simit aldım gelirken çay söyleyeyim de birlikte atıştıralım.
- Olur valla sen de o sırada 1 haftadır ne oldu ne bitti anlat bugün neler var?
- Tamam geliyorum hemen. Dedi Ozan gülerek.

Saat 2de Esme tefonu eline aldı. Yahya aramıştı 3 defa ama Esme çok yoğundu. Boşluk bulduğu için hemen aradı.

- Alo Yahya.
- Esme. Diye karşılık geldi Yahya'dan soğuk bir sesle
Esme derin bir nefes aldı
-Aradın açamadım özür dilerim.
-Farkettim açmadığını.
- Hayatım çok yoğundum 1 haftalık davalar birikmiş. Ne yapabilirim.

Esme Yahya'nın derin derin nefes aldığını duydu. Sanırım Sakinleşmeye çalışıyor dedi içinden.

En sonunda Yahya yumuşak bir sesle konuştu.
- Tamam. Kahvaltı için teşekkür ederim bebeğim tabi beni de uyandırıp birlikte yapsaydık daha güzel olurdu.
-Kıyamadım ben kıpırdayınca bile uyanmadın biraz dinlen dedim.
- Anladım bebeğim. Günün nasıl geçiyor?
- Hızlı ve yorucu senin. Dedi Esme gülerek
- Şirketteyim şu yetiştirme yurdu projesiyle ilgileniyorum.
- Offf ben onu tamamen senin üstüne attım üzgünüm yapabileceğim bir şey var mı?
- Şimdilik yok olursa söylerim merak etme. İşin kaçta bitiyor?
- 5te biter hayatım.
- Tamam bebeğim evde mi yiyelim yoksa dışarı mı çıkalım?
- Senin için sorun olmazsa evde yiyelim sen gelene kadar yemek yaparım hayatım bu akşam biraz çalışmam gerekiyor.
-Tamam görüşürüz o zaman.
-Görüşürüz hayatım. Dedi Esme

Bir süre sonra Ozan bir elinde beyaz orkideler diğer elinde siyah bir kutuyla odasına girdi. Esme şaşkınlıkla bakarken

Ozan
-Özel kurye getirdi sana. Dedi
- Kim göndermiş? Diye sordu sevinçle Yahya'dan başkası olamazdı.
- Bilmiyorum kart yok.

Esme büyük bir gülümsemeyle çiçekleri ve kutuyu aldı elinden.

Çiçekleri masaya koyup kadife kutuyu sevgiyle açtı. Yüzündeki mutluluk bir anda silindi.

Ağır AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin