Esme gözlerini güzel kokulara açtı. Yana döndüğünde yatağın boş olduğunu farketti. Ağır hareketlerle yataktan kalktı. Banyoya ilerledi. Ellerini yıkarken gece hayal meyal Yahya'nın parmağına taktiği yüzüğü gördü. Benzerini bir kez daha görmüştü. Yahya'nın parmağında. Sadece Yahya'nın yüzüğü daha erkeksi yapıya sahipti. Esme uzun uzun sağ yüzük parmağındaki kor gibi parlayan yakut yüzüğe baktı. Elinde sanki onun bir uzantısı gibi duruyordu. Sanki 20 yıldır parmağından hiç çıkmamış gibi. Baklava şeklinde uç noktalarından tutan 2 yılan kafası sanki taşa dişlerini geçirmiş gibiydi. Halka kısmı da yılan derisi şeklindeydi.
Esme içini çekerek kabullendi herşeyi. Ne olursa olsun ona bir şekilde inanıyor güveniyordu. Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa ilerledi. Kapı pervazına dayanarak Yahya'yı izlemeye başladı. Siyah kuzguni saçları dağılmış yataktan yeni kalktım görüntüsü sergiliyordu. Kahvaltılıkları masaya koyarken hareketleri seri ve zarifti. Yahya onu farkedince gözleri parlayacak baktı. Esme ona yaklaştı. Önüne geldiğinde parmak ucunda yükselerek dudaklarına masum bir öpücük bıraktı. Geri çekilirken Yahya güçlü ellerini beline sardı. Esme buğulu sesle- Günaydın. Dedi
Bu sefer Yahya ona masum bir öpücük verdi.
- Günaydın bebeğim.Sonra da alnını saçlarının birleştiği yeri öptü.
-Hadi otur. Dedi Yahya
- Yardım edeyim. Dedi Esme de
- Hayır otur sen hazır zaten. Dedi YahyaEsme masaya oturdu. Başlamak için Yahya'nın da oturmasını bekledi. Yahya da yerine geçince sessiz sedasız karınlarını doyurdular.
Yahya Türk kahvesi isteyip oturma odasına geçince Esme önce kahvaltı masasını topladı ardından da kahveleri yapıp Yahya'nın yanına gitti.
İkiside kahvelerini içerken birer sigara yaktı.
Yahya
- Bugün işe gitmeyeceğim ne yapmak istersin? Diye sorduEsme
- Aslında biraz konuşmak istiyorum. Ondan sonra farketmez. DediYahya
- Tamam o zaman konuşalım sonra da istersen alışverişe gideriz 1 hafta sonra katılmamız gereken bir nişan var. DediEsme konuya nasıl giriş yapacağını bilmiyordu. Kahvesinden bir yudum aldı ardından da sigarasından nefes çekti.
Lafa
-Önce ilişkimiz hakkında konuşalım sonra başka şeyler sormam gerek dürüst olacağını varsayıyorum. Diyerek başladı.Yahya başıyla devam etmesini belirtti.
- Bana söz hakkı vermeden beni buraya sürükledin. Itiraz etme hakkı vermeden hoş dürüst olmak gerekirse sana inanıyorum ya da inanmak istiyorum ama bir daha aynı şeyi yaparsan benden bu kadar derim.
Yahya keskin bir sesle dişlerinin arasından
- Olmayacak. DediEsme
- Pekala birbirimizi anladık o zaman. İşin gerçeği kadın meselesini bir kenara bırakırsak en çok ağırıma giden sonra söylediklerin.Yahya
- Esme. Dedi-Lütfen kesme bunları konuşalım sonra da mevzu kapansın hem aramızda hemde kafamda.
Esme derin bir nefes aldı.
- Ben senin gibi ağzında gümüş kaşıkla doğmadım. Ben 2 tane tişörtle liseye gittim. Yaşıtlarım partilerde cafelerde gezerken ben yetimhane temizlikçisi beni taciz etmesin diye köşe bucak kaçtım. Başıma neler geldiğini biliyorsun Bülent babayı bulduğumda bile bana yaptığı yardımların karşılığını verdim. Onu sevdim saydım gurur duymasını sağladım. Derslerden sonra çalıştım Bülent babanın bana gönderdiği parayı kendim için harcarken başka bir arkadaşım okusun diye çalıştım. Belki ağır gelecek ama senin gibi araba altımda baba parasıyla okumadım. Bugüne tırnaklarımla geldim anladın mı bezmedim yılmadım. Şimdi benim karşıma geçip parayla satılık imasını bırak düşünecek adamın ciğerlerini sökerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
General FictionSert duygusuz bir adam. Güzelliği başına bela olmuş bir kadın. Onları bir araya getiren intikam hırsı. İstanbul'un delikanlısı