26. BÖLÜM

60.4K 1.8K 28
                                    

Yahya öfkeyle Esme'yi süzdü. Üstünde göğüslerini hafif açıkta bırakan deri straplez bir elbise vardı. Deri bütün vücudunu sarıp sarmalamış dizlerinin altında bitiyordu. Ayağında ise sivri topuklu zarif süet ayakkabı vardı. Saçlarını sıkı atkuyruğu yapmış gözlerine de göz rengini ve şeklini ortaya çıkaran buğulu makyaj yapmıştı. Bileklerinde de gümüş bilezikler vardı.

Esme sadece güzel değil muhteşem seksi olmuştu. Bunu düşünen tek erkek o olmayacaktı orda. Ve Yahya hepsini şimdiden boğmak istiyordu.

Esme onun yüzünü görünce tebessümü söndü.
- Olmamış mı? Diye sordu endişeyle

Yahya gözlerindeki endişeyi görünce
- Tam tersine harika olmuş inşallah başım belaya girmez. Dedi

Esme o zaman gülümsedi.
Yanına yaklaşıp kulağına fısıldadı.
- Sadece yanına yakışmak istedim.

Yahya'nın yüzündeki öfke bir nebze olsun dindi.

Esme'nin elini tutup dışarı çıkardı. Arabaya bindiklerinde Esme arkalarında olan diğer arabayı farketti.

Yahya onun baktığı yere bakıp açıkladı.

- Arda ve 3 koruma daha.

Esme başını salladı. Endişeyle Yahya'ya baktı.
- Ben çok tedirginim. Diye itiraf etti sonunda.

- Endişe etmeni gerektirecek bir şey yok. Sadece yanımdan ayrılma kimseyle muhabbet etme. Ben senin yanından ayrılabilirim sonuçta bj toplantının bir amacı var. Ama o zaman da yalnız kalmayacaksın Arda yanında olacak. Dedi Yahya.

- Peki tam olarak ne olacak?
- Önce yemek yenecek sonra da kumar oynanacak.
- Anladım. Sen de oynayacak mısın?
- Evet istersen sen de oynarsın.
- Yaa tabi. Bunca yıllık servetini batırmak istemem canım. Dedi Esme gülerek.

- Merak etme batırmazsın bebeğim. Dedi Yahya da.

Geri kalan yolu sessizlik içinde bitirdiler.

Araba lüks bir villa önünde durdu. Yahya indiğinde Esme'nin kapısını açtı. Kolunu uzattı. Esme sevgiyle ona bakarak koluna elini koydu.
Giriş kapısından girdiklerinde Esme'nin ihtişam karşısında ağzı açık kaldı. Hemen kendini toparlayıp yüzüne nötr bir ifade oturttu. Arkalarından Arda ve Esme'nin daha önce görmediği 3 kişi daha vardı.

İçerde yaklaşık 40 kişilik grup belirli yerlere dağılmış ellerinde kadehlerle sohbet ediyordu. Yahya elini Esme'nin elinin üstüne koyarak onu yönlendirdi.

Onlar içeri girdiğinde herkes suspus olmuş onlara bakıyordu. Bir köşeye geçtiklerinde ortalıkta dolanan garsonlardan bir kadeh aldı Yahya. Esme yanında etrafı inceledi. Çok geçmeden yanlarına 45 yaşlarında bir adam geldi.
- Hoşgeldiniz. Dedi
- Hoş bulduk. Dedi Yahya Esme'nin daha önce hiç duymadığı buz gibi sesiyle.
- Birazdan yemeğe geçeceğiz baba. Dedi adam.

Yahya başıyla onayladı. Esme de onun kulağına fısıldadı.
- Neden sana baba diyor?
- Çünkü ben onların başıyım. Dedi Yahya da Esme'nin kulağına. Geri çekilmeden önce kulağının altını öptü.

Esme tekrar etrafı inceledi. Buraya gelen kadınların yanında kendisi rahibe gibi kalmıştı. Gülerek Yahya'ya döndü.

- Birde bana sinirlendin buradaki bayanların yanında rahibe gibi kaldım. Dedi

Yahya da ona güldü. O sırada yanlarına bir çift geldi.
- Aman tanrım Sarrafoğlu'nun yüzünde bir gülümseme mi gördüm. Dedi adam.

Esme başını çifte çevirdiğinde genç yakışıklı bir adam ve aman aman güzel olmasada güzelleşmek adına çıplaklığına sarılan boya küpü bir kadınla karşılaştı. Adam ona sanki içini görmeye çalışır gibi bakarken kadın hınç dolu bir kıskançlık ve küçümsemeyle bakıyordu. Esme hemen yüzüne soğuk maskesini geçirdi.

Ağır AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin