Esme karşıdan onlara doğru yaklaşan çifti içinde fırtınalarla izledi. Farkında olmadan tırnaklarını Yahya'nın koluna batırıyordu.Yıllar önce ona tecavüz eden adının Mert olduğunu öğrendiği adam yüzünde sinsi bir gülüşle Esme'yi baştan ayağa süzüyordu. Koluna taktığı kişi Esme'nin o acı günle yetiştirme yurduyla birlikte arkada bıraktığı Arzu'dan başkası değildi. Yıllardır onu görmesede Esme onu tanıyordu. O zamanki küçük kız büyümüş güzel bir kadın olmuştu. Gözleri eskisi gibi saf bakmıyordu daha çok üstünlük vardı. Hırs.
Üstünde süper mini bir elbise vardı. Kahverengi saçlarını tepeden topuz yapmıştı. Esme onun gözlerinden Arzu'nun da onu tanıdığını anladı. Esme onlar iyice yaklaştırken yüzüne maskesini geçirdi. Yahya'ya döndü. Esme endişeli bir şekilde bakan Yahya'yı rahatlatmak istercesine kolunu biraz sıktı. Sonra kulağına yaklaşıp fısıldadı
"Yanındaki yurttan arkadaşımdı" dedi. Yahya'nın gözleri kısıldı. Iki saniye içinde olayı çözmüş Esme'nin yüzünü inceliyordu. Esme içinde bulundukları duruma rağmen Yahya'nın zekasıyla gurur duydu. Yahya da yanında olduğunu hissettirmek için elini kolunun üstündeki eline koydu. Bu sırada Mert ve Arzu yanlarına geldi."Bakın burda kimler varmış" diye lafa başladı Mert
Esme bulanan midesini güçlükle bastırdı. Yüzünde zerre kas oynamadan ikisine baktı. Arzu da ona bilmiş bilmiş bakıyordu. Bakışlarındaki yersiz ve bir o kadar da zorlama üstünlük vardı. Esme bir an irkildi. Yahya da sert yüz ifadesiyle ve sesle " Ah bunun özel bir nişan olduğunu sanıyordum sizi burada görmeyi beklemiyordum" dedi. Sesi alayla karışık aşağılama kokuyordu. Statüsünün buraya yetmediğini ima ediyordu. Mert'in yüz ifadesi bir an bozulsa da hemen toparladı. "Aslında buraya bir arkadaşım vasıtasıyla geldim. Hatta geldik" dedi gülerek sonra elini yukarı kaldırdı. Esme gayri ihtiyari arkasına baktı. Gecenin ikinci şokunu yaşıyordu. Ona tecavüz eden diğer 3 kişi de onlara doğru yaklaşıyordu. Bedeni yay gibi gerilemişti. Ne yapmaya çalıştıklarını biliyordu. Akıllarınca Esme'yi psikolojik baskı altına alacaklar korkutup kaçıracaklardı. Esme'nin bu hataya düşmeye niyeti yoktu. Onlar kadar içten oyuncu olabilirdi. Yahya'nın da yanında taş kesildiğini farketti. Bir kez daha onların kazanmasına izin verecek değildi. Yahya'nın elini tuttu ve sıktı. Yahya ona dönünce parlak bir gülümsemeyle her şeyin yolunda olduğunu gösterdi. Yahya'nın gözlerindeki memnuniyeti farketti. O yanındaydı bu gerizekalılar onlarla oynayamazdı. Zaten Yahya'ya güçleri yetmezdi.
"Desene önüne geleni almışlar" dedi Yahya. O sırada sessiz kalan Arzu lafa karıştı "Sanırım biz tanışıyoruz" dedi Esme'ye bakarak. Esme sakin ses tonuyla "Uzun zaman oldu nasılsın Arzu? " diye sordu. "Evet uzun zaman oldu. İyiyim sevgilim yanımda dostlarım öyle" dedi Arzu dost derken de yanlarına gelen diğer 3 kişiyi gösterdi. Esme'nin yüzündeki hafif tebessüm yerinden oynamadı. Arzu'nun olaya ne kadar dahil olduğunu çözemedi ama yinede içinden bir ses Arzu'nun sadece piyon olduğunu söylüyordu.
Yahya'ya baktığında acilen onu burdan götürmesi gerektiğini farketti. Yüzü öfkeden kararmıştı. Şakaklarındaki damarlar nabız gibi atıyordu.
Dost dediği adamlardan biri pis bir sırıtışla yanına iyice yaklaştı. Tam elini kaldırıp Esme'nin elini tutacağı sırada Arda elini adamın bileğine sardı. Esme adamın renginin gittikçe morardığını gördü. "Dokunmak yok" dedi Arda. Yahya Esme'yi kolunun altına aldı. Esme de kendini güven veren kollara bıraktı. Titreyenin kim olduğunu kestiremedi. Yahya da en az onun kadar titriyordu. Ama bedeninden yayılan saf öfke Esme'yi de etkiliyordu. Yahya kulağına eğilip fısıldadı " Gitmeliyiz kendimi tutamıyorum" Esme başıyla onayladı.Yahya Esme'yi iyice kendine çekti. Sonra uzanıp Mert'in omuzuna koydu elini. Baş parmağıyla Mert'in boğazına dokundu. Konuştuğunda sesi kış ayazından bile daha soğuktu.
"Yine görüşeceğiz eski dost. "
Esme Mert'in yüz ifadesiyle içten içe eğlendi. Adam önce kızardı sonra kağıt gibi bembeyaz oldu. Yahya başka bir şey demeden Esme'yi de bedenine bir tutarak çıkışa yöneldi. Dışarı çıktıklarında Esme'nin içini garip bir duygu sardı. Arabada Yahya'nın öfkeli solukları dışında ses çıkmıyordu. Yahya'nın direksiyonu tutan parmakları bembeyaz olmuştu. Esme boğazındaki yumruyu yutmaya çalıştı. Yahya bunları onun yüzünden yaşıyordu. Kendini tehlikeye atıyordu onun için 2 kişi öldürmüştü. Esme ona hiç vicdan azabı çekip çekmediğini sormamıştı. Şimdi de düşüncesizlikleri midesine oturmuştu. Esme kolay kolay ağlamazdı başını cama çevirdi Yahya'nın onu ağlarken görmesini istemiyordu.
Araba evin kapısında durduğunda Esme Yahya'ya farkettirmeden gözlerini sildi. Kapıyı açıp soğuk havaya adım attı. İçinden bağırarak koşmak gelsede sükunet içinde Yahya'nın arkasından eve girdi. Kendini direkt banyoya attı. Ellerini lavaboya dayayarak aynadaki görüntüsünü inceledi. Kendini çok yaşlı ve yorgun hissediyordu. Aynada kendine ne kadar süre baktığınını bilmiyordu. Sanki baktıkça daha çok yaşlanıyordu. Onu girdiği transtan ayıran Yahya'nın hafif dokunuşuydu. Çaprazında bir kol mesafesinde durmuştu. Elini kaldırmış Esme'nin saçlarını seviyordu. Aynada birbirlerine baktılar. Esme utançla gözlerini kapattı. Bir adım geri çekildi. Yahya'nın eli yanına düştü. Esme kendine bile garip gelen bir sesle " Müsade eder misin banyo yapmak istiyorum" dedi. Gözlerini açınca Yahya'nın sanki beynini okumaya çalışır gibi yoğunlukla baktığını gördü. Gözlerini kaçırdı. Sonraki saniye ise kendini Yahya'nın kollarından buldu. Vücudu kaskatı duruyordu. Yahya Esme'yi kucağına alarak banyodan çıktı.
Yatak odasına girdi. Esme'yi yatağa yatırıp o da yanına yattı.
"O güzel kafanın içinden neler geçiyor söyle bana" dedi yumuşak sesleEsme "Bir çok sey" dedi. "Sanırım hiç biri benim hoşuma gitmeyecek. " diye karşılık verdi Yahya
Esme derin bir nefes aldı. "Seni de pisliğin içine çekiyorum. Benim yüzümden 2 kişi öldürdün. Ve ben sana ne hissettiğini bile sormadım. Şimdi de bu gece olanlar. Sen dedin bana onların tehlikeli olduğunu ya sana zarar verirlerse." Esme artık ağlıyordu. Yahya Esme'nin yüzünü avuçlarının içine aldı.
"Senin için her şeyi yaparım Esme. Ölen 2 kişi bunu haketti asla vicdan azabı çekmiyorum hatta ferahladım. Ve son olarak onlar bana zarar veremez bitanem beni düşünme bana ancak sana dokunurlarsa zarar verebilirler ben de bunun olmasına asla izin vermem. Şimdi kafandan bunları at. Ne olursa olsun seni korurum." Dedi.
"Bana zarar verecekler diye korkmuyorum. Baksana beni tehdit etmek için Arzu'yu bulmuşlar. Kim bilir ona ne yapacaklar." Dedi EsmeYahya Esme'yi kaldırdı. Üstündeki elbiseyi bir çırpıda çıkardı. Kendi üstünü de çıkarıp Esme'yle yorganın altına girdi. Esme başını Yahya'nın omuzuna dayarken Yahya konuşmaya başladı.
"Bebeğim Arzu'yu yıllardır görmedin karakterinin ne yöne gittiğini bilemezsin. Belki o da oyunun içindedir. Bilemeyiz ama araştırma yapacağım. Sen hiç bir şey için endişelenme." DediEsme Yahya'nın omuzuna bir öpücük kondurdu. Kollarını Yahya'nın göğsüne koyarak çenesini kollarına dayadı. Yahya'nın ona göre kusursuz gelen yüzünü inceledi.
" Haklısın bilmiyorum kafam karışık. Seni bu işlere dahil ettiğim için çok huzursuzum. Sadece Arzu'yla onlara belli etmeden bir görüşme yapabilir miyim? ""Duruma göre bakarız olur mu bebeğim. Şimdi sarıl bana ve seni hissetmeme izin ver. "
Esme bütün endişe ve korkularını bir kutunun içine kapatıp kendini Yahya'nın nazik ama sahiplenici ellerine bıraktı. Her şeye rağmen mutluluk ve huzur onunla birlikte nefes alıyordu yanında.
Kapak için Kurtuluss' a çok teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık tatlım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
General FictionSert duygusuz bir adam. Güzelliği başına bela olmuş bir kadın. Onları bir araya getiren intikam hırsı. İstanbul'un delikanlısı