Yahya kafasını önündeki kutudan kaldırıp kapıya baktı. Burak Kara kapıya yaslanmış pür dikkat Esme'ye bakıyordu. Gün güzel başlamış sonra boktanlaşmış sonra yine güzelleşmiş şimdi de son sürat berbat hale geliyordu. Yahya artık zurnanın son deliğine gelmişti. Burak Kara'nın bakışları Esme'nin üzerinde durmaya devam ediyordu. Önünde ne olduğuna doğru düzgün bakamadığı bir kutu karşısında nişanlına hayran hayran bakan bir adam. Yahya kafasında olan şartelin çat diye atma sesini duydu. Sonraki kısmı net değildi. Ne ara ayağa kalkıp Burak Kara'nın boğazına sarıldığının farkında değildi. Dişlerinin arasından " Seni uyardım Kara" dedi. Burak can havliyle boğazını Yahya'nın pençesinden kurtarmaya çalışıyordu. Yahya beynindeki öfke sisi arasından Esme'nin sesini duydu. Bakışlarını ona doğru çevirdi. Esme " Bırak hayatım adamı öldüreceksin." Dedi. Yahya bir an tereddüt etse de Esme'nin korkmuş gözlerini daha fazla görmemek için Burak Kara'yı bıraktı. Burak derin nefesler alırken Yahya Esme'yi koltuğunun altından çekip dudaklarını Esme'nin şakağına dayadı. Derin nefes alarak Esme'nin güzel kokusunun onu sakinleştirmesini bekledi. Esme de kollarını beline dolayarak ona cevap verdi.
Burak kendine geldiğinde " Buraya sorun çıkarmak için gelmedim." Dedi
Üçü ayakta dikilirken Yahya buz gibi bakışlarını Burak'a çevirdi. " Söyle bakalım destursuz neden geldin o zaman?" Dedi Yahya
" Size yardım etmek için geldim. " dedi Burak.
Yahya Esme'yi de yanında sürükleyerek koltuğa oturdu. Burak da peşlerinden gelip karşıya oturdu.
Yahya hemen bu saçmalığın bitmesini istiyordu. Sabırsız bir sesle " Senin yardımına ihtiyaç duyduğumuzu nerden çıkardın? " diye sordu
Burak Esme'ye dönüp " Özür dilerim" dedi önce sonra tekrar Yahya'ya dönüp " Esme'nin başına gelenleri biliyorum. Sizi tehdit ya da huzursuz etmek için Esme'nin arkadaşını kullandıklarını da biliyorum. "
Yahya öfkeden buz kesmiş yüzünü öne doğru eğilerek Burak'a yaklaştırıp konuşmaya başladı. " Bu konu seni zerre ilgilendirmez. Ayrıca onları ortadan kaldırmak için çok şükür gücüm de yeter kudretimde istesem hepsini huzurlu uykularında boğarım" dedi kısık sesi daha tehditkar çıkıyordu.
" Bunu ben de biliyorum. Ama istediğin onların korkması değil mi? Yoksa Müdüre genelevde çalışmak yerine mezarda olurdu" dedi Burak
Yahya yanında oturan Esme'nin taş kesildiğini farketti. Hemen elini tutup onu sakinleştirmeye çalıştı. Ölümcül bakışlarını Burak'a çevirdi. " Haberi yok muydu? " diye sordu
" Şu an Esme burda olmasa ellerimle parçalarım seni." Dedi
Sonra tekrar Esme'ye döndü. Bakışlarını yakalamaya çalıştı. Onu böyle kirletmek istemiyordu. Zihninin bulanmasını onun hakkında kötü düşünmesini istemiyordu. Esme'nin sessizliğine daha fazla dayanamayıp " İyi misin bebeğim? " diye sordu. Esme bir çok duygu barındıran gözlerini Yahya'nın gözlerine kitledi. Konuşmak için bir kaç kez boğazını temizledi. " Evet iyiyim" dedi sadece sesi çok kısık çıkmıştı. Yahya endişeyle saçlarını sevdi. " Bu konuyu evimizde konuşuruz tamam mı? " dedi yavaşça. Esme başıyla onayladı. Yahya tekrar Burak'a döndü. " Hemen derdini söyle zira sabrım taşmak üzere" dedi
Burak " Az önce de dediğim gibi yardım etmek istiyorum. Oyuna dahil olmak. "
" Bundan kazancın ne?" Diye sordu Yahya
Burak'ın bakışları bir an Esme'ye kaydı ama hemen tekrar Yahya'ya döndü. " Birincisi Mert pezevenginden hiç hoşlanmıyorum ikincisi de oyunları severim" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
General FictionSert duygusuz bir adam. Güzelliği başına bela olmuş bir kadın. Onları bir araya getiren intikam hırsı. İstanbul'un delikanlısı