Sessiz bir şekilde otururlarken Yahya güzel sevgilisinin yaşayamadığı hayatı, mahrum kaldığı çocukluğu düşünürken Esme daha çok Cem'i düşünüyordu. Daha çözüm odaklı onun için neler yapabileceğini kafasında tartıp plan yapıyordu. Masum çocuğu mutlu etmek için elinden gelenin fazlasını yapması lazımdı. Ne kadar sessiz kalsa da Yahya'nın da onu destekleyeceğini biliyordu.
Sessizlik can sıkıcı olmaya başladığında Esme Yahya'nın kolları arasında dönerek yüz yüze gelmelerini sağladı. Ufak bir tebessümle Yahya'nın yüzünü süzdü önce sonra uzanıp masum bir öpücük bıraktı dudaklarına. "Bu gün seninle pek ilgilenemedim" dedi hafif üzgün ses tonuyla. Yahya da onun gibi bir öpücük kondurup "Önemli değil bebeğim, onun benden daha çok ilgiye ihtiyacı var sonra telefi edersin" dedi."Cem'in bir kaç eksiği var onları almamız gerekiyor. Buralarda alabileceğimiz bir yer var mı yakınlarda?" diye sordu Esme. Yahya kollarını Esme'nin karnına sarıp iyice bedenine yaslarken "Arda'ya söyledim halledecek zaten bu gece Ankara'ya yola çıkıyoruz." dedi. o sıra da Esme'nin telefonu çalmaya başladı. Esme ekrandaki isme bakıp bir an tereddüt etse de açıp kulağına dayarken Yahya'nın kollarından kurtulmaya çalıştı. Yahya inatla onu bırakmazken "Efendim Cihan" diyerek açtı telefonu. Yahya'dan gelen hırlama sesi her ne kadar korkutucu olsa da Esme için yandan bir bakış aldı sadece. "İyiyim sağ ol sen nasılsın?" hafif bir gülüş çıktı dudaklarından Yahya telefonu elinden çekip param parça etmemek için düşlerini sıktı. "Yok İstanbul'da değilim. Evet. Yarın da Ankara'da. Tamam dönünce haberleşiriz canım görüşürüz." diyerek kapattı telefonu. "Yahya beni biraz daha sıkarsan bayılacağım" "Elin herifine canım bize Yahya" diyerek çocukça bir kıskançlıkla konuştu sonra kendi yaptığına şaşırarak Esme'nin bütün dengesini bozduğunu düşündü. Esme cevap olarak uzanıp dudaklarını Yahya'nın sıcak dudaklarına dayayarak derin bir öpücük bahşetti. Küçük bir çocuğa bakar gibi Yahya'nın yüzüne bakıp sevgiyle ona mükemmel gelen yüzünü parmak uçlarıyla sevgi. Yahya bu sevgi gösterisine küçük bir kedi gibi karşılık verdi. "Sen benim hayatımsın biliyorsun di mi? Sahip olduğum her şey sensin. Bazen kaburgalarımın arasına sokmak istiyorum seni" dedi Esme hafif sesle. Yahya her zaman duymak istediği ama çok nadiren duyduğu bu cümlelerle sıcak bir şey aktı içinden. Süslü kelimeler hep ona yapmacık ya da saçma gelirdi, ama şimdi Esme'sinin ağzından çıkınca ne yapmacık geliyordu ne de saçma. İçinden fanusun içine koyup kelimeleri seyretmek geliyordu. Hiç kelimelerin tadı olur muydu? Esme'nin kelimelerinin tadı vardı. İnsanı sarhoş eden hep yemek istediğiniz bir tatlı gibi, ki Yahya tatlı sevmezdi. Varlığından yeni yeni haberdar olmaya başladığı acemi ruhu yalpalıyordu kimi zaman, kendi bedeninden kopup Esme'nin ruhuna koşuyordu düşe kalka . Kendini onun ruhuna paspas etmeye adamaya artık adına ne denirse. Esme'yi seviyordu ama zaman geçtikçe sevginin katmanları olduğunu öğreniyordu. Acemi olabilirdi ama aptal olmamıştı Yahya hiç bir zaman. Bu işin geri dönüşü olmadığını ne kadar kırılgan bir yolda yürüdüğünü en son ki büyük ayrılıklarında anlamıştı Yahya. Şimdi en ufak bir yanlışta bile Esme'nin ondan kendini söke söke koparıp alacağını biliyordu. Ve bunu öyle acımasız bir şekilde yapardı ki Esme hayret ederdiniz. Karakteri buydu onun, hayat ona borçluydu ve Esme alacaklı gibi kapıda bekliyordu istediklerini. Onu yargılamıyor gurur duyuyordu Yahya. Sadece çok korkuyordu Yahya hiç bir şeye aman dilemeden yaşamış biri olarak önünde eğiliyordu ya kaybetme korkusu iliklerine işliyordu. Yine de şimdi olduğu gibi Esme gümüş gibi parlak gözlerle bakıyordu ya Yahya'ya her korku halı altına giriyor , salt bir sevgi şefkat kalıyordu geriye. Belki de Yahya'nın en sevdiği zamanlar bunlardı Konuşmadan anlaşmak dokunarak, sokularak parmak ucuyla severek geçen dakikalar. Kendi haline güldü yavaşça. Gülüşüne takıldı güzel gözler. Tam eğilip istediği öpücüğü alacakken küçük beden aralarına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
Fiction généraleSert duygusuz bir adam. Güzelliği başına bela olmuş bir kadın. Onları bir araya getiren intikam hırsı. İstanbul'un delikanlısı