Esme bütün gece tavana bakarak Yahya'nın eve gelmesini bekledi. Sonuç olarak uykusuz bir gece bitirdi. Sinirleri yay gibi gergin bir hal aldı. Mekanik hareketlerle banyoya ilerledi. Elini yüzünü yıkadı. Aynaya baktığında kendi görüntüsü kendine yabancı geldi. Gözleri kan çanağına dönmüş beyaz teni iyice solgundu.
Gardolabın önüne geçerek koyu gri pantolon ceket takımını çıkardı. Içine de siyah bir bluz. Giyindikten sonra makyaj malzemelerini topladı banyoya girdi. Göz altlarındaki morlukları kapattı itinayla. İnce bir göz kalemi cekti gözlerine rimel de sürdükten sonra saçlarını ensesinde topuz yaptı.
Kahvaltı yapmadan evden çıktı. Kapıyı kapattı. Arkasını dönünce Yahya'yı arabasından inerken gördü. Uzun bir gece geçirmiş gibiydi. Bir iki adım attı. Yahya onu farkedince bir an durdu. Sonra sanki hiç tanımıyormuş gibi gözlerini kaçırarak yanından geçerek eve girdi. Esme ellerini yumruk yaptı. Geri dönüp ağzına geleni söylemek istiyordu ama sustu. Onu bekleyen araca attı kendini. Derin derin nefes alarak kendini yatıştırmaya çalıştı. Kendini değersiz hissettirmesine izin vermeyecekti Esme neler yaşamış neler görmüştü. Ama yine de yanından geçip gitmesi içinde bir yere dokunmuş çok incitmişti. Esme şimdiye kadar ona karşı dürüst ve itaatkar olmuştu. Ne isterse ona uyumuş kimi zaman kendi fikirlerini bile geri itmişti. Sonuç ona güvenmeyen onu hiçe sayan bir sevgili.
Esme adliyeye geldi. Odasına geçti. Masanın başında dikildi bir süre elini alnına dayadı. Sonra koltuğuna oturdu. Ozan'ı arayarak sade bir kahve istedi. Ozan masaya kahveyi koyduğunda Esme ona
-İlk dava saat kaçta?
- 15 dakika sonra savcım. Dedi
- Tamam sen çık.Esme sert bir şekilde konuştuğunu biliyordu. Ama elinden rahatlamak gelmiyordu. Kahvesini içerken kapalı alanda sigara içme yasağına lanet etti. 10 dakika sonra ayağa kalktı. Dolabından cübbesini çıkardı üstüne giydi.
Odasından çıkıp mahkeme salonuna ilerledi. Ozan arkasından yetişmeye çalışıyordu. Ozan'a döndü
-Bana bir ağrı kesici bul migrenim tuttu. Dedi
- Hemen savcım.Mahkeme bittiğinde Esme tekrar odasına girdi. Volta atmaya başladı. Çantasından telefonunu çıkarıp baktı. Arayan soran yoktu.
Volta atmaya devam etti. O sırada Ozan kapıyı tıklayıp içeri girdi. Elindeki ilacı ve suyu Esme'ye verdi. Esme ilacı içerken Ozan'ın endişeli bakışlarıyla karşılaştı.
-Iyi misiniz ?
- Iyiyim.
- Kötü gözüküyorsunuz.
- Toplarım merak etme. Şimdi bana şu dünkü dava dosyasını getir karısına şiddet uygulayan bir de Beşiktaş karakol amirini bağla.
- Peki savcım.Esme dosyalar geldiğinde telefonu eline aldı.
-Merhaba komserim.
- Merhaba savcım nasıl yardımcı olabilirim?
- Bir isim vereceğim şahıs kocasından şikayetçi olmuş darp raporu var. Polis koruması istemiş dilekçede ilgilenin.
- Tabi savcım.
-Kalemimi veriyorum o size gerekli adres bilgilerini verecek. Iyi günler.
- Iyi günler savcım.Esme telefonu tekrar Ozan'a uzattı.
Bütün gün evrak işlerine gömdü kendini sinirini unutmak için. Saat 4 gibi tam çıkacağı sırada Ozan kapıyı tıklayıp içeri girdi.
- Noldu Ozan bir şey çıkarma bana lütfen eve gidiyorum.
- Özür dilerim savcım bir beyfendi geldi sizinle görüşmek istiyor. Ne diyeyim?
- Ismini almadın mı? Off neyse gönder içeri.Esme tekrar masasına oturdu. Kapı açıldığında beklediği kişi kesinlikle Burak Kara değildi. Takım elbisesi içinde kesinlikle çekici görünüyordu tabi Esme için değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
Ficción GeneralSert duygusuz bir adam. Güzelliği başına bela olmuş bir kadın. Onları bir araya getiren intikam hırsı. İstanbul'un delikanlısı