46. BÖLÜM

54.9K 1.5K 148
                                    

Yahya Esme'nin kemerini bağladıktan sonra sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp yola Ağva'ya doğru yola çıktılar.

Sessizliği Esme bozdu. "Kaç gün kalacağız?" diye sordu. "Üç gün ordan da Ankara'ya geçeceğiz ihale tamamlanınca geri döneceğiz." Diye cevap verdi Yahya.

Yolculukları hafif müzik eşliğinde 2 saat sürdü. Yahya arabadan inip Esme'nin kapısını açtı. Esme dışarı çıkınca biraz sendeledi Yahya hemen belinden tuttu. Endişeyle Esme'nin yüzünü taradı gözleri " iyi misin?" " iyiyim merak etme hızlı hareket ettim herhalde başım döndü birden" dedi Esme Yahya biraz da olsa rahatladı. "Hemen eve yerleşelim biraz dinlen" dedi. Esme cevap vermeden etrafı incelemeye başladı. Ormanlık arazide belirli mesafelerle küçük ahşap kulübeler vardı. Arda koşarak yanlarına gelip Yahya'ya kulübenin anahtarını verdi.

Yahya Esme'yi belinden tutarak kulübeye yönlendirdi. Içerisi modern döşenmişti. Sıcak bir yuva havası taşıyordu. Esme gerilerek içeri girip kendini koltuğa attı. Yahya bakışlarıyla onu takip ediyordu. Esme sonunda bakışlarını Yahya'ya çevirdi ve eliyle yanına oturmasını işaret etti. Yahya büyük adımlarla Esme'nin yanına oturdu. Bir süre ikisi de evin içini incelediler sonunda Esme "Apar topar buraya geldik peki şimdi ne yapmak istersin?" diye sordu Yahya'ya."Dinlenmek istiyorum ve senin dinlenmeni. Burda ikimiz harici hiç bir şey konuşulmayacak anlaştık mı? Sorunları orada bıraktık döndüğümüzde her şey yolunda olacak." Dedi Yahya büyük bir güvenle. Esme bir süre onun yüzünü inceledi "Nasıl olacak o?" Diye sordu sonunda. Yahya "Sen bunları bana bırak. Şimdi bir şeyler yiyelim" diyerek ayağa kalktı. Arabadan valizleri gelmiş yatak odasına bırakılmıştı. Yahya üstünü çıkarıp sadece bir eşofman altı giyerek Esme'nin yanına geldi tekrar. "Hadi sende üstünü değiştir. Ne yemek istersin?" dedi Yahya. Esme "Farketmez sen ne istersen bana uyar" diyerek banyoya girdi. Esme duş alırken Yahya da resepsiyonu arayarak akşam yemeği istedi. Onbeş dakika sonra Esme üstünde sadece bornozla yanına geldi ve Yayha'ya ufak bir öpücük vererek yanına oturdu. "Yemek gelir şimdi" dedi Yahya Esme cevap olarak biraz daha koltukta yayıldı. Yahya onun bu halini gülerek izledi. Kapı çaldığında Esme bir hışımla yatak odasına girdi. Yahya gelen görevlinin yemek masasını hazırlamasını izledi ve çıkarken adamın avucuna yüklü bir bahşiş sıkıştırdı. Oturup keyifle yemeklerini yerken sohbet ettiler. Okul yıllarından ilk iş deneyimlerinden bahsettiler. Yahya "Aslında okumak istemedim ama babam klasik Türk babalarının yaptığı gibi beni kaportacıya vermek yerine inşaatta çalışmaya gönderdi. Felaket bir yedi gün geçirdim inşaatta en boktan işleri yaptım. Dördüncü günün sonunda sofraya oturduğumda elimle çatal bile tutamıyordum. Tabi babam bana üç gün sonra acıdı." dedi. Esme gülerek "eh bu seni okumaya teşvik etmiştir herhalde." Diyerek cevap verdi. " Evet ciddi bir motivasyon sağladı gerçekten." Esme gülen gözlerle Yahya'nın elini dudaklarına götürüp öptü. Yemekten sonra biraz televizyon izleyerek mayıştılar. Esme Yahya'nın iki bacağının arasında güvenle uzanırken Yahya da onu kollarıyla sarmalamış tişörtünün içinden göbeğini seviyordu. Bir süre sonra Esme kucağında uyuya kaldı. Yahya hiç kıpırdamadan dingin nefes seslerini dinledi kokusunu içine çekti. Esme'yle geldikleri pozisyonu düşündü. Kader onları önce barda sonra da babası vasıtasıyla bir araya getirmişti. Iki kez Esme hayatından fırtına gibi çıkmış kasırgayla geri dönmüştü. Yahya duygu geçişlerine yetişemediğini düşündü ama yine de ondan gelen her şeye razı olduğunu biliyordu. Onun üçüncü defa ellerinden kayıp gitmesini izleyemezdi. Farkında olmadan kucağında huzurla nefes alan kadınını daha fazla sıktı. Esme biraz kıpırdadı Yayha sonunda düşüncelerini bir kenara toplayarak Esme'yi kucağına alıp yatağa taşıdı. O kadar derin uyuyordu ki hiç farkında olmadan uykusuna devam etti. Yahya üstünü örttükten sonra bir kadeh içki içip yatmaya karar verdi. Kadehini doldurduktan sonra bir sigara yakarak sessizliği dinledi. Telefonu çaldığında yatağa yatmak üzereydi. Esme'yi uyandırmamak için yatak odasının kapısını kapatıp telefonu açtı.
"Söyle Bırak Kara"
"Operasyon başlamış beni dahil etmedin neden?" dedi Burak Kara
"Gerek görmedim" diyerek cevap verdi Yahya soğuk sesle.
"Senden daha sancılı bir süreç beklerdim Sarrafoğlu" dedi Burak.
"Işin gerçeği baştaki planım onlar için yeterince sancılıydı fakat Esme bu aşamada çok hırpalanıyor. Böylesi daha temiz olacak." dedi Yahya. Karşı taraftan bir süre ses gelmedi sonunda Burak "anlıyorum yine de yapmamı istediğin bir şey olursa yaparım" dedi. Yahya da "eyvallah" diyerek telefonu kapattı. Ağır adımlarla yatak odasına girdi ve hemen yatağa Esme'nin yanına yattı. Esme onu hissetmiş gibi hemen bacağını Yahya'nın bacağının üstüne atıp iyice ona sokuldu. Yahya da ona sarılıp gözlerini kapattı.

Ağır AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin