28. BÖLÜM

55.2K 1.7K 22
                                    

Esme elindeki kutunun içine sabit gözlerle baktı. İçinde damla şeklinde bir kolye vardı. Siyah inciden pırlantalarla sarılıydı. Esme'nin yüzündeki gülümsemeyi solduran ise içindeki kartta yazılıydı.

Sana çok yakışacak güzel tenine değerken görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
K.

Esme Ozan'a döndü.
- Sen çık Ozan. Dedi

Esme yalnız kaldığında eli telefona gitti geldi. Yahya'ya haber vermesi gerekiyordu ama sadece biraz normal bir gün geçirmek istiyordu. Şimdi bunu ona söylese günleri yine berbat olacaktı. Oysa bu gece ona güzel bir şeyler yapmak istiyordu.

Esme son kararını vererek konuyu sonraya bıraktı.

Mesaisi bitince onu almaya gelen araca bindi Yahya'yla olan evine gitti. Artık burayı kendi evi gibi görebiliyordu.

Eve girince koşarak üstünü degistirmek için odalarına gitti. Üstündeki kıyafetleri çıkarıp salaş bir elbise giydi.

Ellerini yıkadıktan sonra mutfağa geçip yemek yapmaya başladı. Yemekleri yaptıktan sonra da bir kaç meze hazırladı. Rakı masası kurdu.

Sonra kısa bir duş aldı. Yatak odasına gidip üstüne gümüş rengi kısa bir elbise seçti. Saçlarını balerin topuzu makyaj olarakta gözlerini ortaya çıkaran bir makyaj yaptı. Ayağına da önü açık kırmızı topuklu ayakkabıları giydi.

Oturma odasına gidip koltuğa oturdu. Sonra telefonunu aldı Yahya'yı aradı.

- Alo canım nerdesin?
- Geliyorum bebeğim yoldayım.
- Tamam görüşürüz hayatım.
- Görüşürüz.

Esme heyecanla Yahya'yı beklemeye başladı. Onun mutlu olması lazımdı çünkü Esme'nin mutluluğu da ona bağlıydı. Esme yanında kendini kaybediyordu. İçi içine sığmıyor nasıl davranması gerektiğini şaşırıyordu.

Kapının sesini duymasıyla düşüncelerinden sıyrıldı. Kapıya doğru ilerledi. Gözleri kesiştiği zaman Esme yutkundu. Bir erkeğin hem bu kadar yakışıklı hemde tehlikeli ve arzulanabilir olması yasaklanmalıydı.

Yahya onu baştan aşağı süzdü.
- Bu ne güzellik.
- Teşekkür ederim. Hoşgeldin hayatım.
- Gerçekten çok hoş buldum.

Esme'yi kendine çekerek dudaklarına yapıştı. Ayrıldıklarında Esme nefese kalmıştı.

-Hadi yemek hazır.
- Bu kadar hazırlanmışsın dışarı çıkalım istersen.
- Hayır bu gece bizim hem sana çok güzel yemekler yaptım.
- Tamam bebeğim ellerimi yıkayıp geliyorum.

Yahya yanından ayrılınca Esme masaya oturdu yemek servisi yaptı. Kadehlerle rakı koyarak Yahya'nın gelmesini bekledi.


-Rakı keyfi mi?
- Evet sevmez misin istersen başka bir şey getireyim.
- Tam tersine severim.
- Hadi otur o zaman.

Yahya Esme'nin boynuna öpücük kondurdu karşısına oturdu.

Hem yemek yediler hem keyif yaptılar.

Yahya
- Nasıl geçti günün?
Esme'nin aklına bir an kolye ve çiçekler geldi. Bu düşünceyi hemen geri itti.

- Standart yoğundum. Dedi gülerek

Yahya'nın bir an çenesi kasıldı. Ama hemen kendini topladı. Esme hayal gördüğünü düşündü

-Sen neler yaptın hayatım?
- Biliyorsun yetiştirme yurduyla uğraşıyorum. 1 hafta içinde ankaraya gideceğiz avm projesi aldım. Onun şartlarını görüşeceğim.

- Ben neden geliyorum?
- Ne demek ben neden geliyorum ben gidiyorum seni yalnız bırakacak halim yok.
-Ama hayatım zaten 1 hafta gitmedim şimdi yine mi rapor alacağım.
- Evet 2 gün ben hallederim raporu.
- Ama
- Esme itiraz etmeyi kes ben nereye sen oraya.
- Peki. Dedi Esme

Yahya elini uzattı Esme de elini güçlü elinin içine bıraktı güvenle. Yahya avucunu öptü.

Bütün gece bir çok şeyden konuştular. Esme çakır keyif olmuştu. Yüzünde aptal bir gülümsemeyle Yahya'nın her hareketini izledi. Çatalı tutan elini rahatlamış omuzlarını gür kirpiklerinin güzel dipsiz gözlerini örtüşünü.

- Çok mu hoşuna gitti?
Esme ukalaca gelen soruya ukalaca cevap verdi.
- Hemde çok.
- Öyle mi?
- Hı hı. Dedi gülerek.
Yahya ayağa kalktı Esme'nin elini tutarak ayağa kaldırdı. Gözlerini gözlerine dikti. Esme'nin ellerini boynuna doladı. Ellerini Esme'nin beline koyup dans etmeye başladı. Müzik yoktu. Esme'ye göre müziğe gerekte yoktu çünkü kalp atışları ritim veriyordu. Dans ederken gözlerini bir an bile birbirlerinden ayırmadılar. Yahya eğilerek Esme'nin dudaklarına masum içten bir öpücük bıraktı. Alnını alnına dayadı. Kısık sesle
- Teşekkür ederim. Dedi
Esme kokusunu içine çekti.
-Rica ederim.
Yahya güldü. Dans etmeye devam ettiler Esme kafasını omuzuna koyarak boynuna burnunu sürttü.

- Hımm çok güzel kokuyorsun ve şu an seni istiyorum.

Yahya'dan hırlama benzeri bir ses çıktı.

-Sabrımın sonundayım bebeğim.
-Odamıza gidelim. Dedi Esme
- Tutun. Dedi Yahya boğuk sesle

Esme'yi bir hamlede kucağına aldı. Esme bacaklarını beline doladı. Odaya girdiklerinde Esme ayaklarını yere bastı.

Yahya'dan bir kaç adım uzaklaştı. Yahya ona uzandığında Esme elini kaldırıp durmasını istedi. Yahya durduğunda Esme ona yaklaştı. Ellerini omuzlarına ordan da göğsüne indirdi. Tek tek düğmelerini açtı. Açılan her parçasını öptü. Gömleğini aşağı indirdiğinde geniş omuzlarına dokundu. Kalbinin üstüne dudaklarını ve dilini deydirdi. Yahya'nın titrediğini farketti. Eli kemerine gittiğinde Yahya'nın inlediğini duydu. Önünde diz çökerek önce kemerini sonrada pantalonun düğmelerini çözdü. Kalçasını tutarak aşağı indirdi.
Yahya'nın inlemeyle karışık adını söylemesine gülümsedi. Göz açıp kapayana kadar bir sürede kendini yatağa uçarken buldu.


Yahya nefes nefese üstüne yığıldığında Esme onu kollarıyla sardı. Yahya'nın nefesi boyununa vururken minnetle kabullendi herşeyini. Heyecan yavaş yavaş biterken yerini huzur ve sevgi aldı. Her zerresini sardı.

Yahya bir süre sonra yanına yattı. Esme'yi de kendine çevirerek gözlerine baktı. Esme onun ne düşündüğünü çözmeye çalıştı. Daha fazla sessizliğe dayanamayarak
-Ne düşünüyorsun? Diye sordu

Yahya cevap vermeyince Esme endişelenmeye başladı. Elini yüzüne götürdü. Yahya kafasını o dokunmadan çekti.
- Bana söylemek istediğin bir şey var mı Esme?

Esme bir an afalladı. Cevap veremedi. Yahya da bu süreyi yataktan bir hışımla kalkarak değerlendirdi. Esme yattığı yerden sadece ona bakabiliyordu. Bu kadar güzel bir geceyi böyle sinirle nasıl heba ederdi. İnadına sarılarak sustu. Yahya dolap kapaklarını çarparak üstünü giydi. Esme dişlerini sıkarak bekledi. Rüzgar gibi odadan çıkışını izledi. 2 dakika sonra Esme dış kapının çarparak kapandığını duydu.

Kalkıp banyoya girdi. Sıcak suyun altında akıttı gözyaşlarını. Yine çekip gitmeyecekti. Duştan çıkınca yatak odasını topladı. Çarşafları değiştirdi. Üstüne Yahya'nın tişörtlerinden birini geçirip oturdu. Çantasından bir sigara çıkarıp yaktı.

Yahya'nın çiçek mücevher olayından haberdar olduğunu tabiki anlamıştı. Ama bütün gece sinirini yutup rol mü yapmıştı yani. Esme'nin bu düşünceyle midesi kalktı. Onu mu denemeye çalışmıştı. Belkide söyleyip söylemeyeceğini denemişti. Esme'yi denemişti. Esme ona gözü kapalı güvenirken aslında Yahya ona güvenmiyormuş ki böyle ucuz oyunlara başvurmuş.

Esme sinirle yatağa girdi. Gözlerini tavana dikerek Yahya'nın dönmesini bekledi.

Ağır AbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin