DOĞUŞ ( ASKIDA )

❄ 8. Bölüm ❄

Arka bahçeseydik. Herkes üstünü değiştirmişti. Bize verilen kıyafetler, bayan Bloom un değimiyle 'Savaş kıyafetleri ' ydi.

Kızlar pembe , dar esnek yapımlı tulum giymişti. Erkekler ise Lacivert.

Durun bir dakika benim gerçekten pembe bir tulum giydiğimi düşünmüyorsunuz öyle değil mi? Elbette giymedim.
Siyah deri tayt ve siyah askılı bir badi giygim. Evet ceket yok. Çünkü ben kolay kolay üşümezdim.

Önümde dizili erkeklere baktım.
Bizde kızlarla aynı durumdaydık. Karşılıklı olarak dizilmiştik.

Bekliyordum gelmesini. Geldiğinde nasıl davranmam gerektiğini düşünüyordum. Arkadaş mıydık? Sanmam.

Hissediyordum. Geliyordu. Sıranın en başında olmamın avantajıyla beni en son görecekti.

Aramızdan geçerken bir kez olsun bakmadı bana. Başımızda durdu. Ben Dante karşımda olduğu için ona bakıyordum. O ise Elsa ya bakıyordu. Lanet olsun. Bunu bir kenara yazdım. Hesabımı alacaktım.

Kızlar Roman a sanki gezegenin en yakışıklı erkeyiymiş gibi bakıyorlardı. Hadi amaa elbette umrumda değil.

Roman a göz kaydırdığımda kızlara bakmıyor, sadece ileri doğru odaklanmış düşünüyor gibiydi. " Lessa Dia Montez Prior" diye adımı bağırarak söylediğinde bir an korkmadım değil. Sert çıkmıştı sesi.

Bir adım öne atıp kafamı Roman a çevirdim. " Söyle bakalım Lessa. Senin diğer kızlardan farkın ne de sen onlar gibi giyinmemişsin " dediğinde sinirle baktım gözlerine. Bu da neydi şimdi. Kafamı sağa çevirdiğimde bir kaç kızın yakınlaşıp kıkırdığını gördüm. Amacı beni rezil etmekse bunu başaramayacaktı.

Gözlerimi Roman'ın gözlerine kitleyip konuştum. " Birincisi, bana sesini yükseltme. İkincisi, giyeceğim kıyafeti ben seçerim. Ayrıca da pembeden nefret ederim. Ve üçüncüsü, diğer kızlarla aramda sandığından daha çok fark var " dedim ve bir adım geri atıp eski yerime geri döndüm.

Erkekler " evet " ve " haklı " diyerek bana destek çıkarken Roman bir kez daha bağırdı.
" Siz Lessa nın yancısı mısınız? Kesin sesinizi!! "

Göz devirip bakışlarımı Elsa nın üzerine diktim. Ellerini arkada benim gibi bağlamıştı. Ve ufak bir detay . Elsa Roman a iğrenircesine bakıyordu. Bu bakış karşısında gülümsedim.
" Lessa? Komik bir şey mi var. Varsa söyle bizde gülelim. " diye bağıran Roman a hızla kafamı çevirdim. " Eee yeter be! Sana mı katlanacağım ben! " dedim ve hızla bahçe kapısına koştum.

Elsa yanımda belirince " sakin ol Lessa. Ona katlanmak zorunda değilsin belki ama derse girmelisin. Biliyorsun. Savaş... " dedi ve gülümsedi. " Git dinlen. Ders bitince yanına gelirim. " dedi ve yürümeye başladı.

Arkasından seslenip " Dante'ye dikkat et " dedim ve gülümsedim. O da gülümseyince sahil kenarına gittim.

Deniz kokusu... Hayatımda beni rahatlatan tek kokuydu.
Zaman... Ne kadar iyi gelebilirdi bir insana. Bana iyi gelmiyordu doğrusu. Eğer iyi gelseydi onu unuturdum. Ama olmuyordu işte. Unutamıyordum. O. Benim..

" Lessa? Burada ne işin var? " diye soran Zac e baktım. Bana doğru geliyordu. Uçarak. Gökyüzünden.

" şey. Kafa dinlemeye gelmiştim" dedim ve gülümsedim. O da gülümseyerek " savaştan sonra bir delilik yapmaya ne dersin? " diye sorduğunda gözlerini içine baktım. Yine ne geçiyor acaba o koca beyninden Zac?....