Multimedia Bella FOY
ELSA'DAN...
"Bence onlar uyurken gitmemeliydik. Yada en azından bi Leon'a haber verseydim. "
" Nata sesini keser misin lütfen. Gitti bitti artık. Bak geldik. Periler ülkesinin girişindeyiz. Şimdi tek yapmamız gereken Lilya'yı bulmak. Ama nasıl? "
Etrafıma bakınırken Nata ses vermeyince ona döndüm.
" Bence onlar bize gösterir "
Bize doğru gelen kelebeklere baktım. Tam kelebekte diyemezdik. Yani sonuçta ne zamandan beri kelebeklerin boyu bir insan kafası kadardı ki?
Önümde duran gri kelebeksi şeye baktım. Bana gülümsüyor muydu o öyle.
" Seni tanıyorum "
Tanrım. Benimle telepati yoluyla konuşuyordu. O zaman benimde sesli konuşmama gerek yoktu.
" öyle mi? "
" Evet. Sen su perisisin. Burada ki su perilerinin hepsi öldü. Seni Lilya'ya götürmeliyiz. "
İnanamayarak ona baktım. Nasıl olurda su perilerinin hepsi ölürdü. Burası periler ülkesiydi. Elbet yeni bir su perisi doğardı.
Nata bana bakıp " benimle konuşuyor" dedi. Zorla gülümseyip "hadi yaa. Ne diyor peki sana? " diye sordum. Suratı biran da değişti. Dehşete düşmüş bir hali vardı. Gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum.
Nata gözlerimin içine bakarak
" Lessa. Bana Lessa'yı bulmamız gerektiğini söylüyor. Bizden önce birisi bulursa... Ölürmüş. " dediği an kanatlarımı saklayıp yere indim. Nasıl olur?SUNNY'DEN...
" Baş melekler bizi asla dinlemeyecektir. " dedim yine. Zac bana iyice sinir olmuşa benziyordu.
Yürürken birden durunca hızımı alamayıp ona çarpmak zorunda kaldım. Lanet olası geniş sırtı yok muydu? Duvar gibi mübarek. Oflaya bana döndü ve konuşmaya başladı.
" Bak Sunny, seni anlıyorum Lessa'ya söylemeyeceğin hakkında söz vermişsin. Tamam. Ama Roman'ın nereye gittiğini gerçekten söylemelisin. Roman ateş tanrısı olarak orada bulunmak zorunda. Başla türlü nasıl açıklayacağız. Yolumuz da az kaldı zaten. "
Ne kadar konuştu o öyle. Dolan gözlerimle Zac'e baktım. Roman'ın nerede olduğunu gerçekten de bilmiyordum. Bilsem zaten söylerdim. Ama bilmiyordum iştee.
" Tamam tamam. " dedi ve bana sarıldı. İki damla göz yaşı yanaklarımdan süzülürken Zac'in gömleğine damladı. " Hadş gidelim. Nasıl olsa Güneş tanrıçası olarak sen buradasın " dedi ve beni kendinden uzaklaştırıp gözlerimin içine baktı. Gülümsedim ve kafamı salladım. Gitme vakti.
ZAC'DEN...
Baş melekler binasına gelince durdum. Buraya önceden neredeyse her gün gelirdim. Ama şimdi aradan onca zaman geçip görevimi bırakınca hoş karşılanır mıydım bilemem. Aynı şekilde Sunny'de öyleydi. Benim, Sunny'in, Elsa ve Lessa'nı. Hepimizin babaları Baş meleklerden biriydi. Ama şimdi değişti mi değişmedi mi hiçbir fikrim yoktu.
" Hey siz! Ne işiniz var burada? " diye bir ses duyduğumda Sunny'in elini tuttum. Lessa her ne kadar Sunny'i sevmesede gerçeği bilmiyordu. Ama ben biliyordum ve Sunny'i sonuna kadar koruyacaktım. Sunny elini tutan elime baktı ve gülümsedi. Fısıldayarak teşekkür ettiğinde bende gülümsedim. Onu koruyacağımı anlamıştı. Ne de olsa kimse bilmesede önceden koruyucu bir melektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUŞ ( ASKIDA )
FantasyBen. Gücünü yeni yeni kontrol edebilen bir varlığım. İnsanlardan üstün, kendi ırkamdan ise güçsüz olanım. Ama bilmedikleri bir şeyler vardır her zaman. Ben. Ay Tanrıçasıyım. Ve doğuşum. Onların sonu olacak. Eğer sizde benden korkmuyorsanız durun v...