" Oha yani sizde bu burda olacak şey mi? " diye bir ses duyduğumda gözlerimi açtım. Zac bana tuhaf bir şekilde bakıyordu. Kafamı sola çevirdiğimde uyku sersemi Roman ı gördüm. Demek uyumuştu ve hop. Bu bizi şey mi sanıyordu. Yok artık.
" Ne diyosun lan sen? " dediğinde Roman a hak verircesine başımı salladım.
Zac " Aman iyi be bir şey demiyorum " dediğinde o kadının sesini yine duydum.Uyandığınıza göre vadiye gitmenize gerek yok. Vakit kaybetmeyelim. Sizi almaya geleceğim
Üçümüzde birbirimize baktık. Gidiyorduk. Beynime giren bir ağrıyla gözlerim kapandı... Bilincim yavaşça kayboluyordu...
Gözlerimi açtığımda sarı bir odanın içerisindeydim. Yanımda Zac ve Roman da vardı. E 5 kişilik yatağa 3 kişi tabi ki sığarız.
Kapı açıldığında içeri Morinas girdi. Eşsiz bir kolye vardı boynunda. Hemen fark etmiştim. Güneş şeklindeydi ve büyüktü. Altın gibi parlıyordu.
" Burası sizin asla gelemeyecek olduğunuz Eddiyamona. Eddiyamore nin aksine iyilerle doludur. Saf kişiler vardır burada. Kötülüğe yer yoktur. Burada ki hiç kimse birbiri hakkında kötü düşünmez. Ve gece, sizin orada ki geceden daha aydınlıktır. " dediğinde " O halde neden buradayız? " diye sordum.
" Arkadaşlarını uyandır Les. Ayrıntılı bir şekilde herşeyi konuşacağız. " dedi ve odadan çıktı.Roman ın kulağına " Uyan yoksa seni dondururum " dediğimdw hızlı bir şekilde yataktan kalktı.
Derin bir nefes alıp
" yapamazsın " dediğinde gülümsedim. " Biliyorum. Ama uyanman gerekti " dedim.Zac in kulağına da " Uyan Zac yoksa yıldırımların beni öldürecek " dediğimde o da yataktan fırladı. Derin bir nefes alıp " Hayır " dedi ve aldığı nefesi geri verdi. " Yıldırımlarım sana asla zarar vermez " dediğinde gülümseyip
" biliyorum " dedim." Uyandığımıza göre gidiyoruz. Öyle değil mi? " dediğinde Roman a baktım. Evet anlamında başımı salladım ve kapıya yöneldim. Derin derin nefes alıp verdim. İşte. Başlıyorduk.
Kapıyı açtığımda önüme uzun bir kolidor çıktı. Sağıma ve soluma baktım. Nereden gidecektik.
Sağ köşeden bir kız koşarak yanıma geldi. Adeta gülmekten ölecek bir şekilde mutluydu.
Kafasını kaldırıp bana baktığında yüzündeki gülümseme soldu. " siz kötü birisiz. Burada olmamanız gerek" dediğinde Roman " kız haklı " dedi. Zac kıza " sen ne kadar da akıllı bir kızsın öyle. Evet. Lessa hepimizden kötüdür" dedi. Ah gerçekten mi?
" Ama buraya Arrow tarafından getirildiniz. O yüzden seçilmiş olmalısınız. Beni takip edin " dediğinde bir an kızı boğazlayasım geldi. Ne kadar bilmiş. Sinir şey.
Zac ve Roman aynı anda " akıllı " dediklerinde ölümcül bakışlarımı onlara attım.
Kolidorun sonundan sola döndük. Sağa sola, sola sağa derken bir labirentin içinde hissettim kendimi.
En son büyük demir bir kapının önünde durduk. Kız gülümseyerek kapıyı açtı. İçeri girdiğimde bizimkilere tuhaf bir bakış attım. " Sunny? Elsa? burada ne arıyorsunuz? " diye sordum.
Sunny " sizinle aynı amaç için " dediğinde düşündüm. Sunny seçilmiş olabilirdi tamam ama ya Elsa? O ne için seçilmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUŞ ( ASKIDA )
FantasyBen. Gücünü yeni yeni kontrol edebilen bir varlığım. İnsanlardan üstün, kendi ırkamdan ise güçsüz olanım. Ama bilmedikleri bir şeyler vardır her zaman. Ben. Ay Tanrıçasıyım. Ve doğuşum. Onların sonu olacak. Eğer sizde benden korkmuyorsanız durun v...