" Hayatta herkesin sevdiği bir şeyler vardır elbette. Benim ise sevdiğim tek bir şey var. Güneşin batışı. Ve benim DOĞUŞUM. "
" Lessa. Bu kaçıncı suçun? " diye beni azarlayan öğretmenime sinirle baktım. " Benim suçum öyle mi? Dante'nin hiç suçu yok çünkü. " dedim.
" Elbette yok. Bana bak Lessa. Bu son uyarım. Eğer bir daha... " öğretmenim Bayan Bloom'un sözünü kesip " Bir daha ne ? Beni okuldan mı atarsınız. Sizce bu iyi bir fikir mi? Söylesenize arkadaşlar bu iyi bir fikir mi? Ben. Lessa Prior. Ay Tanrısının kızı. Burada eğitim görmeye mecburum sadece. Sizce ben kendi kendime öğrenemez miyim Bayan Bloom. Sizce ben aptal mıyım ? Elbette hayır. Bu güne kadar bu sınıfta öğrendiğim herşeyi tek başıma öğrendim. Sizin bir yardımınız olmadı açıkcası. " dedim ve derin bir nefes alıp güldüm.
" Ama anlamayacaksınız çünkü beyin kapasiteniz bunu algılayacak kadar büyük değil. Ve ben. Burada ki sizin en berbat öğrenciniz dediğiniz kişi, o gün gelene kadar en iyisi olacak ve size güleceğim. Aramızda bir fark var. Ve siz bu farkı benden daha iyi biliyorsunuz bayan Bloom. " dedim son olarak ve sınıftan çıktım. Kapının kapanma sesini duyup kendimi o tarafa verdim. Sunny. Arkamdan gelen oydu. Her zaman.
" Hey Lessa. Bekle. " dediğinde tabiki de onu dinlemedim. Ben kimseyi beklemezdim. Helese Sunny i.
Bahçe kapısına geldiğimde Sunny hız gücüyle karşıma geçip beni durdurdu. " Dinle Lessa. Konuşmalıyız. " dediğinde " konuşacak bir şeyimiz yok Sunny. Sen ve ben... " konuşmamı yarıda kesip cümlemi tamamladı.
" Evet biliyorum. Sen ve ben farklıyız. Ama konu bu değil Lessa. Diamond..."
" Diamond mu? "
" Evet. Bak dinle. Biliyorsun ki gece dışarı çıkmam yasak. Ama sen gündüz de dolaşabiliyorsun. Sana engel yok. Yarın gün doğumunda, güneşi tepeye çıkardığım vakit 1 saatlik boşluğum var. Biliyorum tam güneşin doğduğu vakit ve senin en güçsüz halin ama gelmen gerek. Bir kez olsun itiraz et..."
" Tamam. Orada olacağım. Şimdi git. " dedim ve onun gülümseyip kayboluşunu izledim.
Eve gitmem gerekti ama... Görmem gereken biri vardı...
***
Dünya. Burayı sevmemin tek bir nedeni var. O da şuan karşımda duran kız.
" Abla. Bu ne güzel bir sürpriz. Ama senin şuan... "
" Kapa çeneni Elsa. Ayrıca bana abla demekten de vazgeç. Aramızda sadece 2 dakika var. "
" Olsun. İkiziz ama sonuçta sen benden 2 dakika önce doğdun. "
" Tamam. Kendi bildiğini yap. Umursamıyorum. Sana dikkatli olmanı söylemek için geldim. Fazla kalmayacağım. "
" Neden ? Güneş birazdan batacak. "
" İşte bu yüzden geri döneceğim. Ay ı gök yüzüne çıkarmam gerek. "
Gözlerini sıkıp tekrar açtı " doğru " dedi ve yere oturdu.
" Söyle. Ne için dikatli olmam gerek? " diye sorunca bende karşısına oturdum.
" Kesin bilgi değil. O yüzden şimdilik bir şey demeyeceğim. Yarın. Tam gece yarısında. Herkesi topla ve benimle tepede buluşun. O zaman konuşacağım" dedim ve onun bana gülümseyişini görüp geri, Eddiyamore ye geri döndüm.
Işınlanmayı kim bulduysa onu bulup tebrik etmeliydim. Gerçekten işe yarıyordu.
" Prior. Seni burada görmek ne büyük onur. Gelmeni neye borçluyum? " diye soran Zac e bir bakış attım. " Diamond. " dediğimde surat ifadesi değişti.
" Toplantı yapmalıyız. Vaktinden önce gerçekleşirse eğer..."
" Sakin ol Zac. Daha kesin değil. Yarın öğreneceğim. " dediğimde derin bir nefes alıp verdi.
" Harika. Beni boşuna endişelendirme Prior. Git ve Ay ı tepeye çıkar. Vaktin azalıyor. " dedi ve ortadan kayboldu.
Tamam bu sinir bozucu olmaya başlamıştı. Ortadan bir anda kaybolunuyor ve nereye gittiğimiz belli olmuyordu. Güzel ama... Ayrıca da sinir bozucu.
***
Tepeye çıkıp hazırlandım. Yapabilirdim. Bir kaç gündür yapabiliyordum. Dünya da ki Ay ı gökyüzüne çıkarmak kolaydı fakat Eddiyamore de işler varklıydı. Burada ki Ay... Farklıydı. Daha Ağır ve büyüktü. Ve ben bu durumda çoğu zaman güçsüz kalıyordum.
Evet. Başlayalım. Hissetmeliyim. Ay ı. Onun eşsiz gücünü...
Mavi ışıklar. Hissediyorum. Siyah gökyüzü. Benim karanlığım. Aydınlatan tek şey Ay ışığı. Terslik yok. Dikkatimi dağıtan hiç bir şey yok.Ve işte. Ay doğdu. İşim bitti. Eve dönmeliydim ama ben Elsa'nın yanına gitmek istiyordum.
" Prior. Büyük gelişme. Diğerlerine göre bu Ay ı 10 saniye daha önce gökyüzüne çıkardın. " diyen sese kulak verdim. " Saol Zac. " dedikten sonra arkamı döndüm. Tipik Gök tanrısı işte.
" Hadi ama. Aklının karışık olduğunu biliyorum Lessa. Ama şunu da biliyor ve hatta kesinlikle eminim, Ay Tanrıçası olduğunda yenilmez olan sen olacaksın. "
" Zac. Bundan o kadarda emin değilim. Daha 15 yaşındayım. "
" Yaşın ne önemi var. Ben 19 yaşındayım ve en güçlü tek gök tanrısıyım. Sen ise... Hayatımda tanıdığım en genç, üstelik kız ,Ay Tanrısının soyundan birisin.
Bunun mümkün olamayacağını sananlar vardı Lessa. Kaç bin yüzyıldır kız Ay Tanrıçaları Eddiyamore de vâr olmuyorlardı. Sen... O sun. Sen... Sonsun Lessa. Bunu öğreneceğin kişi ben değilim. Seni ona götüreceğim. Gel " dediğinde Zac e ifadesiz gözlerle bakıp
" Kime? " diye sordum." Ateş Tanrısına... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUŞ ( ASKIDA )
FantasiBen. Gücünü yeni yeni kontrol edebilen bir varlığım. İnsanlardan üstün, kendi ırkamdan ise güçsüz olanım. Ama bilmedikleri bir şeyler vardır her zaman. Ben. Ay Tanrıçasıyım. Ve doğuşum. Onların sonu olacak. Eğer sizde benden korkmuyorsanız durun v...