Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu hatırlama çalıştım. En son Luke beni dinlenmem için bu odaya getirmişti. Evet. Lydiamon. Gerçekleri öğrenmek için az bir zamanım kalmıştı. Gitmem gereken son bir yer daha vardı.
Kapı açılıp içeri Luke girince yataktan kalktım.
" Uyandığına göre Lydiamon'u görmek istersin. Hadi gidelim "
Luke'u takip etmeye başladım. Kapıdan çıkıp arka taraftaki ormanın girişine geldiğimizde Lydiamon etrafa gülücükler saçıyordu.
" L. Bize yardımcı olmanı istiyorum. Lessa'yı 3 teste sokacağım. Eğer üçünden de geçerse ona olan biten herşeyi anlatacağım "
Lydiamon'un Luke'a bakan gözleri bana döndü.
" Anladın değil mi Lessa? "
Kafamı salladım. Hadi bakalım. Testler neymiş.
" Şu ilerideki kırmızı boyalı ağacı görüyor musun? "
Eliyle işaret ettiği yere baktım. Ama göremedim. Bunun için yeteneklerimden bir tanesini kullanıp gözlerimi küçülttüm ve kırmızı daireyi gördüm.
" Evet. Neredeyse burdan oradı 15km" dediğimde gülümsedi.
" Birinci testi geçtin küçük hanım. Yeteneğini koru Lessa. İşine yapacaktır. Şimdi o gördüğün kırmızı dairenin tam ortasına iç içe geçecek şekilde saniyede üç buzdan mızrak atacaksın "
Tam anlamış sayılmazdım ama sanırım birinci test görüş açısıydı. Yeteneğimi biliyor olmasıda ayrı bir tartışma konusuydu gerçi.
" Pekala " dedim ve daireye odaklanmaya çalıştım. Bunu nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu ama denemek zorundaydım. Gözlerimi kapattım. Daireyi zihnimde canlandırmayı denedim. Ve o kendim şekil verdiğim buzdan mızrakları o daireye yolladım. Gözlerimi açtığımda aynı şeyi üç kez yaptım.
Lydiamon şaşkın bakışlarla bana "Bunu nasıl yaptın? " diye sorarken gülümsedim. " Her zaman yaptığım gibi " dediğimde içimden kendimi övdüm. İlk kez denemiş olmama rağmen iyi bir iş başarmıştım.
" Hayır. Anlamadığım bir şey var. Normalde her ne olursa olsun buzdan mızraklar ya elinden, yada göğüsün tam ortasından çıkar. Ama sen bu ikisini de yapmadın. Mızraklar zihninden çıktı. O yüzden zararsızlar. Hatta bir işe bile yaramazlar. Sende normal gitmeyen bir şeyler var Lessa. Her ne kadar üç testi de tamamlamış olsanda yanlış bir şeyler var. Burada kalın. Ben gidip bir kaç şey araştıracağım " dedi ve ortadan kayboldu.
Ne kadar da çok konuşmuştu o öyle. Dediklerinin yarısını anlamamıştım.
Luke'a baktım. Sırıtıyordu.
" Senin derdin ne? "
" Ah Tanrım Les. O kadar tatlı görünüyorsun ki. Seni 7 yaşından beri böyle görmemiştim. Bilmediğin bir yerde yabancıyken hep böyle oluyorsun? "
Ciddi bir şekilde konuştum.
" burada ne işim var Luke? "
Önce bir şey demedi ve kafasını yete eğip ufak bir taşa vurarak sekmesini sağladı.
" Anlatacaklarım var. "
" dinliyorum "
Yüzüme baktı. Derin bir nefes alıp verdi. Söylemek istemiyormuş gibi bir hali vardı.
" Annenin kim olduğunu biliyorum Les. Bunu sana söylemek istediğim sırada Lydiamon beni buraya getirdi. Sen hariç diğer herkesin zihninde ki benimle olan anılarını sildi. Benimde sildi. Kendimi artık L diye tanıyordum. Tağki senin adın geçinceyedek. Lydiamon'un senin buraya geleceğinden haberi vardı. Odasında biriyle bunu tartışıyordu. Düşündüm. Adın bana bir yerden tanıdık geldi. Sonra ilk kez o zaman Luna aklıman geçti. Seni hatırladım. Seninle birlikte herkesi. Ama bundan Lydiamon'un haberi yok çünkü eğer herşeyi hatırladığımı öğrenirse seni bir daha göremem. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUŞ ( ASKIDA )
FantasyBen. Gücünü yeni yeni kontrol edebilen bir varlığım. İnsanlardan üstün, kendi ırkamdan ise güçsüz olanım. Ama bilmedikleri bir şeyler vardır her zaman. Ben. Ay Tanrıçasıyım. Ve doğuşum. Onların sonu olacak. Eğer sizde benden korkmuyorsanız durun v...