❄ ❄ FİNAL ❄ ❄

3.2K 123 17
                                    

" Beni özledin mi? "

Duyduğum sesle irkildim. Gözlerimi açtığımda ağacın dalında uzanıyordum hala ama etrafta kimse yoktu. Herkes gitmişti.

Dalda oturur pozisyona geldim ve kapıda ki gölgeye baktım. Roy? Tanrım gelmişlerdi.

Ağaçtan atlayıp hızla karşısına geçtim. " Ne zaman geldiniz? " diye sordum.

Gülümsedi. " yarım saat kadar önce falan. " güldüm.

" herkes nerde? " diye sorduğunda elini belime koydu yavaşça. Beni biraz kendine çekti.

" Sen uyuyunca uyandırmak istememişler. İçerdikleri hepsi " dediğinde beni biraz daha yaklaştırdı kendine. Bu işin sonu nereye gidiyordu?

Biraz daha yaklaştırıp vücudunu vücudumda hissetmemi sağladı. İstemsizce gülümsedim. Oda gülümsedi. Ve dudağıma hafif bir baskı hissettim. O kadar içte, o kadar hassas, o kadar tutkulu ve o kadar eşsiz öpüyordu ki... Karşılık vermeye başladım. Dudaklarını dudaklarımdan ayıran ise Holly'nin sesiydi.

" İnanmıyorum. Abim ve Lessa öpüştü! "

Holly bağırdığı gibi herkes başımıza toplandı. Elsa bana inanamayan gözlerle bakıyordu. E tabi hayatım boyunca ilk kez öpüştüğüm var sayılırsa. İsteyerek tabii. İlkimdi.

Roy sanki biliyormuş gibi sırıttı.

" Bu... İnanılmaz bir şey. O zaman siz şimdi... İnanamıyorum siz sevgili mi oldunuz? "

Dylan'ın bu cümlesine herkes gülerken Roy " Tanrım, Dylan ne kadar da zekisin " dediğinde bu sefer ben gülmeyi kesip yerini sırıtışa bıraktım.

Biz şimdi sevgiliyiz, öyle mi?

Roy gülümsedi.

Herşeyinle benimsin, Melek.

Bir kez daha öptü beni. Ama kısa. Sadece bir buse kondurdu eşsiz dudaklarıyla dudaklarıma.

Gülmeyi kesip bu sefer ' ooo' diye sesler çıkarmaya başladıklarında ciddi bir sesle " eğer bi daha ağzınızı açarsanız hepinizi dondururum. " dediğimde seslerini kesip içeri koştular. Roy kolunu omzuma atınca bende kafamı göğsüne yasladım.

Tam bizde içeri geçiyorduk ki, Zac durduğu yerde duruyordu.

" Zac, hadi " dediğimde eliyle gökyüzünde bir yeri gösterip
" Çocuklar. Bu kara bulutlar neye işaret? " diye sordu. Roy içeri seslendiğinde sesi endişeli çıkmışt.

Neler oluyordu?

Hepimiz bahçede toplandık ve bize doğru ufaktan gelen kara bulutlara bakmaya başladık. Sonumuz mu gelmişti artık? Bitiyor muydu herşey yoksa? Bu kadar mıydı?

Yoksa herşey daha yeni mi başlıyordu?

Roy'un elini elimde hissedince, bakışlarım bir saniyeliğine kenetlenmiş ellerimize kaydı. Hemen ardından Roy'un gözlerine baktım. O kırmızının eşsiz tonuna sahip olan gözleri, ' seni koruyacağım ' der gibi bakıyordu. Tam o anda bi güven duygusu sardı bedenimi. Belkide birilerine güvenme vaktim gelmişti artık.

Arkamızda kalan Holly ve diğerlerine baktım omzumun üstünden kafamı çevirip. Roman Samantha'ya, Daniel Debby'e, Dylan Bella'ya, Leon Nata'ya, Jack'de Clara'ya sarılmıştı. Hepsi birbirini güvenli kollara atmıştı sanırım.

Holly yavaş adımlarla gelip Roy'un koluna girdi. Ama Roy kolunu Holly'den kurtarıp omzuna attı ve gülümsedi. Abisinin verdiği güven duygusunun yerimi hiç bir şey tutamazdı. Bir zamanlar nasıl bir duygu olduğunu iyi bilirdim.

Önümüzde duran Zac'e baktım. O da bizim gibi duruyordu aslında. Sol kolunu Sunny'in omzuna atmış ve kendine yaslanmasını sağlamıştı. Güven veriyordu Sunny'e. Çünkü şuan Sunny'in yanında duran bizden başkası yoktu. Ailesini karşısına almıştı. Belki de onun sonu çok kötü olacaktı. Sağ elini ise Zac'in, bırakmak istemezcesine Elsa tutuyordu. Gerizekalı ikizim benim. Burda ben varken gitmiş Zac'e güveniyor. Ama sinirlenmiyordum bile. Seviyordu çünkü.

Güzel bir tablonun parçası haline geçmiştik. Farklıydık belki ama, bir kare de toplanmıştık. Ama bu tabloyu parçalamak isteyen biri vardı. Ama tamam. Eğer bende Lessa Luna Prior isem bu oyunu bozarım.

Kara bulutlar artık gökyüzünün her tarafını esir almıştı. Savaş vakti mi gelmişti? Bu kadar erken mi?

Roy elimi biraz sıktı. Kafamı gökyüzüneden ayırıp, Roy'un kusursuz yüzüne çevirdim. Gülümsedi. Sesini zihnimde duyduğumda, bende gülümsedim.

" korkuyor musun? "

" Sence korkmalı mıyım? "

" Hayır. "

" Neden? "

" çünkü yanında ben varım. "

Gülümsemem yüzümde solup, yerini buruk bir gülümseyişe bırakmıştı. Roy'un ise yüzünde hafif bir tebessüm oluşmuştu. Yanımdaydı demek.

Önceden yaşadıklarımız, şimdi yaşadığımız ve birazdan yaşayacaklarımız hafife alınamazdı. Her ne kadar onlar bilmesede, hepimizin yaşadığı zor anları bilyordum. Hepsi saklamak için çok uğraşmışlardı.

Bir kişi hariç tabii. Evet. Doğru tahmin. Ben...

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve geri açtım. Değişen hiçbir şey yoktu. Biz, hala olduğumuz yerde, kara bulutlar ise hala gökyüzündeydi. Oysa ki içimden ne çok dilemiştim herşeyin bir rüyadan ibaret olmasını. Tam şuan, şu halde olmamayı...

Yeniden derin bir nefes alacaktım ki alamadım. Çünkü gökyüzünde ki kara bulutlar bir çember oluşturup yavaşça dönmeye başladılar. Korkuyor muydum? Hayır. Endişeli miydim? Evet. Ama kendim için değil. Şuan burada bulunan herkes için.

Bir kaç kere gök gürledi, kara bulutlar ardında şimşekler çaktı, yıldırımlar belirdi. Sonra birden etrafı beyaz bir ışık kapladı. Artık hiçbir şey göremiyordum. Belki de göremiyoduk.

Ama o tanıdık tıslama sesiyle dolunca kulaklarım, içimden bir kere daha lanetler savurdum.

" Beni çok tıss özledin mi Lessa? "

Yine her zaman yaptığımımı yapıp, herkesten önce kendimi öne attım.

" sorma Diamond. Hasretinden yanıp tutuşuyordum. "

İğrenç bir inleme ile kahkaha attı. Ona bir kez daha iğrenerek baktım. O kadar iticiydi ki...

" Bak tıss. Sana bi hediyem var " dediğinde ne demeye çalıştığını anlamayamamıştım. Sonra arkasında bir gölge bize yaklaşmaya başladı.

" Luke! " dedi Sunny endişeyle. Gözlerime İnanamayarak Luke'a baktım. Burda olması tuhaftı. Hele ki Sunny'in hatırlaması daha da tuhaftı.

Luke koşar adım yanıma geldi. Beni belimden tutup geri Roy'un yanına çekiştdir. Tanrım!

" şimdi değil, Lessa. Tıss daha vakit var. Tıss savaş yok. Size beklemediğiniz bir anda saldıracağım. En mutlu olduğunuz anda. Ve zamana tıss daha çok tıss var. "

Ve birden bir şey batladı. Etraf önce aydınlandı, sonra ise karardı. Sonra zihnimde bir ses duydum.

" Daha tıss bitmedi tatlı küçük Lessa. Geri döneceğim. "

Evet. Artık bitti. Yani belkide final olmasını beklemiyordunuz :D Ama süpriz. Final.

İkinci kitapta görüşmek üzere.






DOĞUŞ ( ASKIDA ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin