DOĞUŞ ( ASKIDA )

❄ 12. Bölüm ❄

Hızla ayağa kalkıp odadan çıktım. Kolidorda koşarken Ece hanımın Gece deyişini duymuştum ama yine de koşmaya devam ettim.

Odana geldiğimde Nilüfer hazırlanıyordu. " Gece? Noldu? " diye sorduğunda yatağıma oturup ağlamaya başladım.

Nilüfer yanıma gelip bana sarıldı. " Noldu Gece söyle " dediğinde " Mira. " dedim. Nasıl diyecektim ölüyor diye. " o. O ölüyor Nilü. Ölüyor " dediğimde daha çok ağlamaya başladım. "Kuzum. Ağlama. O Mira. Ne kadar inatçı olduğunu hepimizden daha iyi biliyorsun. Ölmez o. " dediğinde bunu büyük bir zorlukla söylediğinin farkındaydım. Ağlamam daha da şiddetlenince Nilüferin kollarından sıyrılıp kafamı yastığa gömdüm.

Odanın kapısı açıldığında içeri girenin kim olduğunu tahmin ediyordum aslında ama, içeri giren kişi beni bile şaşırtmıştı.

" Sustur şu kızı Nilüfer. Gitmemiz lazım. Yatakları düzenleyecekler. Ve son bir şey. Şu misafirler. Gece yarısı burada olacaklarmış. "

Odanın kapısı hızla kapandığında ağlamamı durdurdum. " Neydi bu şimdi? "
diye söylenem Nilüfere katılıp "Tipik sarı cadı işte. " dedim ve hazırlanmak için dolabın başına geçtim. Hava soğuktu. Hatta buz gibiydi.

Siyah dar paça pantolonumu giydim. Üstünede krem renki kazağımı. Saçlarımı da yana atıp ördüm. Hızlıca ördüğüm için saçım tuhaf duruyordu biliyorum.

Nilüfer her zaman olduğu gibi artık üstünden ameliyatla alacağımız buz mavisi pantolonunu ve üzerine de beyaz kazağını giymişti.

Kapı açılınca içeri Sercan ve Ateş girdi. " Gidiyoruz hanımlar " dedi Sercan ve Nilüferin kolunu kendi koluna geçirdi. Kol kola odadan çıktıklarında bende Ateş in koluna girdim. " iyi misin ? " diye sorduğunda kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Boyu benden biraz uzundu ama yine de gözlerine bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu.

" Evet. Neden sordun? " diye ona sorarken odadan çıktık. " Sarı cadı bana senin ağladığını söyledi. Bir şey olduysa ve bana söylemiyorsan bozuşuruz Gece " dediğinde ona konuşmak istemediğimi bakışlarımla anlatmıştım.

Saat sabahın 11 iydi. Dışarı çıkmamız kesinleşmişti. Yatakları düzenlemeleri gerekiyordu çünkü.

√√√√√√√√√√√

Evet. Şuan odamızdaydık. Dört kişi kalıyorduk ve memnunduk da. Ve Ateşin özel isteği üzerine 2 ranzalı yatak yerine 2 çift kişilik yatak vardı. Bunu nasıl yaptığını bilmiyordum fakat onunla uyumak. Tanrım sevgili bile değildik ama o bana öyle davranıyordu. Sevgili olamıyorduk çünkü her ilişkinin bir sonu varmış. Ve biz eğer bir ilişkiye başlamazsak sonumuzda olmazmış. Offf. Aptal işte.

" Bence önce Ece Hanıma söylemeliyiz. " diyen Nilüfere hepimiz aynı anda baktık. Haklı olabilirdi. " Bence gerek yok. Nasıl olsa bir gün yine bu hale düşeceğimizi biliyordu. Hadi amaa. Biz korkusuz olanlarız. İyi evet grup adımız yok ama böylede iyiyiz. Hepimizin bir takma adı var öyle değil mi? Gece, namı değer Asi. Nilüfer bebeyim, namı değer vicdansız. Ateş kankam, namı değer Psikopat. Ve ben, namı değer korkusuz " dediğinde Sercan ın kafasına vurdum. " Hadi lan ordan aptal. Bizde korkmuyoruz. Hem niye ben Asi yim. Ne Asi liğimi gördünüz." dediğimde bana inanamayan gözlerle baktılar. Off tamam yaa. Asi yim kabul.

" Peki öyle ise. Hadi. Giyinelim. Misafirlerimiz neredeyse burada olurlar " dediğimde Ateş le Sercan aynı anda tişörtlerini çıkarttılar. Biz Nilüferle her ne kadar vücudlarını sık sık görsekte reflex gereği ellerimizle gözlerimizi kapattık. Onlarım ikisi gülerken " pislikler. İki rahat durun be." dedim ve banyoya koştum. Nilüfer hangi kıyafetleri giyeceğimizi iyi biliyordu. Şimdi. Sert kız olma zamanıydı.

Siyah bir jean giydim altıma. Sıyah sıfır kol , üzerinde DEAD ( Ölüm ) yazan tişörtümü üstüme giydim.

Ayaklarıma en son aldığımız siyah deri botlarımı giydim.
Şimdi sıra makyajdaydı.

Siyah rimel, eyeliner ve ruj sürdükten sonra saçlarımı tarayıp iki tarafa ayırdım. Gözümün önüne gelen siyah perçemimi geriye atıp, siyah beremi kafama taktım. Bileğime kurukafalı bilekliklerimi takıp kızıl saçlarımı birazdaha düzelttim. Evet doğru perçemimi siyaha boyatmıştım. Saçımın hepsini boyatmadığım için bir şey dememişlerdi.

Son olarak en sevdiğim siyah deri ceketimi giyip Nilüfere baktım. İşte. Hazırdık. Kötü kız imajımız hazırdı.

Nilüfer daha çok gri takıldığı için benim giydiklerimin grilerini giydi farzedin. Bir tek tişörtünün üzerinde Dead yerine "Ups !!! Dead " yazıyordu. Bir de ceketi gri değil siyahtı. Ama onun çeketinin omuzlarından kollarına kadar gelen turuncu şeritler vardı.

Makyaj sevmediği için bir tek siyah ruj sürmüştü. Onunda turuncu saçlarının uçları siyahtı.
İşte diyorum hadikayız biz. Birbirimizi süzdüktek sonra onay verip kapıyı açtık. Sercan ve Ateş baştan aşağı siyahlar içindeydiler. Biz işte bu kadar uyumlu bir grup olabiliriz.

" Dostum bunlar bizim kızlarsa akşam yatakta büyük bir kavga var demektir " diyen Sercan ın omzuna yumruk attım. " Hey. Acıttı. " dediğinde Ateş güldü.

" Acır tabii. Benim Gece'm tektir" dedi ve beni kucağına alıp duvara dayadı. Ellerimle suratını kavrayıp dudaklarına tapıştım. İçimde tarif edemediğim bir duygu vardı. Benim öpmüş olmama rağmen kontrolü o ele aldı ve daha sert öpmeye başladı. Alt dudağımı dişlediğinde ağzımdan ufak bir iniltinin kaçmasına engel olamamıştım.

" Ay pardon gençler ama biz bu sahneyi görmek istemiyoruz " diyen Nilüferin sesi kulağımı doldururken Ateş beni yere indirdi. " Git rujunu tazele bebeğim. " dediğinde Ateşin sözünü dinleyip düzelttim.

Şimdi. Büyük olay başlasın. Yemek salonuna indiğimizde herkes bize bakıyordu. Cemre yanımıza gelip " lütfen bana bu gece Lunaparka gideceğimizi söyleyin " dediğinde saçlarını karıştırıp " Aynen öyle pembe kafa. Bu gece eğlence bol. İzin bizde. " dedim ve yanımızdan ayrıldı.

Ece hanım bizi böyle gördüğünde gururlanmış gibi bir hali vardı. Daha çok aklından " Yurdumuzu koruyon dört gence sahibim " diye geçiriyor olmalıydı.

" evet. Gençler beni dinleyin. Yapmış olduğum konumşada sizlere bir hafta sonra gelecekler demiştim ama, olaylar o yönde gelişmedi. Şimdi hep beraber aşağı kata bekleme salonuna ineceğiz. Ve sizden istediğim şey. Onlara nazik davranmanız " diye konuşmasını bitiren Ece hanım yanımıza geldi.