❄ 33. BÖLÜM ❄

2.2K 127 3
                                    

SAMANTHA'DAN...

" Bizden önce gittiklerine inanamıyorum "

" Debby. Sana son kez söylüyorum boşver. Nasıl olsa nerede olduklarını biliyoruz. Şimdi gidip şu işi halledelim ve eve geri dönelim. "

Kafasını salladı. Şuan Glodya ormanında girişi arıyorduk. Çok mu gerekliydi sanki cadı konseyinin yer altında olması. Tam bir ağacın yanından geçecektik ki bir şey dikkatimi çekti.

" Debby? Ne zamandan beri ağaçların kökleri gökyüzüne doğru uzanıyor? "

Debby ile birlikte ağacın köklerine baktık. Cidden gökyüzüne doğru uzanıyorlardı.

" Sanırım girişi bulduk "

Debby'e bakıp kafamı salladım. Haklı olabilirdi. Durdum ve ağacın köklerinden birini tuttum. Gerekli büyüleri söyleyip bekledim. Ve işte beklediğim sonuç. Ağaç ortadan ikiye ayrıldı ve aşağıya doğru merdivenleri uzanıyordu. Debby'e bakıp gözlerimle girmesini işaret ettim.

Önden o, arkasından da ben merdivenleri indik. Ağaç tekrardan birleşince gülümsedim. Güzel saklanma yeriydi. Önceden mağaraların içinde saklanırlardı ama şimdi yer altında gizleniyorlardı. Nedenini bilmiyordum ve sanırım biraz sonra öğrenirdim.

Etrafa bakındım. Burası adeta... Küçük bir şehir gibiydi. Tüm cadılar buradaydı. Gülüp eğlenenler, etrafta koşuşturan küçük cadılar ve hatta gökyüzünde süpürgesine uçan yaşlı cadılar vardı. Mağarada ki zamanlar böyle değildi. Herşey çok değişmişti.

Küçük bir kız önümde durup " Hey sen Samantha değil misin? " diye sordu bana tatlımı tatlı sesiyle. Gülümseyerek " Evet ben Samantha. Beni tanıyor musun? " diye sordum. Kafasını salladı.

" Zafrina halam senden çok bahsetti. Hadi gel onun yanına gidelim. "

Şaşkın gözlerle küçük çocuğa baktım.

" Büyük büyük annem Zafrina'dan mı bahsediyorsun sen? "

" Evet. "

İçimden kahkaha atasım gelmişti. Sonunda büyük büyük annemi görebilecektim. Debby'e baktım. Bir şey anlamamış gibi duruyordu. Gülümsemekle yetindim.

Küçük kızı takip edip ufak bir kulübenin önünde geldik. Tanrım! Sonunda. Onu küçüklüğümden beri görememiştim.

Kız kapıya vurup " biz geldik Zafrina hala! " diye bağırdı. Kapı yavaşça açılınca kız koşarak içeri girdi. Ben ise girip girmemek konusunda kararsız kalmıştım. Ya eskisi kadar iyi olmazsa aramız?

Kapı sonuna kadar açılınca Zafrina'yı gördüm. Tanrım! Hiç değişmemişti. Beni görünce gözleri fal taşı gibi açılırken diğer bir yandan da gülümsüyordu.

" Aman Tanrım! Samantha! Bu sen misin? " Bana doğru yürürken bende kendime engel olamadım ve bir adım atıp içeri girdim ve büyük büyük annem Zafrina'ya sarıldım. Kokusu bile değişmemişti. Her zaman ki gibi deniz misali kokuyordu.

Beni kendinden uzaklaştırıp anlıma sulu bir öpücük kondurdu.

" Ne kadar da büyümüşsün. Çok güzel bir kız olmuşsun Samantha "

Gülümsedim. Benim hakkımda böyle düşünmesi mutlu etmişti. Ne kadar da özlemiştim. Bir kez daha sıkı sıkı sarılıp cam kenarında olan üç kişilik masaya yöneldim. Camın kenarına ben, karşıma Debby, çaprazımda da Zafrina oturmuştu. Ona küçükken Zafrina derdim. Hoşuna giderdi. Umarım şimdide gidiyordur.

" Zafrina, Debby. Debby, Zafrina "

Debby gülümseyerek " biz zaten tanışıyoruz. " dedi. Anlamayan gözlerle Zafrina'ya baktım. Zafrina gülümseyip " büyük annesi en yakın arkadaşım, Samantha " dediğinde kafamı salladım.

" Peki, neden geldiniz? "

Suratım düştü biran. Zafrina dan böyle bir şey istemeyi ömrüm boyunca hiç düşünmemiştim. Ama zorundaydım.

" Zafrina... Biz. Yani. Senden yardım istiyorum. Daha doğrusu istiyoruz. " dediğimde gözleri sabitlenmiş ve beyaz rengini almıştı. Anlaşıldı. Neler olduğuna bakıyordu. Cadılar hakkında bir kaç bildi. Eğer gözlerimiz beyaz olsursa, neler yaşanılmış ona bakıyoruz demektir. Eğer kırmızı olursa geçmişi, mavi olursa da - ki pek az olur - geleceği görüyor oluruz.

Zafrina'nın gözleri eski yeşil rengini alırken gülümseyerek konuşmaya başladı.

" ah tatlım. Sana yardım etmeyi çok isterdim. Ve edeceğimde. Ama cadıların güçleri Diamond'a karşı hiç bir işe yaramaz. "

" biliyoruz. Bu yüzden karşıt büyü geliştirdik. Kara büyüleri ve yasak büyükerden karşıt büyü yaptık. Olmaz dediğimiz her şeyi olur kılıyor"

Debby'in bu dediğime şaşırırken ona bu konudan hiç bahsetmediğimi hatırladım.

" Benim torunum aklınca ne işlere karışmış öyle. Peki bana neler yapabildiğini göster "

Zafrina'ın bu dediğinden sonra arka bahçeye çıktık ve ben Lisa'ya neler yapabildiklerimizi gösterdim. Lisa bu konuda çok yardımcı olmuştu. Ama şuan buraya yoktu ve umarım olmazdı da.

" Tamam Samantha bu kadar yeter. Ağacımı yerine geri koy. Cadı konseiyle arkanızda olacağız. Şimdi gelin ve üç sıcak çikolata içelim. "

Tamam anlamında kafamızı salladık ve içeri geçtik. Zafrina sıcak çikolataları hatırladığında bize verirken " Lessa denilen kız. O nerede? " diye sordu. Cidden. Ben kalkanları hiç kontrol etmemiştim. İleri görüş yeteneğimi kullanıp kalkanları kontrol ettim. İyi durumdalardı. Bir de bizimkileri kontrol etsem çok iyi olacaktı.

" o... Ölüler dünyasında " dediğimde elindeki sıcak çikolata bardağı yere düştü. Kırılma sesleri kulağımı doldururken söylemekle hata mı yaptım acaba diye düşünmeye başladım.

DOĞUŞ ( ASKIDA ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin