Bir süre put gibi durdum, sevinsem mi yoksa telaşlansam mı onu bile bilemedim. Joseph'in beni tanımış olması korkularımı gidermesi lazımdı ama şimdi Bir süre put gibi durdum, sevinsem mi yoksa telaşlansam mı onu bile bilemedim. Joseph'in beni tanımış olması korkularımı gidermesi lazımdı ama şimdi nedense daha çok korkuyordum.
"Bir şey demeyecek misin?"dedi Joseph
"Ne dememi bekliyorsun?"
"Bir açıklama olabilir. Neden kendini farklı biri olarak tanıttın?"
"Sanırım geçmişten kaçıyordum."diye mırıldandım. "Bazen saçma şeyler yaptığım oluyor."
Joseph birden bana sarıldı, kendimi Fransa'ya geldiğimden beri ilk defa huzurlu hissettim. Bir süre öyle kaldık.
"Carmen dönmene çok sevindim."dedi Joseph, hala sarılıyordu "Ama bu gerçeği Amabella öğrendiğinde dilinden kurtulabileceğini. sanmıyorum." dedi. Geri çekildiğinde yüzünde neşeli bir ifade vardı, gözleri parlıyordu.
"Babam da seni tanıdı değil mi?"
Evet anlamında başımı salladım.
"Neden bize bir şey demedi hayret. Neyse, buradasın ya...İspanya'daydın değil mi bunca yıldır?"
"Evet."
"Anlatsana neler yaptın İspanya'da."
"Pek bir şey yapmadım. Daha öncede demiştim, kasaba gibi bir yerdeydim sakin huzurlu bir yerdi."
"Sinyor Serventes'le de orada mı tanıştınız?"
"Hayır onu İspanya'daki bir arkadaşım tavsiye etmişti onun aracılığıyla buldum."
"Baya samimisiniz, ben önceden de tanışıyorsunuz sanmıştım."
"Samimi?Sinyor Serventes gerçekten iyi bir insan ama samimi olduğumuz söylenemez."
"Yapma Carmen... Onun yanında baya neşeli oluyorsun."
Ne demek istiyordu şimdi? Yaptığı ima hiç de hoş değildi, yüzümün kızardığını hissettim
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"dedim sinirle "Sinyor Serventes avukatım ve arkadaşım sadece o kadar, saçmalayacaksan gidiyorum!"
Yanından geçerken Joseph beni tutup kendine çevirdi
"Özür dilerim, sinirleneceğini düşünmemiştim."
"Düşünmeliydin!"
"Kendimi affettirmem için ne yapmam gerek?"
"Bir şey yapman gerekmiyor."diye iç çektim "Sadece artık daha dikkatli ol."
Joseph kolumu bırakıp cebinden bir kolye çıkarttı
"Bunu gittiğiniz gün sana verecektim ama şatoya vardığımda çoktan gitmiştiniz."
Elinde yusufçuk figürlü çok güzel bir kolye vardı
"Senin geldiğini görünce ilk işim kuyumcuya gidip zincirini değiştirmek oldu, zamanla papağanında sorun oluşmuştu."
Kolyeyi alıp taktım
"Teşekkürler."dedim gülümseyip "Bunu bunca yıldır saklaman inanılır gibi değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.