Bir süre sonra Joseph masada duran elimi tuttu, bunu beklemiyordum, başımı kaldırıp Joseph'e baktım
"Carmen gerçekten yanılmışım, tanıdığım biri değil."dedi Joseph gözlerimin içine bakıp "Olsaydı bile aramızda düşündüğün gibi bir şey olmazdı, senden başkasını göremiyorum"
"Aranızda bir şey olup olmaması beni ilgilendirmiyor."Gözerimi kaçırmak istiyordum ama yapamıyordum, gözlerinden alamıyordum kendimi "Sadece bana yalan söylediğini hissediyorum tek sorun o.Yoksa kiminle istersen onunla ol beni ilgilendirmez."
"Yalan söylemiyorum."
Tartışmanın bu şekilde devam edeceği Barizdi, elimi çekip ayağa kalktım
"Sana afiyet olsun, ben doydum."
"Ben de doydum. Bahçede dolaşalım mı?"
"Aslında ben odama çıkıp dinlenecektim."dedim, zaten amacım ondan uzaklaşmak, daha fazla yanımda olmasını istemiyordum
"Peki, iyi geceler."
"Sana da."
Hızlı adımlarla salondan çıkıp odama gittim. Kendime o kadar kızıyordum ki... Joseph'den uzak durmak istiyordum, bir araya geldiğimizde illa ki bir şey oluyordu ve bu çok sinir bozucuydu.
Üstümü değiştirip yatağa girdim ama uyuyamıyordum.Hava o gece çok boğucuydu ve bu uyumamı engelliyordu.Hava almak için odamdan dışarı çıktım. Saray hiç olmadığı kadar sessizdi şimdi.Herkes odasına çekilmişti.Sarayın içinde dolaşırken ayak sesleri duydum, birazdan sessin sahibi de gözüktü, Joseph elinde şişeyle yürüyordu, beni görünce bir an durup süzdükten sonra
"Geceliğin bu kadar yakıştığı başka biri daha yoktur herhalde."dedi gülümseyip
Ben de hafifçe gülümsedim.
"Elindeki ne?"
"Şarap."dedi şişeyi havaya kaldırıp "Uyuyamadığımda bir kadeh şarap içerim o da rahatlatıp uyutur"
"O zaman ben de bir kadeh içsem iyi olacak."
"O zaman odamda bana eşlik edebilirsin."
Eh bir kadeh şaraptan bir şey olmazdı herhalde, uyumama yardım edecekse neden olmasın?Başımı sallayınca Joseph'in odasına gittik.Benim çaprazımdaki odada kalıyormuş.Bunca zamandır karşılaşmamış olmamız garip.Odadan içeri girince donup kaldım.Rüyamdaki odanın aynısıydı.Açık renk ahşaptan yapılmış yatak sağ duvarın tam oratasında dayanmıştı iki yanında da sehpa vardı üzerlerinde lamba duruyordu, gardolap yatağın karşısındaydı ve yanında boy aynası duruyordu.Pencerinin yanındaki yükseltide büfe ve oturma gurubu vardı.Pencerenin diyer yanındaysa çalışma masası sandalye ve kitaplık vardı.Kendimi toplayınca koşup pencereden dışarı baktım, dışarının manzarası da aynıydı.
"İyi misin?"dedi Joseph yanıma gelip
Evet anlamında başımı salladım, anlatsam da inanılacak bir durum değildi bu.Joseph büfeden iki tane kadeh çıkartıp şarap doldurdu.
"Gerçi bu kırmızı şarap."dedi kadehi uzatırken "Ama uyumak için beyazdan daha etkili."
Kadehi alıp koltuğa oturdum. Bir yandan sohbet ediyor bir yandan da şarap içiyorduk. Birkaç kadehten sonra şarap etkisini göstermeye başlamıştı, ama sohbet o kadar güzeldi ki odama gitmek istemiyordum. Bir yandan gözlerim kapanıyordu bir yandan da Joseph'i dinliyordum. Joseph durumumu fark edince
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.