Joseph tamamen gözden kaybolunca içeri geçtim.Uykum kaçmıştı, balkona çıkıp koltuğa oturdum.Mutluydum hem de çok... Joseph ile birlikteliğimiz ne kadar sürecekti ya da babasına yapacaklarımdan sonra neler olacaktı bilmiyordum ama kısa sürecek de olsa mutlu olmak istiyordum.Ayak sessiyle arkamı döndüm, Yasemin gülümsemiş bana bakıyordu
"Bahçede görüştüğün tahmin ettiğim kişi miydi?"
Bu saate nasıl uyumamıştı hayret ettim.Yasemin uykusuna çok düşkün bir insandır ve bu saatte uyanmamış olması gerekirdi
"Sen ne ara uyandın?"dedim şaşkınlıkla
"Dük öyle bir bağırdı ki uyanmamak imkansızdı. Vera da uyanmış olsa...Sen soruma cevap versen nasıl olur?"
"Oydu."diye iç çektim "Daha fazla durduramadım."
Yasemin bana sarılıp
"Sen doğru olanı yapıyorsun kardeşim."dedi "Dük Jhan da istediğini düşünsün, cehenneme kadar yolu var."
"Umarım."
"Gerçi çoğunu gördüm ama."dedi karşımdaki sandalyeye oturup "Neler oldu her şeyi anlat."
Anlatmam bittikten sonra
"O halde yarın akşam çok güzel olmalısın."dedi Yasemin neşeyle "Gerçi bu konu senin için sorun değil ya..."
Gülümseyip ayağa kalktım
"Hadi yatalım artık. Yarın yoğun bir gün olacak."
Sabah o kadar mutlu uyanmıştım ki sanki yeniden doğmuş gibiydim. Yataktan çıkıp sabahlığımı giyip kahvaltı için aşağı indim.Yasemin'in yaptığı hamur kızartmasının kokusu odama kadar geliyordu ve üstümü değiştirerek vakit kaybetmek istememiştim.Yasemin aşağı indiğimi görünce
"Hava biraz serin, kahvaltıyı içeriye hazırladım."dedi "Dük Joseph'i de çağırsa mıydık?"
"Tanrım hayır!"diye gülümseyip başımı salladım "Ayrıca bunu bildiğini kimseye söyleme.Şu anda senin dışında kimse bilmiyor ve bilmesin."
"Peki nasıl istersen. Bari Dük Jhan bilseydi."
"O da olacak ama zamanı gelince."dedim göz kırpıp
Yemek odasına geçerken Vera ile karşılaştım.Her ne kadar reverans yapsa da bakışlarından ateş çıkıyordu.Demek ki dün gece bizi görmüştü.Dük Jhan'a söyler miydi acaba?Salondan içeri girecekken Vera
"Hanımefendi!"diye seslendi.
Dönüp baktım, direk gözlerimin içine bakıyordu
"Dün gece öpüştüğünüz kişi Joseph miydi?"
Aslında evet diyip yüzünün alacağı ifadeyi görmek isterdim ama Dük Jhan'ın bunu zamanından önce öğrenmesini istemiyordum.En azından Vera'dan öğrenmemeliydi
"Değildi.Ayrıca burnunu vazifen olmayan işere sokma.Sen nedimemsin annem değil, nasıl bana böyle bir şeyi sorabilirsin!"Dedim sert bir ifadeyle "Karşında bir Barones var unutma bunu!"
Salona geçince harika bir sofrayla karşılaştım.Yasemin her zaman çok iyi sofralar hazırlardı ama sefer gerçekten kendini aşmıştı.
Kahvaltımı yaparken Mösyö Pier içeri girdi, elinde bir adet gül ve zarf vardı
"Barones bunlar size gelmiş."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.