34.Bölüm

1.9K 149 3
                                    


"Görüceğiz sevgili kardeşim."

Efrain içeri girdikten sonra ben de içeri girdim. Artık burada kalmanın bir anlamı kalmamıştı. Üstümü değiştirirken Joseph içeri girdi

"Miras için gelmiş."dedim sinirle "İnanabiliyor musun?"

"Sen ciddi misin?"

"Ne yazık ki..."

"Hayatım çok üzüldüm. Bu gün ağabeyinle dışarı çıkacaktım, bir de ben konuşmayı deneyim istersen."

"İşe yaracağını düşünmüyorsun değil mi?"

"Pek değil."diye iç çekti "Ama denemekten zarar gelmez."

"Haklısın. Ben evimize geçeceğim işin bitince sen de gelirsin."

Kahvaltıdan sonra Joseph Efrain ile dışarı çıktı ben de eve dönmek için hazırlanmaya başladım.Yanımda getirdim ufak tefek eşyaları çantama koyarken Rosa yanıma geldi

"Daha yeni geldin, dönecek misin?"

"Evet, Efrain'in niyeti anlaşıldı, burada kalmaya değecek bir şey yok. Ayrıca Efrain'in en kısa zamanda şatomdan gitmesini istiyorum."

"Kahvaltıdan önce o da eşyalarını hazırlıyordu, muhtemelen yarın gidecek."

"Harika."

"Ve benim de gitme vaktim geldi."dedi Rosa, şaşkın bir ifadeyle ona bakınca hafifçe gülümsedi "Burada kalmam gerekenden fazla kaldım."

"Burada istediğin kadar kalabilirsin.Sakın böyle düşünme."

"Biliyorum, ama ülkeme dönüp evimle ilgilenmem gerek artık, zavallı çiçeklerim kim bilir ne hale gelmiştir, Alan'ın sadece bir hafta baktığına adım gibi eminim."

"Ne zaman gideceksin peki?"

"Yarın sabahtan gideceğim."

"İyi yolculuklar canım arkadaşım."

Birbirimize sarıldıktan sonra Rosa elini karnıma koydu

"Bebek doğar doğmaz bana mektup yaz, umarım sağlıklı bir şekilde kucağına alırsın bebeğini."

"Elbette haber vereceğim, iyi dileklerin için teşekkürler. İstersen bu gece burada kalabiliriz, Joseph ile seni yolcu ederiz yarın."

"Hiç gerek yok, çok erken bineceğim faytona o saatte uyursunuz zaten."

"Emin misin?"

"Elbette."Yerde duran çantamı kapatıp bana uzattı "Sen saraya dönmeden birkaç gün kocanla vakit geçir. Sinyor Efrain'i de kafana takma. Dük Jhan'ı atlattın bunu mu atlatamayacaksın ?"

Eve vardığımda çantamı odaya koyup yatağa uzandım, hamileliğim artık beni daha çok yormaya başlamıştı. Annem gibi ben de ilk bebeğimi düşüreceğim diye öyle korkuyordum ki yalnız kaldığım her an belli etmesem de bu düşünce hep kafamda beliriyordu.Üstelik bir iki gündür sancılarım vardı ve her sancıda şiddeti artıyordu.İki elimi karnımda birleştirdim

"Lütfen beni bırakma bebeğim."diye mırıldandım "Sen babanla bir araya gelmemizi sağladın bunu sağladıktan sonra sevincimizi kursağımızda bırakma."

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin