Şarkı bitmişti. Kolundan kurtulup bahçeye çıktım. Rosa kısa süre önce şatoya gitmişti. Faytona binecekken biri beni kolumdan tuttu, başımı çevirdiğimde Joseph ile göz göze geldim
"Eğer inkar etseydin sana inanırdım."dedi "Senin dediklerine her zaman inanırım."
"Güvenini boşa çıkartmadığıma sevindim."dedim normal gözükmeye çalışıp, o an boynunu atlayıp ağlayabilirdim "Şimdi kolumu bırakır mısın?"
Benim ardımdan Joseph de faytona bindi
"Bu saatte yalnız gitme."dedi yüzüne dik dik baktığımda "Ne olur ne olmaz. Şatona varana kadar da bana ne işler çevirdiğini anlatabilirsin Matmazel Silvas."
İşte birlikte olsaydık ayrılma sebebimiz olacak konuya gelmiştik, işin tek iyi yanı artık yıkılacak bir birlikteliğimiz yoktu, en fazla Joseph benden daha da soğuyacaktı
"Ticari anlaşmalarımda kullandığım bir isim sadece."diye omuz silktim
"Babamın ticari anlaşmalarını batırırken kullandığın yani..."
"Sen de söyledin bu ticaret... Her şey olabilir. Ayrıca o anlaşmaları yaparken Dük Tell ile ilgili olduklarını bilmiyordum."
"Carmen bu numaranı yutacağımı düşünmüyorsun değil mi? Senin yüzünden ailem maddi olarak zorlanmaya başladı."
"Şu noktada yapabileceğim bir şey yok değil mi? Bunu konuşmak için bana eşlik ettiysen boşuna zahmet ettin."
"Buradayım çünkü seni önemsiyorum."dedi Joseph "Ama sen en başından beri sana yaklaşmamı engelliyorsun."Elimi tutup devam etti "Carmen seni tanıyorum bunları yapıyorsan haklı bir açıklaman olmalı, lütfen anlat."
O kadar endişeli bakıyordu ki eğer fayton şatoya varmasaydı her şeyi anlatacaktım. Fayton durur durmaz karanlıkta biri bize doğru koşmaya başladı, yaklaşınca Yasemin olduğunu anladım. Çok endişeli gözüküyordu, faytondan indim
"Yasemin ne oldu?"
"Rosa..."dedi nefes nefese "Kaçırıldı."
"Ne!"söylediğinin şaka olması için dua ediyordum "Yasemin sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Ne yazık ki... Bir fayton yanında durup kaçırdı. Karanlıkta kaçıranı seçemedim."
"Herman olmalı."diye mırıldandım "Polise haber verdiniz mi?"
"Pier konuşmaya gitti ama dediğin gibi kaçıran kişi Herman ise çoktan İspanya'ya doğru yol almışladır."
"Haklısın, Yasemin sen burada kal.Pier döndüğünde detayları öğrenirsin ondan."
Faytona bindiğimde Joseph de arkamdan faytona bindi
"Yanımda olman gerekmiyor."dedim fayton hareket ettiğinde "Şatona dönebilirsin."
"Bu sonra tartışırız."
Limana vardığımızda biraz ilerimizde bir fayton vardı, içinden insanlar iniyordu.Faytondan inip onlara doğru koşmaya başladım
"Rosa!"
"Maria!"
Yanlarına vardığımda Herman'ın yanında iki adam daha vardı.
"Herman onu zorla yanında tutamazsın."dedim, koşmaktan nefes nefese kalmıştım ve karnım gerilmeye başlamıştı
"Denemeye değer. Maria sen bu işe karışma."
"Kızı kaçırıyorsun!"diye bağırdım "Elbette karışırım. İspanya'ya dönmek istiyorsan dön ama Rosa'yı rahat bırak!"
"Sinyor inanın bana bir kadını rızası dışında yanınızda tutamazsınız."dedi Joseph araya girip "İkiniz de mutlu olamazsınız."
"Sizin fikrinizi sormadım." Bana dönüp konuşmaya başladı "Başından beri birlikteliğimize karşıydın!"
"Çünkü mutlu olamayacağınız belliydi. Herman lütfen... İkiniz de mutlu olmayı hak ediyorsunuz ama bunu birlikte elde edemezsiniz."
"Elde edebiliriz."dedi bana silah doğrultup, o ana kadar cebindeki silahı fark etmemiştim "Ama senin aramıza girmemen gerek."
O an kendimi düşünmeden bebeğim için endişelenmeye, onun için heyecanlanmaya başladım. Silah patladığındaysa sanki bebeğimi koruyabilecekmişim gibi gözümü kapatıp karnımı tutup arkamı döndüm.Ses bittiğinde gözümü açtım, yaralanmamıştım çiziğim bile yoktu.Ama arkamı dönmeye korkuyordum.Rosa'nın çığlığını duyunca arkamı döndüm.Rosa elleriyle ağzını kapatmış önüme bakıyordu.Başımı eğdiğimde Joseph'in yerde uzanan bedeniyle karşılaştım,Herman gemiye binip uzaklaşmıştı.Hemen eğilip Joseph'in nabzını kontrol ettim, çok zayıftı.Tam omzundan vurulmuştu.Elimle kanayan yere bastırdım
"Hayır."diye mırıldım "Hayır bizi bırakamazsın, yaşamak zorundasın."Göz yaşlarımdan zar zor görüyordum "Rosa hemen yardım çağır."
Rosa başını sallayıp koşarak uzaklaştı. Kısa süre içinde fayton gelmişti
"En yakın hastaneye gidelim!"
Hastaneye vardığımızda doktorlar Joseph'i hemen acil müdahale için aldılar.Orada ne kadar kaldı bilmiyorum ama bana ömür gibigelmişti.
"Ona söylemeliydim."dedim kapının önünde beklerken "Ona gerçeği anlatmalıydım."
"Maria şu an bunları düşünüp kendini yıpratma, bebeğine de zarar vereceksin."
"Haklısın."dedim göz yaşlarımı silip "Ama elimde değil.Rosa ben ne yaptım?"
Uzunca bir bekleyişten sonra doktor yanımıza geldi
"Tam vaktinde müdahale edildi."dedi "Biraz daha geç kalsaydınız ölebilirdi.Şu an durumu iyi."
"Şükürler olsun."diye gülümsedim "Onu görebilir miyim?"
"Şu an kendinde değil matmazel ama isterseniz görebilirsiniz."
"Olsun, ben görmek istiyorum"
Odasına girdiğimde Joseph uyuyordu, göğsü sarılmıştı ve alnında hafif bir çürük vardı.Ama buna rağmen huzurlu gözüküyordu, sanki normal bir uykudaymış gibi, vurulmamış gibi.Saçını okşayıp elini tuttum
"Sanırım bu açıklamayı başka bir zaman yapamayacağım."dedim derin bir nefes alıp "Karnımdaki bebek... Sinyor Serventes'den değil.O bizim bebeğimi Joseph, ikimizin... Bana çocuklarımızın olacağını hayal ettiğini söylerken elini karnıma götürmüştün hatırlıyor musun? O zaman bebeğimiz sana tepki verdi, biliyorum daha çok küçük ama şimdiden tanıdı seni. Lütfen bizi bırakma Joseph, savaşmalısın.Bizin için, bebeğimiz için savaşmalısın.Yanında fazla kalamayacağım ama dualarım, dualarımız seninle, bir an önce iyileş."
Alnını öpüp odadan çıktım.Beni duymamış olsa bile kendimi daha iyi hissediyordum
"Sen şatoya dön."dedim Rosa'ya "Ben burada kalağım."
"Olmaz ben de burada kalacağım.Burada kalmamı ve senin hayatta olmanı Düke borçluyum hiç olmazsa bu kadarını yapayım."
"Rosa gerçekten gerek yok. Bu gece sen de yeterince korktun, dinlen biraz."
"Sen buradayken mi?"Yanıma oturup başını salladı "Unut bunu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.