Odadan içeri girdiğimizde Joseph ile aynı anda reverans yaptık. Kral Bearthe ile olan arkadaşlığımızdan dolayı bizi her zaman ayrı tutmuştur. Kral bizi görünce gülümseyip ayağa kalktı
"Joseph, Carmen... Sizi görmek ne büyük mutluluk... Zaman ne çabuk geçiyor. Bearthe ile burada oynadığınız zamanlar daha dün gibi."
"Biz de sizi gördüğümüze çok mutlu olduk ekselansları."dedi Joseph. "Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorduk."
"Elbette."Yüzümüze baktıktan sonra "Tanrım! İdam edilecekmiş gibi bakmayın öyle. Söyleyin hadi ne oldu."
"Biz evlendik."dedi Joseph elimi tutup. "Kurallar gereği sizden izin almalıydık ama..."
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız!"diye bağırıp Joseph'in lafını kesti "Biriniz Dük diğeriniz Baronessiniz böyle bir kuralı nasıl atlarsınız!"
"Haklı nedenlerimiz var."dedim. Güçlükle konuşuyordum "Majesteleri ikimizi de küçüklüğümüzden beri tanıyorsunuz. Zor durumda kalmasak böyle bir şey yapar mıydık sizce?"
"Hiçbir gerekçe bunu hafifletemez. Gerekli cezayı alacaksınız."
Joseph ile birbirimize baktık. Gerekli ceza? Böyle bir şeyden dolayı ceza alan aristokrat var mıydı?
"Kurallar gereği ikinizin de servetinin üçte ikisine el koyup sizi saraydan bir yıllığına uzaklaştırmam gerekir."Biraz durup devam etti "Ama ben ikinizin de servetinin yarısını alacağım. Ayrıca Düşes Tell göreviniz dolayısıyla siz sarayda kalacaksınız, kızımın düğününde bir aksilik çıkmasını istemiyorum. Artık kocanızla nasıl görüşürsünüz orasını siz bulacaksınız. Dük Joseph Tell bir yıllığına saraydan uzaklaştırılmıştır. Yarın sarayı terk etmiş olun Dük."
Karşı çıkmak aklımızın ucuna bile gelmedi. Yine de en az hasarla atlatmıştık. Reverans yapıp kabul odasından çıktık.Şoku atlatmak için bir düre durdum. Joseph'in yüz ifadesine bakılırsa o da olayın şokundaydı
"Pekala."dedi neden sonra gülümseyerek "Yine de fena gitmedi."
"Sanırım."diye mırıldandım "Benim Bearthe'nin yanına gitmem lazım."dedim "İşim biter bitmez yanına gelirim."
"Tamam canım."
Joseph'i öpüp Bearthe'nin odasına gittim. Bearthe çoktan hazırlanmıştı.
"Geç kaldın."dedi bezgin bir biçimde
"Özür dilerim majesteleri, kralımızın yanındaydım."
"Hayrola yoksa düğünle mi ilgili?"
Yüzündeki telaş ifadesi gülümsememe neden oldu
"İçiniz raht olsun düğününüzle ilgili bir şey değildi."
"Neydi pekiyi?"
"Bunu sonra konuşsak hanımefendi?"
"Barones Carmen Maria Escoder!"diye kaşlarını çattı "Hemen anlatıyorsun!"
Nedimelerini çıkarttıktan sonra bana döndü
"Evet dinliyorum."
"Ben... Ben evlendim."
Bearthe'e bakıp olacakları bekledim.Bir iki saniyeliğine yüz ifadesi sabit kaldı.Ardından kocaman bir gülümseme belirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.