Joseph giderken içimin daha da sıkıştığını hissettim.Gözden kaybolana kadar bahçenin kapısında durdum.Şatodan içeri girmek için arkamı döndüğümde odamın perdesinin kıpırdadığını fark ettim, pencere açık değildi.Odamda biri vardı.Şu anda herhangi birinin bizi görmesini aldırış etmiyordum,sinirlendiğim en önemli konu birinin izinsiz odama girmiş olmasaydı.Adımlarımı hızlandırıp odama gittim, odamda her kim olursa olsun benden çekeceği vardı.Odamın kapısını açıp içeri girdiğimde içeride kimse yoktu.Bir süre boş bir şekilde odamın içinde durup dışarı çıktım.Odama her kim girdiyse yakında kim olduğu bir şekilde ortaya çıkardı ki düşündüğüm gibi o kişi Vera ise birazdan odama damlardı, bağırıp çağırırdı.Eh bu da benim kısmen işime gelirdi, en azında saygısızlığından dolayı nedimeliğimden azlettirirdim.Çalışma odama gidip Lord York ile yaptığımız anlaşmayı bir kes daha gözden geçirdim, bu benim için bir başlangıçtı.Her adımda izleyecektim Dük Jhan'ı.Ticarette her zaman köstek olacaktım ona.Eski işleri, yeni iş planlarını...Her adımında karşısında beni bulacaktı.Kapımın çalınmasıyla evrakı çekmeceye koydum
"Gir!"
Damia reverans yapıp bir ziyaretçim olduğunu söyledi
"İsmini söyledi mi?"
"Hayır hanımefendi, ben de kedisini tanımıyorum"
"Salona al, ben gelirim birazdan."
Daima gittikten sonra çekmeceyi kilitleyip salona gittim.Misafirimi görünce şaşırdığımı itiraf etmeliyim, Kontes Roche beklediğim biri değildi.
"Kontes Roche?Bu ne sürpriz!"dedim gülümseyip.Sürprizin "hoş" olduğunu söylemek isterdim ama hoş değildi.Kontes Roche reverans yaptıktan sonra
"Beni beklemediğinizi biliyorum.Ama sizinle konuşmam gerekiyordu."
"Öyle mi?"diyip koltuğa oturdum "Neden?Yardımcı olabileceğim bir şey olduğunu sanmıyorum ama yapabileceğim bir şeyse elbette."
"Barones bizi rahat bırakın!"dedi sert bir ifadeyle "Jhan benden ayrıldı! Sizin yüzünüzden!"
Ne demek istediğini anlamıştım ama şaşırmış numarası yaptım
"Jhan? Dük Jhan mı? Kontes sizi yargılayacak değilim elbette ama..."
"Jhan her şeyi anlattı!"diye bağırdı Kontes "Jhan'ın yaptığı hoş değil ama yaşadıkların için beni de cezalandırıyorsun Carmen!Buna hakkın yok."
"Kontes kendinize gelin!"Ayağa kalkıp tepesine dikildim "Karşınızda kim olduğunu unutmayın."
Kontes de ayağa kalktı
"Sen saygıyı hak ediyor musun acaba?"
"Bu ne cüret!"dedim sinirle "Dük kendine güvenmeyip seni bıraktıysa bu benim suçum değil!"
"Sana bunu ödeteceğim Barones Carmen Escoder.Bana yaşattıklarını sana yaşatacağım."
Sinirlerim bozulmuştu, istemsizce gülümsedim
"İşin zor o halde, çünkü kiminle aşık attığını bilmiyorsun."
Kontes bir şey demeden çıktı salondan.Ne güzel(!) değil mi? Şimdiden ikinci bir düşmanım oldu.
Kendime gelmek için bahçeye çıktım.Dük Jhan Kontes Roche'den sırf bana düşman olsun diye her şeyi anlatıp ayrılmış olmalıydı. Boş durmayacaktı demek ki, eh ben de bir şey yapmadan durmasını beklemiyordum zaten ama zamanında çok değer verdiğim birinin böyle olması... Kontes annemle olan dostluğunu nasıl unutmuştu? Ya da beni nasıl sevdiğini? Aşk bir insanın gözünü gerçekten bu kadar kör edebilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.