21.Bölüm

2.1K 163 3
                                    

Daha Fransaya gelmeden bu adamın peşine düşmüştüm ve bugüne kadar hiçbir iz bulamamıştım.Mösyo Gio mutlaka kendisini aradığımı biliyor olmalıydı,neden Fransa'ya gelmişti o zaman?Hafif bir kahkaha attım,ne için geldiyse gelmesi çok iyi olmuştu.

"Yarın beni oraya götürmenizi isteyeceğim.Bu haber çok iyi oldu Pier, teşekkür ederim."

"Barones babanıza bir söz verdim, sizi korumak için, yardımcı olmak için yapmayacağım şey yok."

"Biliyorum, bunun için minnettarım. Şimdi başka bir şey yoksa misafirimle ilgileneceğim."

"Yok hanımefendi."

Joseph'in yanına gidince salona geçtik.Bugün piyano çaldığımdan beri yapmak istediğim şeyi yaptım.

"Biraz bekleteceğim."dedim Joseph'e "Sana vermek istediğim bir şey var."

Eskiden annemle babamın kaldığı odaya gittim.Babamın kemanı yatağım üzerinde duruyordu.Bir süre elime alıp tuttum, bu aleti hiçbir zaman iyi bir şekilde çalamayacağım. Babam gibi bir virtüözün kemanı kendisini iyi çalacak elleri hak ediyordu. Kemanı tekrar kutusuna koyduktan sonra kutuyu alıp aşağı indim.

"Bu babamın kemanıydı."dedim kutuyu uzatırken "Bunu senin gibi kemandan iyi anlayan biri çalmalı."

Joseph kutuyu açıp kemanı aldı, gözlerini kemandan ayırmadan

"Baron Escoder sayesinde keman çalmaya başladım."dedi "Baban her anlamda idolümdü."Bana bakıp ekledi "Teşekkür ederim, benim için anlamı büyük."

"Biliyorum."diye mırıldandım, hormonlarımdan olsa gerek ağlamak üzereydim.

Küçükken Amabella ve Joseph bize çok sık gelirlerdi.Eğer babam evdeyse Joseph mutlaka yanına gidip babama keman çaldırırdı, eğer babam keman çalıyorsa Joseph'in nerede olduğu zaten belli olurdu.

Joseph kemanı çalmak üzereyken kendime mani olmayıp

"Bunu ben yokken çalabilir misin?"dedim "Sanırım bu kemanın çalınmasına bir süre alışamayacağım."

Joseph kemanı kutusuna koyup elimi öptü

"Elbette hayatım."Gözü pencerede bir noktaya takıldıktan sonra "Avukatın da geldi."diye iç çekti.

Bahçeye çıktığımızda Sinyor reverans yapıp bana baktı, Joseph'in bulunmasına anlam verememişti

"Dük Tell de gidiyordu."dedim "Şatoya kadar bana eşlik etmişti."

"Hiçbir yere gitmiyorum."dedi Joseph sert bir ifadeyle "Sinyor Serventes ile seni yalnız bırakacak değilim!"

"Efendim?"dedi Sinyor aynı sert ifadeyle "Dük bilginiz olsun diye söylüyorum Barones ile iş için gidiyoruz."

"Sinyor ortalıkta Carmen'in sizden hamile kaldığına dair dedikodu dönüyor. Affedersiniz ama bu laflar çıkmışken size güvenmemi mi bekliyorsunuz?"

"Dedikoduları ben de duydum Dük.Bana değil ama Baronesin dediklerine güvenebilirsiniz değil mi?"

"Carmen'e elbette güveniyorum ama yine de onu yalnız bırakmayacağım."

Abraya bindiğimizde hayatımda hiç olmadığım kadar gerildiğimi hissettim. Yol boyunca konuşma olmadı.Limana vardığımızda deniz havası iyi gelmişti.Limanda bulunan gemilerin bir-iki tanesi dışında geri kalanı benim filoma aitti.Filonun sorumlu kaptanı yanımıza geldi

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin