26.Bölüm

2.2K 155 2
                                    

"Joseph..."Elini istemeden daha çok sıktım, gözlerim dolmuştu.

Kapının şiddetli bir şekilde açılmasıyla arkamı döndüm. Dük Jhan gözlerinden resmen ateş saçarak bana bakıyordu. Joseph beni hafifçe arkasına aldı

"Barones sizin burada ne işiniz var!"

"Ben burada olmasını ben istedim."dedi Joseph "O da beni kırmayıp yanımda kaldı."

"Çok iyi."dedi Dük sinirini belli etmemeye çalışıyordu ama pek başarılı değildi "Şimdi yalnız olmadığına göre Barones artık gidebilir, o da yorgundur eminim."

"Evet, gitsem iyi olacak."dedim. Normalde başka türlü davranırdım ama Joseph'in yanında tartışmak istemiyordum. "Geçmiş olsun."

Şapkamı sandalyeden alıp odadan çıktım. Bir şey söylememe gerek kalmadan evlilik bahsinin kapanmasına çok sevinmiştim.

Hastaneden çıkınca hava almak için şehir merkezine gittim. Yakında kış festivalleri başlayacaktı ve meydan festival için hazırlanmaya başlamıştı. Küçükken bu festival bir aristokrat çocuğu olmaktan çıkıp sıradan bir çocuk olabildiğim tek yerdi. Şimdi de aristokrat olup sıradan biri olabildiğim tek yer olacaktı.

"Barones!"

Leydi Elizabeth yanıma gelip başıyla hafifçe selam verdi

"Ne zamandır görüşemiyoruz."dedi samimiyetle "Nasılsınız?"

"İyiyim teşekkürler."ben de hafifçe gülümsedim "Siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim.Dük Joseph'ı ziyarete gidiyorum. Zavallı adam... Olanları duydunuz değil mi?"

"Olay sırasında ben de oradaydım gerçekten çok büyük talihsizlik."

"Hediye olarak ne almalıyım sizce? Mağlum siz çocukluk arkadaşınız, onu iyi tanırsınız."

Her ne kadar Joseph beni çok iyi tanıyor olsa da ben onu o kadar tanımıyordum.

"Küçükken olsa turta derdim ama..." hafifçe omuz silktim "Şu an çok bariz bir şey söyleyemeyeceğim."

"Barones mutlaka aklınıza bir şey geliyordur. Hoşuna gidecek bir şey almak istiyorum"

"Joseph'in şu anda nelerden hoşlandığın en iyi nedimem Vera bilir."Bunları söylediğime inanamıyordum. Sevdiğim adamı çok iyi tanımadığıma mı sinir olayım yoksa rakibemi bir başka rakibeme yönlendirdiğime mi bilmiyordum. "Şu anda şatomda olmalı. Vera'dan daha iyi bilgiler alırsınız.Hemen gidip görüşün isterseniz."

"Çok iyi olur, siz de eşlik ederseniz sevinirim. Sizin nedimeniz nede olsa."

Başıma hafifçe sallayıp gülümsedim.

Şatoya vardığımızda Vera bahçede Ana ile dolaşıyordu. Bizi görünce reverans yaptılar.

"Hanımefendi hoş geldiniz, size saraydan bir mektup geldi, çalışma odanıza bıraktım."dedi Ana

"Teşekkürler. Ana bizi biraz yalnız bırakır mısın?"

Ana gittikten sonra Leydi Elizabeth ile konuşmaya başladı. Vera Leydi Elizabeh'in her lafında şekilden şekle giriyordu. Bu durumu Leydi Elizabeth fark etmedi mi bilmiyorum ama Vera asla gerçekleri söylemeyecekti. Vera bir şeyler söyledi ama ne dediyse Joseph'in tam tersi şeylerden hoşlandığını biliyordum.Vera gittikten sonra

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin