"Uzaklaşmanı istemiyorum zaten.Ne olursa olsun bırakma beni."
Joseph eğilip beni öptükten sonra
"Bırakmam."dedi gülümseyip "Söz veriyorum ne olursa olsun seni bırakmayacağım."
Duymak istediğim cümle bu olsa da yine de bu sözünü yerine getiremeyeceğini biliyordum. Salıncaktan indiğimizde Joseph beni durdurup yüzümü kendine çevirdi
"Bende senden bir şey isteyeceğim."
"Elbette."
"Benden hiçbir şey saklama, ben de saklamayacağım."
Bu isteğini yerine getiremeyeceğimi biliyordum. Ama şu noktada kabul ettiğimi söylemekten aşka bir çarem yoktu. Başımı salladım.
"Senden ne saklayabilirim ki?"dedim gülümseyip. "Aramızda gizli bir şey yok."
Joseph elimi öpüp kolunu belime doladıktan sonra
"Ben de öyle düşünmüştüm."dedi "E? Şimdi ne yapmak istersin?"
"Küçükken gittiğimiz tepeliğe gidebiliriz."
Ahıra gidip atları hazırladıktan sonra eskiden gittiğimiz tepeliğe gittik. Joseph attan inmeme yardım ettikten sonra çimlere uzanırken beni de çekti, çekme yönünü düzgün ayarlayamadığından az daha üstüne düşecektim, son anda elerimden destek alıp durdum. Yüz yüze gelmiştik ve gözlerinin içine bakınca donup kalmıştım. Joseph bir süre bu şekilde kaldıktan sonra yüzümü okşayıp kendine çekip öptü.
"Büyüleyicisin" dedi "Beni nasıl böyle etkileyebiliyorsun bilmiyorum."
"Sen beni nasıl etkileyebiliyorsan öyle."yanağını öpüp yanına uzandım
"Hangimiz başlıyor?"dedim.O kadar çok bulut vardı ki, uzunca bir süre burada kalacaktık anlaşılan. Joseph benim başlayabileceğimi söyleyince bir süre bulutlara baktım, bulutlardan biri resmen sincaba benziyordu.Ben de o bulutu gösterdim
"Sincaba benziyor."
"En kolayını söyledin."diye takıldı "O sayılmaz."
"Mızıkçılık yapıyorsun."
Bana dönüp hafifçe gülümsedi
"Benim gösterdiğim bir bulut hakkında bir benzetme yap."
"Sonra da ben bir bulut göstereceğim sen de onu bir şeye benzeteceksin ama."
"Anlaştık."
Neredeyse güneş batana kadar orada kaldık.Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım, Joseph ile vakit geçirmek çok eğlenceliydi, zamanın nasıl geçtiği anlaşılmıyordu.Güneş batarken Joseph
"Artık gitsek iyi olur."dedi "Neredeyse akşam olacak."
Kalktıktan sonra
"Şatoma döneyim."dedim "Yaseminler beni merak eder."
"Ne yani bu gece yanımda olmayacak mısın?"
"Gitsem daha iyi olur."
"Peki."diye iç çekti "Yarın kahvaltıya gelsem sorun olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.