27.Bölüm

2.2K 160 5
                                    

Sömestır tatiline girdiğim için tatilim bitene kadar 3 günde bir yeni bölüm gelecek (yani bir aksilik olmazsa) Umarım bu bölümleri de severek okursunuz. Keyifli okumalar , oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ;)


Joseph kahvaltı için merkezdeki hanlardan birine gitmeyi önerdi. Kaffeler ya da pastaneler açık olmayabilirdi ama hanlar her türlü müşteri için açık olmak zorundaydı. Eh bu saate sarhoş insanlar için farzla geç ama normal insanlar içinse fazla erkendi.

"Bu halde at sürebileceğini ya da uzun süre yürüyebileceğinden emin değilim."dedim elinin tutup "Kahvaltıyı başka zamana ertelesek iyi olur."

Joseph muzip bir şekilde gülümsedi

"Hayatım şatodan buraya nasıl geldiğimi düşünüyorsun?"

"Faytonla tabi ki."hafifçe kaşlarımı çattım, Chila ile gelerek kendini zorlamış olamazdı

"Yanlış tahmin. Chila ile geldim."

"Joseph! Kendine zarar verebilirdin. Tanrı aşkına aklın nerede senin?"

"Sende ve bebeğimizde tabi ki."diye sırıttı.

İç çekip başımı iki yana salladım.Joseph elimi tutup beni Chila'nın yanına götürdü. Takımları yerleştirirken

"Merak etme yavaş süreceğim."dedi "Hızlı olunca zorlanıyorum ama tırısta çok sorun olmuyor."

Her ne kadar Joseph'in at sürmesini istemesem de Chila'nın bende huysuzlanacağını tahmin ediyordum. Bu güzel kısrak uzun zamandır Joseph'le birlikteydi ve aralarında güçlü bir bağ oluşmuştu

Joseph bizi şehir dışına yakın bir hana götürdü. Biraz tenha da olsa güzel bir yerdi ve anlaşılan buradakiler Joseph'i tanıyordu. Chila durduğunda hemen bir bey yanımıza gelmişti

"Hoş geldiniz ekselansları."dedi reverans yapıp "Hanımefendi..."

"Hoş bulduk."dedi Joseph "Chila'ya yiyecek bir şeyler verin, şu an baya aç olmalı."

"Elbette efendim."

"Buraya ne kadar sık geldiğini sorabilir miyim?"dedim koluna girerken. Şehrin bu kadar uzak noktasındaki bir handa tanınıyor olması garibime gitmişti

"Sadece kafa dinlemek istediğim zamanlarda... Burası çok güzel bir yerdir sen de seveceksin eminim."

Hanın içerisi de çalışanları da gerçekten çok iyiydi bunu inkar edemem. Zaten bu saatte handa bizden baka kimse yoktu. Uygun bir saat olsa bile buraya gelecek kişinin çok olacağını sanmam ama böylesi çok daha iyiydi.Masaya geçtiğimizde görevli hanım hemen kahvaltılık yiyecekler çıkarttı

"Dük genelde bunları yer onun için başta size sormadan bunları getirdim."dedi hanım sofra tamamlandığında bana dönüp "Sizin ayrıca istediğiniz bir şey var mı?"

"Bal varsa..."

"Elbette."

Hanım gittikten sonra Joseph'e baktım şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu. Hafif bir kahkaha attım

"Bebeğimizle damak zevkim benzemeyecek."dedim "Bu benim değil bebeğin isteği."

Joseph elimi öpüp elini karıma koydu

"Aferin sana annene benim yedirmeyi başaramadığım balı yedirtebiliyorsun."

Kahvaltı boyunca her şey o kadar güzeldi ki. Kendimi gerçekten Joseph ile evliymiş gibi hissettim. Evlensek harika bir eş ve baba olacaktı emindim bundan ama sevgilimi babasıyla karşı karşıya getirmeye hakkım yoktu. Kahvaltıdan sonra etrafta biraz dolaştık

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin