"Sinyor Serventes mi?"dedim şaşkınlıkla "Bu imkânsız."Başımı iki yana salladım "Unutun bunu."
"Sana zaafı var Carmen."diye üsteledi Yasemin "Rica etsen bir saniye bile düşünmeden kabul eder."
"Bunu ondan isteyemem.Bu konu burada kapanmıştır. İkinize de iyi geceler."
Odama gitmeden önce Veronica'yı kıntrol etmek için odasına baktım. Gözlerini açmış tavanı seyrediyordu.Başını çevirip beni görünce gülümsedi
"Senin çoktan uymuş olman gerekirdi."dedim baş ucuna oturup "Hayrola uykunu ne kaçırdı?"
"Annemi özledim."diye mırıldandı yüzünü asıp "Uzun zamandır görmüyorum onu. Dayım Tanrı'nın yanında olduğunu söylüyor. Uzun bir süre göremeyecekmişim."
Saçını okşayıp başını öptüm.Ben ailemi hala özlüyorsam bu küçük kız nasıl özlemez.
"Benim annem de orada."dedim gülümsemeye çalışıp "Belki de arkadaş olmuşlardır."
"Umarım."dedi gülümseyip "Yalnız kalmasını istemem."
"Bak biz burada birbirimizi bulduk onlar da birbirlerine arkadaş olmuşlardır bence."
Veronica başını sallayıp boynuma sarıldı
"Senorita bu gece yanında uyuyabilir miyim?"
"Elbette canım."
Veronica elimi tutunca odama gittik, odamdan içeri girince hemen yatağın içine girdi.Ben de yanına uzandım.Başını bana yaslayıp uyumaya başladı.Bebeğim doğduğunda onunla da böyle uyuyacaktım. Bir an önce bebeğimi kucağıma alıp kokusunu içime çekmek istiyordum.Veronica'nın uykuya daldığından emin olunca ben de uyudum.
Sabah uyandığımda Veronica'yı uyandırmadan yataktan çıktım.Küçük kız bir melek gibi uyuyordu "Umarım kızım olursa sana benzer."diye mırıldandım.Bir süre Veronica'yı izledikten sonra üstümü değiştirdim.Makyajımı yaparken Veronica uyandı
"Günaydın."dedi yanıma gelip
"Günaydın canım.Bugün kahvaltıda Tell Şatosuna davetliyiz. Gidelim mi ne dersin?"
"Dünkü Sinyor mu çağırdı?"dedi gülerek
"Evet, ailesini de görmüş olursun."
"Çok isterim."
"O zaman seni de çabucak hazırlayalım."
Benim çocukken giydiğim elbiselerin bir kısmı hala şatodaydı. Sandıktan leylak rengi bir elbise çıkarttım.Veronica elbiseyi görür görmez çok sevdi,elbiseyi giydikten sonra saçını topladım.Tam Küçük Hanımefendi olmuştu, elbise tam bedenine göreydi ve çok yakışmıştı, saçlarına verdiğim model yüzünü daha ortaya çıkartıyordu.Odadan çıkmadan önce eliyle pudra kutusunu gösterdi
"Bundan sürmeyecek miyim?"
Hafifçe gülümseyip başını okşadım
"Onu sürmene daha çok var, hem şu an cildin çok güzel hiç gerek yok değil mi?"
Tell şatosuna yürüyerek gittik. Veronica koştuğu arsadan tekrar geçmemize çok sevinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
Historical Fiction15 yıldır İspanya'da olan Barones Carmen Escoder. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak için memleketi Fransa'ya döner ama hepasa katmadığı bir şey vardır: aşık olmak.