29.Bölüm

2K 156 0
                                    


Bir süre ne diyeceğimi bilmedim. Sözcükler boğazımda düğümlenmişti. Joseph beni koltuğa götürdü. Beni oturttuktan sonra kendisi de yanıma oturdu

"Joseph bunu duymak isteyeceğini sanmıyorum."dedim güçlükle

"Zaten en kötü senaryoları duydum."dedi gülümsemeye çalışıp "Kaldırabilirim merak etme."

Yemek hazırlanana kadar olanları anlattım. En sonunda konuşmam bittiğinde yanımdaki sürahiden bardağa su doldurup içtim.Bardağı yerine koyduktan sonra Joseph'e baktım. Şaşkın bir hali vardı

"Bunların..."diye mırıldandı "Bunların gerçek olmaması için o kadar çok dua ettim ki..."Elimi tutup devam etti "Babam adına senden çok ama çok özür dilerim hayatım. Nasıl böyle bir şey yapabildi aklım almıyor."

"Aşkın gözü kördür derler."diye omuz silktim "Empati kurunca anlaması zor değil ama bu babanı affedeceğim anlamına gelmiyor.Bak bunları sana anlatmayı istememiştim. Babanı maddi olarak mahvedip ve aileme ait olanları geri alıp İspanya'ya geri dönecektim.Tüm bunlar olurken seni babanla karşı karşıya getirmek istemedim."

"Bu nedenle de sürekli kaçtın benden."dedi yüzümü okşayıp. Kimse bana bu denli şefkatle bakmamıştı

Başımı salladım

"Neden sana ilk sorduğumda bana olanları anlatmadın. Sana yardım ederdim."

"Bunu yapamayacağını ikimizde biliyorduk."diye omuz silktim "Zor bir durum."

"Hayır zor değil.Hele de bunları öğrendikten sonra seni de çocuğumuzu da asla bırakmam." Bana sarılıp bir süre öyle kaldı "Evlenme teklifi etmeyeceğim."dedi gözlerimin içine bakıp "Yarın evleniyoruz."

"Joseph bu..."

"İmkânsız değil."diye lafımı kesti "Babam ailenin hayatını, senin hayatını mahvetmiş olabilir, bunun ikinci kes olmasına müsaade etme."

Haklıydı. Annem de babam da bunu isterdi hissediyordum. Gülümseyip başımı salladım. Joseph beni öpüp elini karnıma koydu

"Yarın aile olduğumuz resmileşecek."dedi neşeyle "Babam sana bir şey derse ya da bir şey yapmaya kalkarsa karşısında beni bulacak söz veriyorum."

Yemek boyunca Joseph'in neşesi bana da yansımıştı.Çok eğlenceli vakit geçirmiştim.Joseph yemek bittikten sonra biraz daha oturup ayağa kalktı

"Gidip yarın için Rahip Aleron ile görüşeyim."dedi "Sabah erkenden yola çıkarız, kahvaltıdan önce de dönmüş oluruz böylece sen de işlerini aksatmadan halledersin."

"O zaman şafak sökerken çıkmamız gerekir."

Joseph başını salladı. Elimi öpüp gülümsedi

"Harika bir gelin olacaksın."

"Umarım."dedim gülümseyip "Senin yanında sönük kalmak istemem.". Yanağını öptüm "Bol şans."

"Aleron çok eski bir dostum, eminim yardımcı olacaktır ama bir an önce yola çıkmalıyım."

Beni öpüp çıktı odamdan.Ben de yanıma getirdiğim elbiselerimden gelinlik olarak hangisini giyebilirim diye bakmaya başladım.Biraz bakındıktan sonra yıpratacağım diye çok az giydiğim beyaz elbisemi buldum.Bu elbiseyle tüllü beyaz şapkamı kullanabilirdim.Giysilerimi hazırlayıp bir süre durup yaşananların gerçek olup olmadığın düşündüm.Şafağa kadar uyumam gerekirdi ama o kadar heyecanlıydım ki uyuyamamıştım.Bir- iki saat sonra kapım çalındı.Gelen Joseph olmalıydı.Kapıyı açtım.Joseph'in yüzü gülüyordu, beni öpüp içeri girdi

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin