15 (Who Is She?)

9K 392 42
                                    

Dokuzda beni alacağını söylemişti. Saat dokuz buçuktu ve yarım saat geçmesine rağmen aramamıştı bile. Zayn dakikti, her zaman söylediği saatte burada olurdu, mesaj atardı, bir şeyler yapardı. Bugün ise ben ona mesaj atmıştım, aramıştım ama o cevap vermemişti.

Tamamen hazır bir şekilde salonda oturmuş onu bekliyordum. Karşımdaki televizyon sadece gürültü olsun diye açık duruyordu, hangi kanalın açık olduğundan bile haberim yoktu. Düşüncelerimde boğulup giderken kapı çaldı. Gelmişti! Hemen kalkıp kapıya baktım.

"Nered- Autumn? Ah, sen miydin?" omuzlarım aşağı düşerken ona gülümsemeye çalıştım ama becerememiştim. Kaşlarını çatıp "Ne o? Prens William'ı mı bekliyordun?" dedi, daha sonra güldü. Benden hiçbir karşılık alamadığında "Seppie?" diyerek imalı bir şekilde bakmıştı. Ayakkabılarını çıkarırken gözlerini benden ayırmadı. Omuz silktim.

"Zayn gelecekti."

"Hah, gelmemesine şaşmamalı. Bugün yaptığı neydi öyle?" Autumn her zaman bana karşı korumacıydı, brkaç ay büyük olmasına rağmen ablam gibi davranırdı. Ona ters ters baktım. Pekala, zaten sinirim bozuktu, daha fazlasına ihtiyacımın olduğunu sanmıyordum.

"Hiç böyle yapmazdı, bir şey mi oldu acaba?"

"Kazık kadar adam, yirmi dört yaşında. Ne olabilir?" gözlerini devirmeden birkaç salise önce koltuğa kendini atarak söylediğinde ofladım. Autumn bazen hiç yardımcı olamıyordu. Ona cevap vermek yerine telefonumu çıkarıp Zayn'in numarasını tuşladım. Siktir! Telefonu kapanmıştı. Onun için endişeleniyordum, başına bir şey gelmesinden korkuyordum. Birini aramalıydım, belki birine nereye gideceğini söylemiştir. Liam! Bugün Liam'la birlikte olduğuna göre o biliyor olabilirdi. Rehberden ismini bulup hemen arama tuşuna bastım. Bana soğuk terler döktüren birkaç çalıştan sonra açmıştı.

"September?"

"Liam, Zayn seninle mi? Bana dokuzda buluşacağımızı söyledi ama hala gelmedi. Telefonu da kapalı." ben hızlı hızlı kelimeleri sıraladıktan sonra birkaç saniye bekledi. Hadi Liam! Derin bir nefes aldım.

"Meredith ile birlikte."

Meredith mi? O kimdi? Bana söz verip de haber bile vermeyecek, telefonunu kapatacak kadar önemli biri miydi?

"O kim?" diye sorarken sesim resmen titriyordu. Zayn'in herhangi başka bir kızın yanında olma düşüncesi beni korkutuyordu.

"Eskilerinden birisi, çok önemseme."

Gözlerim dolarken aynı anda başımdan kaynar suların döküldüğünü hissetmiştim. Eskilerinden biri de ne demekti? Uzun bir süre cevap vermeyince Liam "Başka bir şey yoksa kapatıyorum," dedi. Görecekmiş gibi hızlıca başımı salladım, "Hayır, teşekkürler." deyip telefonu kapattım. Autumn suratımdan bir şeyler olduğunu fark etmişti, öyle bir haldeydim ki fark etmemesi salaklık olurdu.

"September, güzelim ne oldu?" ayağa kalkıp bana doğru gelirken gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim. Onu elimle durdurdum.

"Yalnız kalmak istiyorum Autumn." küçük tokayla tutturduğum saçımı serbest bırakıp tokayı kenara fırlattım. Tam itiraz edecekken titreyen sesimle "Lütfen," diye fısıldadım. Hızlı adımlarla odama çıkıp kendimi yatağa attım. Bugün kendimi çok fazla tutmuştum, çok fazla duyguyu bir arada yaşamıştım bu yüzden kendimi, gözyaşlarımı, hıçkırıklarımı tutamıyordum.

Uzun bir süre sonra ayağa kalktım, üzerimdeki şeyleri çıkarıp yere fırlattım, pijama olarak askılı bir badiyle şort geçirdim. Saçlarımı tepeden topladım, zaten az olan makyajımı temizleyip yatağa girdim. Tek istediğim uyumaktı, uyuyup her şeyi unutmak.

Weakness |Z.M.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin