18 (I Found My Mom)

8.2K 381 125
                                    

Birisinin beni kucağına aldığını hissettiğimde uyanmış fakat gözlerimi açmamıştım. Kokusu, boynuyla göğsünün arasında duran burnuma geldiğinde bu kişinin Zayn olduğunu anlamam sadece birkaç salisemi almıştı. Belli etmedim, uyandığımı görürlerse kucağından inmek zorunda kalırdım ve bunu istemiyordum. Şansım olsa sonsuza kadar burada kalırdım.

"Bu daha ne kadar sürecek Zayn?" Liam'ın sıkıntılı sesini duyduğumda onları biraz daha dikkatli dinlemeye başladım, her zaman üstü kapalı konuşuyorlardı, onları hiçbir zaman bir şeyleri açık açık tartışırken görmemiştim. Yanlarımla benim olmamla alakalı olabilirdi, kabul ediyorum.

"İnatçının teki."

Liam, Zayn'in bu dediğine hafifçe gülerek "Bugün fark ettim, yine de o bir kız, bizim gibi değil." dediğinde Zayn'in beni saran kolları biraz daha sıkılaşmıştı, sırtımdaki elini biraz daha yukarı çıkarıp başımın düşmesini engelledi, burnunu saçlarımın arasında belki bir saniyeden bile kısa bir süre dolaştırıp eski haline geri döndü.

İkisi de durdu, biri kapıyı açtı -sanırım Liam'dı çünkü Zayn'in elleri beni tutmakla meşguldü-, birbirlerine 'İyi geceler' dedikten sonra Zayn odaya girip kapıyı kapattı. Bedenim yumuşak yatakla buluşunca rahatladığımı belirten bir mırıltı çıkardım. Bu onu hafifçe güldürmüştü. Ayağımdan spor ayakkabılarımı çıkarttı, üzerimden de hırkamı çıkarıp yüzüme düşen saçları geriye doğru almıştı.

Yavaşça gözlerimi araladığımda onu, bana arkasını dönmüş üzerini değiştirirken bulmuştum, pantolonuyla tişörtünü çıkarıp altına bir eşofman geçirdi, bana döneceği sırada gözlerimi yeniden kapattım. Birkaç saniye sonra iki kişilik yatakta yanıma uzanmış, elini karnıma doğru atmıştı.

"Umarım uyanmazsın Sep," deyip burnunu boynuma yaklaştırdı. Siktir, gıdıklanırdım, kıkırdamak gibi bir salaklık yapmayacağımı umuyordum. O sıcak nefesini boynuma doğru verirken ben oyunculuğumun zirvesini yapıyordum, dayanamayıp iç çektim. Karşılık olarak gülerek "Kesinlikle beni uykunda hissediyorsun," dedi. Daha sonra gülüşü soldu, "Uyanıkken de bir şeyleri hissetmeni dilerdim."

Son cümlesi beni kalbimden vurmuştu, sadece son söylediği birkaç kelime için saatlerce düşünebilirdim. Hiçbir tepki verdiğimde nefesini yeniden boynuma verdi fakat bu bir öncekinden daha güçlüydü.

"Sen uyanıkken de bu kadar cesaretli olmak isterdim." dedikten sonra uzunca bir süre durdu, uyuduğunu düşündüm ama nefesleri uyku modunda değildi, üstelik karnımın üzerinde duran eli de hareket ediyor, oraya küçük daireler çiziyordu. Bu içimde bir şeylerin hareket etmesine yeterdi bile. "Sadece fiziksel bir çekim değildi," derken sesi boğuk çıkıyordu, zaten kendine ait bir aksanı vardı, böyle konuştuğu zaman ses tonu etkileyicilikten çıkıp başka bir boyuta ulaşıyordu.

Bir süre daha hiçbir şey söylemediğinde bekledim, bekledim ve bekledim... Devam etmesi için içten içe deliriyordum. O ise sadece boynuma küçük bir öpücük bırakıp "İyi geceler güzelim," dedi, aynı dünkü gibi. Görmeyeceğini bildiğim için rahattım, hafifçe gülümsedim.

*

Gözlerimi araladığımda ilk dikkatimi çeken üzerimdeki ağırlıktı. Zaynin kolu göğsümün hemen altında, bacağı da bacağımın üzerinde bana sarınmış bir şekilde duruyordu. Neyse ki yüzü dün gece olduğu gibi boynuma gömülü olmak yerine yastıkta duruyordu. Aslına bakarsanız, boynumda olsaydı da şikayetçi olmazdım.

Ağır bacağını ve kolunu üzerimden atıp vücudumu ona doğru çevirdim. Keşke zaman dursaydı ve saatlerce Zayn'in uyuyuşunu izleseydim, yemin ederim sıkılmazdım. O kadar güzel duruyordu ki... Güzelliğinden gözlerim doluyordu, ben sulu gözlü bir insan değildim fakat onunla tanıştıktan sonra bu hale gelmiştim.

Weakness |Z.M.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin