39 (Get Out Of My Life)

5.2K 269 87
                                    

Multi favori Zayn fotomdur kdkdkdkdkd <3<3<3<<333<<<33

*

Zayn'in son söylediği üzerine yaklaşık bir dakikadır hiçbir şey söyleyemiyordum. Aslına bakarsanız ne söyleyeceğimi bilmiyordum bile, dudaklarımdan çıkacak herhangi aptalca bir kelimenin sonucunu kendime ağır ödetirdim. Günlerce düşünmekten uyuyamayacağım, kendime kızacağım şeyler demek istemiyordum.

Ve atlamamam gereken önemli bir ayrıntı daha vardı. Karşısında bu şekilde durmak beni ciddi anlamda rahatsız ediyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp parmağımı ona doğru salladım. Bir şeyler söylemek için dudaklarımı aralamış fakat çok geçmeden geri kapatmıştım. Seslice nefesimi verdim.

Ona bir açıklama yapmam gerekmiyordu, buna güvenerek tek bir kelime bile etmeden hızlıca merdivenlerden çıkıp odama girdim. Üzerime mor eşofman altım ve beyaz tişörtümü geçirirken hala şaşkınlığımı üzerimden atabilmiş değildim.

Saçımdaki havluyu yeniden sardıktan sonra ayağıma panduflarımı geçirip geri yanına indim. Koltukta aynı şekilde oturmuş bana bakıyordu.

"Zayn ne istiyorsun?"

Ellerinden destek alarak koltuktan kalktı. Gözlerinin içine bakmamaya özen göstererek öylece duruyordum. Onunla göz teması kurmak istemiyordum çünkü bu beni kötü etkiliyordu, gerek yoktu. Bir şeylere henüz karar vermişken arkasında durmalıydım.

Bana doğru birkaç adım attı. O kadar sessizdik ki, her adım atışında sesin kulaklarımda yankılandığını hissedebiliyordum ve her adım atışında kalbim ritmini biraz daha hızlandırıyordu. Bu bir heyecan değildi, iyi hissettirmiyordu. Yanıma geldiği için ona karşı bir fiziksel ya da duygusal bir çekim duymak da değildi. Bu sadece kötüydü.

"Düşündün mü September? Orada düşünmek için yeterince zamanın vardı."

Tam dibimde durup ellerini ceplerine sokmuş bana bakıyordu. Geri gideceğimi düşünüyordu ama hayır, bende hiçbir kıpırdama dahi olmamıştı. Kollarımı göğsümün altında birleştirmiş ona bakıyordum.

"Düşündüm." Tam o konuşmaya başlayacakken sesimi biraz yükseltip susmasını sağladım. "Ve neye karar verdim biliyor musun? Seni hayatımda istemiyorum."

Afalladı. Gözlerinde bir anlığına oluşan o aptal ifadeyi görmüştüm ve bu bana inanılmaz derecede güç vermişti. Onun üzerinde bir etki yaratabilmek istiyordum.

Biraz önce gözlerine bakmak istemeyen ben şimdi gözlerimi onunkilerden ayırmıyordum. İfadesizdim, ne hissediyorsam da bunu dışa vurmamak için çaba harcıyordum.

"Öyle mi? Beni istemiyor musun?"

"Ne güzel, doğru duymuşsun."

Sinirle ayağını yere vurup benden bir adım geri giderken "Onun yüzünden değil mi?" diye sordu. Sesi öfkeliydi ve ben bu öfkenin kime karşı olduğunu gayet iyi biliyordum. Kollarını sallayarak konuşmasına devam etti; "Hatta onlar yüzünden, değil mi September? Ne söylediler de aklına girdiler senin? Autumn ve Brandon'ın sözleriyle gelme bana, kendininkilerle gel."

"Neden bunların benim düşüncem olduğuna inanmıyorsun? Çünkü senin gözünde ben sana muhtaç olan küçük bir ergenden başka bir şey değilim. Bu yaptıklarının, evime zorla girip böyle rahat hareket edebilmenin beni etkileyeceğini, senin ne kadar inanılmaz olduğunu düşüneceğimi ve bana yaptığın her şeyi bir kenara bırakıp senin kölen olmayı sürdüreceğime inanıyorsun. Hayal aleminden çık artık."

Weakness |Z.M.|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin