Nişan

11.7K 638 19
                                    

"Gül!....Gül iyi misin canım?"
Mustafa'nın sorusuyla kendine geldi. Hâlâ yaşadıklarının etkisindeydi. Mustafa arabayı kenara çekti.Gül'ün eline uzandı.
"Canım baloda canını sıkan birşey mi oldu.?"
"Yoo,birşey olmadı."
"Yetişemediğim için canım sıkkın,ama inan bana elimden geleni yaptım.Çok özür dilerim"
"Hayır ,gerçekten canım sıkkın değil,biraz yorgunum o kadar"
.......
"Hımmm,anladım ben,emrivaki yaptığım için kızdın sen bana. Ne bileyim?hani okul bitince bu birlikteliğimize bir isim koyarız diye konuşmustuk ya,ondan cesaret alarak öyle dedim,ama sen istemiyorsan..."
"Evet konuşmustuk da sen öyle bir anda söyleyince biraz şasırdım o kadar. Neyse ya iyi oldu aslında. Dediğin gibi ne zamana kadar böyle devam edecektik ki?"

Mustafa balonun son saatlerine doğru kucağında kırmızı ve beyaz güllerden oluşan kocaman iki buketle gelmiş,geç kaldığı için Gül'den defalarca özür dilemişti. Ancak Gül deki durgunluk ve sessizlik aynen devam etmişti. Sonra konuşmanın bir arasında Murat'a,
"Cumartesi akşam müsaitseniz hayırlı bir iş için size gelmek istiyorum" deyince kıpkırmızı olan Murat cevap veremezken,Bahar büyük bir çığlık atıp araya girmişti.
"Ayyyyyy,harika bir haber,demek ufukta evlilik var!Harika! çok sevindim. Şimdiden düğün kıyafeti bakmalıyım..
Ama Mustafacım Gül 'ü benden de istemen gerikir. Murat abisi sayılır bende yengesi sayılırım. Değil mi Gül?"
Bembeyaz bir surat,donuk bakışlarla Murat'a izleleyen genç kız ismini duyar duymaz kendine gelmiş ve zoraki,
"Hııı...evet tabi " diyebilmişti.

Gecenin geri kalanında Murat Baharla dans edip zaman geçirirken,Gül de Mustafa'yla, Hasan la,Sema'yla konuşarak,daha doğrusu konuşmaya çalışarak geçirmişti.

Ne yapmalıydı. Ne hissetmeliydi. Kalbi, duyguları,aklı karman çorman olmuştu. Şimdi eve nasıl gidecekti. Murat'ın yüzüne nasıl bakacaktı? Ne söyleyecekti? Nasıl susacaktı? Kendini içinden çıkamadığı dipsiz bir kuyuda gibi hissetti. Daldığı düşüncelerden,
Mustafa'nın sesiyle kurtuldu.
"Gül,istersen eve gitmeyelim. Çok güzel bir çay evi var. Sabaha kadar muhabbet ederiz ne dersin.?"
Düşündü,konuşacak yada dinleyecek hali yoktu. Ama evede gitmek istemiyordu. Zaten vakitte epey geç olmuştu. Belki biraz kafası dağılır,kendine gelirdi. Mustafa'nın sevgi dolu gözlerine baktı.Zoraki bir gülümseme takındı dudaklarına,
"Tamam olur ama çay evine gitmeyelim,güneşin doğuşunu rahat izleyenileceğimiz bir yere gidelim"
Aynı tebessümle karşılık verdi Mustafa ancak gülümsemesi fazlasıyla yürekten fazlasıyla candandı.

"O zaman Üsküdar gidiyoruz, kız kulesine"

Kısa sürede vardılar Üsküdar'a. Ancak Gül kız kulesini karşıdan izlemek istedi. Sahil kenarında restore edilmiş,halı döşenmiş merdivenlere oturdular. Gül'ün sessiz kalmak istediğini anlayan Mustafa ,Gül 'ün sessizliğine ortak olmayı tercih etti. Ters giden birşeyler olduğunu anlamıştı ancak sormaya cesaret edemiyordu. Her zamanki sabrını ortaya koydu.
Kaderin ve zamanın getireceklerini beklemeye razı oldu.Güneş doğana kadar beklediler.

Güneşin ilk ışıkları denizin üzerinde dans ederken Mustafa ve Gül bu muhteşem manzarayı sessiz sedasız seyrettiler.
Güneş tam olarak doğduğunda yani dansını tamamladığında her ikiside yoğunluktan ölmek üzereydi. Mustafa Artık gitme vakti olduğunu söyleyip ayaklandı. Gül'e elini uzattı.
Bir soruydu bu esasında. Benimle yürümeye,benimle yaşamaya,benimle yaşlanmaya var mısın sorusuydu. Eğer tutarsa istemeye gidecekti. Tutmazsa bir bahane bulup bu arkadaşlığa bir nokta koyacaktı. Gül bir müddet tereddüt etti. Derin derin baktı Mustafa'nın gözlerine. Sevgiyle ve korkuyla bakan bir çift gözdü Mustafa'nın ki. Korku! Kaybetme korkusu...
Oysa Murat'ın gözlerinde gördüğü kabullenme korkusuydu.
Kendi duygularını kabullenmekten korkan bir insan, Gül'ü kabullenebilir miydi?,Sahiplenebilir miydi?
Bilemedi. Bildiği tek şey vardı; Mustafa onun için değerliydi. Uzattı elini sımsıkı tuttu. Güven veren,huzur veren bir el di bu.Bu eli kaybetmek istemediğine karar verdi. Gözleri parlayan Mustafa,yaşadığı mutluluğu yudum yudum içerken,Gül ise Mustafa'nın mutluluguyla mutlu olmuştu.

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin