söyleyemedim...

11.7K 727 24
                                    


Yelkovan akrebi,akrep yelkovanı kovaladı. Dakikalar saatleri,saatler günleri kovaladı. Sema'nın ileri görüşlülüğü bir kez daha tescillendi. Mustafa'yla güzel bir arkadaşlık kurmayı başarmışlardı. Gül kendini onun yanında huzurlu ve mutlu hissediyordu. Mustafa da kendisi gibi mutaasıp ve dini vecibelerine bağlı bir insandı. Arkadaşlıklarının üzerinden epey bir zaman geçmesine rağmen Mustafa dan en ufak bir yakınlaşma talebi almamıştı. Gül'ü en çok rahatlatan tarafı da bu olmuştu.

Bir müddet bu arkadaşlığı açıklamadı Murat'a. Ancak Murat birşeyler hissediyordu. Direkt sormuyor ama davranışlarındaki hırçınlık birşeylerin farkında olduğunu belli ediyordu.

En nihayetinde durumu açıklamaya karar verdi. Zaten Murat'ın da hayatı düzene girmiş gibiydi. Uzun zamandır Baharla olan birlikteliği devam ediyordu. Murat için bir kadınla 2 aydan uzun süre birlikte olmak mucize niteliğindeydi. Tabi bunun farkında olan medya,Magazin programları sürekli evlilik planları yaptıklarını söylüyorlardı.
Gül birazda bu durumdan cesaret alarak kendi birlikteliğini açıklamak istedi.
Baharla birlikte eve geldikleri bir gün,Mustafa ile beraber olduğunu söyledi. Özellikle Bahar'ın olduğu bir zamanı tercih etmişti. Murat ilk başta çok tepki vermedi. Hatta Bahar gibi O da Gül'e sarıldı ve tebrik etti. Gül sevinse mi,üzülse mi bilememesine rağmen,Murat'ın rahatlığı onuda rahatlatmıştı.

Ancak bu rahatlık uzun sürmedi. Murat direkt birşey söylemiyor hatta çok kibar davranıyordu ancak Gül'ün evde bir dakika dinlenmesine müsaade etmiyordu. Devamlı eve sürüler halinde arkadaşlarını davet ediyor,Gül'den en az 8 çeşit yemek yapmasını istiyor,arkadaşlarıyla koca evin altını üstüne getiriyor ve temizlik için şirket çağırmasını istemiyordu. Sözde,şirketler güzel temizlemiyordu. Gül temizleyince içine siniyordu. Gül ise bütün mesaisini ev işlerine harcıyor derslerini bile fakültede ders aralarında çalışıyordu.

Beri tarafta Herşeyden haberdar olan Hasan,Mustafayı alıp yemeğe çıkarmış, aba altından sopa gösterir gibi,üstü kapalı tehdit etmiş,Gül'ü üzerse karşısında kendisini bulacağını belirtmesine rağmen yinede peşini bırakmamış,araştırıp soruşturmuştu. Herkesten olumlu rapor almış, zaman içinde kendiside Mustafa'yı tanıyınca içi rahatlamıştı. Zira kendisinin şansı yoktu. Murat ise çok üzerdi Gül'ü. En iyisi kadir kıymet bilen,düzgün karakterli,seviyeli,ahlaklı birisiyle yuva kurması idi. Yüreğine gömdüğü sevdasının peşinden ağıtlar yakarak feryat eden kalbine rağmen, en azından gözü arkada kalmayacaktı.
Sevdiceğini güvenilir ellere emanet etmekte onun için iyi bir netice idi.

Fakülte bitmek üzereydi. 6.sınıfın son haftaları yaşanıyordu. Tüm bölümlerde olduğu gibi mezuniyet balosu gelip çatmıştı. Adet olduğu üzere Gül bütün yakınlarını davet etti. Murat,Bahar,Sema,Hasan...
yakınları bu kişilerden ibaretti.
Murat pek katılma taraftarı değildi ancak Bahar'ın ısrarlarına dayanamadı.

Baloya bir kaç saat kalmıştı.Grantuvalet hazırlanmış olan Murat,kuaför salonunun misafir odasında Bahar'ın ve Gül'ün hazırlanmasını bekliyordu. Mustafa'nın İzmir konseri tam da bugüne denk gelmişti. Konseri iptal etmek yada başka bir güne almak için çok uğraştı ancak bir takım prosedür işler nedeni ile başarılı olamadı. En sonunda konser saatini ileri çekmeyi başardı. Böylece baloya yetişme şansı bir nebze olsun artacaktı.
En azından balonun sonuna doğru bile olsa Gül'ün yanında olabilecekti.

........

Derin bir offf çekti genç adam. Ömrü boyunca kadınların hazırlanma işlerinden nefret etmişti. Tam iki saattir burada oturuyordu.
"Yok kuaför,yok makyaj,yok kıyafet,Allah'ım nedir benim bu kadınlardan çektiğim"
diye kendi kendine söylenirken aralanan perdenin ardından ilk gelen Bahar oldu. Topuz yaptığı saçları,ağır makyajı,göğüs ve sırt dekolteli cüretkar kırmızı elbisesiyle muhteşem görünüyordu. Kendi etrafında bir tur atan genç kadın,
"Aşkım,nasıl görünüyorum?"
"Tek kelime ile muhteşem"
Derken Gül'ü merak ediyordu. Böyle cüretkar bir kıyafet giymemiş olmasını diledi. Aslında Bahar'ın da giymesini istemedi ama bir türlü ifade edemedi. Oturduğu koltuktan kalktı Bahar'ın yanına geldi,Elini tuttu,
"Canım sence de fazla cesur değil misin?"
"Ayyy, aşkım bir kusurum mu varki saklanayım,?"
"Yapma Bahar,ne alakası var? O zaman hepten soyunup gezelim"
"Oyyy!aşkım benim! kıskanmakta bilirmiş"
Derken Murat'ın yanaklarını okşadı. Murat Bahar'ın ellerini tutarken hoşnut olmadığını belli eden bir ifade takındı.
"Gül nerede, "
"Onun işi uzadı"
"Kaç saat oldu,patladım burada. Arkadaş! Çin şeddi bile daha kısa sürede bitti yahu.Ne oldu da uzadı?"
"O kadar saçı varki. Kesip peruk yapsan 5 kişiye yeter. Hemde çok uzun o yüzden kuaför baya yoruldu."
Murat'ın bir an gözünün önüne geldi Gül'ün saçları. Gerçekten hem gür,hem uzun,hemde çok güzeldi. Simsiyah
ve beline kadar uzayan saçları kesmeye kalmış ancak Murat engellemişti. Kaç kez odasına girip Gül uyurken izlemişti o saçları. Yastık bir tuval,Gül ve saçları eşsiz bir tablo gibiydi.
Kaç kez çaktırmadan koklamıştı.
Ama hiç dokunamamış,
hissedememisti.
Acaba Mustafa dokunmuş muydu?Koklamış mıydı?Öpmüş müydü o saçları?
Aklını esir alan sorular,mantıklı davranma yetilerine de haciz koymuş yine fazlasıyla sinirleri gerilmişti.
"Yeter ya şimdi çatlayacağım,Gelin mi çıkarıyoruz arkadaş!"
"Murat lütfen, duyarsa çok ayıp olur. Zaten çok kötü davranıyorsun kıza."
"Offf,Biraz daha kalırsam aklımı kaçıracağım.Ben dışarıda bekliyorum."
"Tamam canım,hem biraz hava almış olursun."
Bahar 'ın endişeli bakışlarına aldırmadan hızla dışarı çıktı. Derin ve yavaş bir hava çekti ciğerlerine. Biraz rahatlamış gibiydi. Ancak zihnini meşgul eden sorular peşini bırakmıyordu.
Arabayı açtı, koltuğuna oturdu. Biraz internete takıldı. Olmadı,tekrar arabadan indi. Yavaş adımlatla arabanın etrafında tur atmaya başladı. Yaklaşık 15 dk sonra kuaför salonunun kapısı açıldı. Önden çıkan Bahar Gül'ü gölgeliyor,Murat'ın bakış açısını kapatıyordu. Bu nedenle iyice yaklaşana dek göremedi Gül'ü.
Hızlı adımlarla ilerleyen ikili bir kaç saniyede arabanın önüne ulaştılar. Bahar kenara çekildi ve Gül'ü işaret ederek,
"Canım nasıl buldun Gül'ü?"
Murat bir müddet cevap veremedi. Donmuş bakışlarla Gül'ü süzerken, iç muhasebesi yoğun bir şekilde mesai yapıyordu. Evet Gül zaten çok güzel bir bayandı. Ancak onu ilk defa böyle görmüştü. Saçları dağınık bir topuzla tepeden toplanmış ve topuzun etrafı küçücük beyaz güllerle döşenmişti. Çok hafif makyajı yüzüne ayrı bir güzellik katmıştı. Elbisesi ise uzun düz beyaz bir elbiseydi. Sadece Kolları yakası,beli ve etek uçları dantellerle bezenmişti. Aklı başından gitti. Böyle bir güzellik olabilir miydi?
Neden sonra kendine geldi. Kısaca,
"İyi olmuş,hadi gidelim"
Diyerek arabaya bindi. Ardından Bahar ve Gül onu takip ettiler. Bahar Murat'ın yanına,Gül arkaya oturdu. Murat yol boyunca konuşan Baharı dinliyormuş gibi yaptı ancak esasında aynadan Gül'ü izledi.Gül ise camdan dışarıyı.

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin