17. bölüm

15K 823 6
                                    

Pelin hiddetle kolunu kurtardı,

"Hayır efendim şimdi açıklayacaksın"

Murat Pelin'in sesindeki kararlılığı farkedince, yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı, kararlı bir ses tonuyla, emir verircesine,

" Pelin sakin ol,bilmediğin şeyler var,şimdi dışarı çıkıyoruz herşeyi anlatacağım.Gül sende otur kahvaltı yap. "Diyerek Pelin'in kolundan tekrar tuttu gibi dış kapıya yöneldi ve çıkıp gittiler."

Bir kez daha yıkıldı Gül, bir kez daha kırıldı.Kendini boş bir çuval gibi sandalyenin üzerine bıraktı.Şimdi ne yapacaktı.Artık burada kalamazdı.hem Murat kalmasına müsade etsede ne zamana kadar burada kalabilirdiki?Düşündü bir çıkar yol bulamadı. En sonunda Hasan'ın teklifini kabul etmeye karar verdi.sandalyeden kalktı, masayı topladı ve yukarı çıkıp odaya geçti.uyuma ümidiyle yatağın üzeride uzanıp öylece yattı.Saat gece yarısını geçmişti kapının sesini duyunca kalktı,kaçınılmaz sonla yüzleşmek için aşağı inip salonda koltukta oturmuş şakaklarını ovan Murat'ın karşısında durdu.Murat Gül'ü görünce arkasına yaslandı ve yorgun gözlerle Gül'ü izlemeye başladı. Gül başı önde,

"Bugün için üzgünüm. Sanırım burada daha fazla kalmam doğru olmayacak.Gidecek başka bir yerim yok ama Hasan bey bana her konuda yardımcı olacağını söylemişti. Belki bir iş ve kalacak bir yer ayarlayabilir. Telefon numarasını verdi ama telefonum olmadığı için arayamadım.sizinkini kullanmama izin verirseniz sizi daha fazla rahatsız etmek zorunda kalmam."

Gül bir müddet bekledi Murat'tan ses çıkmayınca kafasını kaldırdı ve o anda Murat'la gözgöze geldiler. Zaman durdu sanki,mekan durdu.Gece karası gözler engin denizler kadar mavi gözlerde kayboldu bir an. Bir müddet bakıştılar,tam dudaklar susmuş gözler konuşmaya başlamıştı ki Gül iradesinin hakkını vererek başını öne eğdi ve beklemeye başladı.Dizleri titremisti sanki.ne yaşadığının anlamadı,Murat daldığı karanlık kuyulardan çıktı.ciğerlerini doldururcasına derin bir nefes aldı ama tam anlamıyla tatmin olamadı.yorgun ses tonuyla,

"Artık hiç bir yere gidemezsin,magazin dergileri çoktan ikimizi yazmaya başlamıştır."

Oturduğu yerde öne doğru eğildi dirseklerini dizlerine dayadı ve şakaklarını ovarak devam etti.

"Bugün bir noter çağırıp söylediğim yalanları tescil ettirseydim guinnes rekorlar kitabına giderdim.Pelin'e birsürü yalan söyledim, artık geri dönüşü yok.senin uzaktan akrabam olduğunu,bir yangında tüm aileni kaybettiğini, gidecek bir yerin olmadığı için bana sağındığını,bende hayır işemek için seni hizmetçi olarak eve aldığımı söyledim.Şey yani yardımcı.

Yapılan hayırların gizli olduğunda daha çok sevap olduğunu söyledim ama Pelin'i tanıyorum çoktan paparazzilere haber uçurmuştur.Ha bu arada bunu sana gönderdi"

Diyerek koltukta duran poşeti alarak Gül'e uzattı.Gül duyduklarının şokunu atlatamamış dehşetle Murat'a bakıyordu.Bir tek magazin dergilerine çıkmadığı kalmıştı.Bu işin sonu nereye gidecekti düşünmeden edemedi.Düşündükçe başı döndü,midesi bulandı.Murat'ın eli havada kalmıştı.Gül'ün gözlerindeki endişeyi gördü.

"Neden benim pijamamı giydiğini sordu bende arkadaki havuza düştüğünü,giyecek başka kıyafetin olmadığı için benim pijamamı giydiğini söyledim.dediğim gibi ben bile bu kadar yalanı nasıl uydurabildiğimi bilmiyorum.Pelin de sana bir kaç parça kıyafet gönderdi.şimdilik bunlarla idare et müsait bir zamanda sana uygun kıyafetler alırız."

Gül gerçekten hayretler içindeydi.Zehra annesi bir keresinde"bak güzel kızım sakın yalan söyleme.eğer söylersen o yalanı kurtarmak için başka yalan söylemek zorunda kalırsın,bu defada bunu kurtarayım derken başkasını söylersin kısaca yalan yalanı doğurur.sen doğruluktan ayrılma unutma cennete peygamberlerden sonra doğru sözlüler yani sıddıklar ikinci sırada girecek."demişti.şimdi karşısındaki genç adam zehra annenin sözlerinin ısbatı niteliğindeydi.Gerçi halinden,sesinden,duruşundan bu durumdan ne kadar rahatsız olduğu belliydi.Gül poşete uzandı ve aldı tam içini açacaktıki bir anda midesindeki hareketliliği farkedip elini ağzına kapatarak hızlı adımlarla merdivenlere yöneldi.aşağı kattaki banyonun yerini bilmediği için yatak odasındakine gidecekti.Murat'ın şaşkın bakışları arasında merdivenleri tırmanırken bir kaçkez öğürdü fakat sabahtan beri birşey yemediği için hiçbirşey çıkmadı.Telaşlanan Murat da Gül'ün arkasından merdivenlere yöneldi.yatak odasına girdi ve banyonun kapısında Gül'ü beklemeye  başladı.bir müddet çıkarma sesleri duydu fakat daha sonra ses kesildi.kapıyı çaldı, Gül'e seslendi. cevap gelmeyince içeri girdi ve klozetin yanında baygın yatan Gül'ü gördü.hemen yanına geldi yüzüne biraz su serptikten sonra kucakladığı Gül'ü getirip yatağa yatırdı.Hemen cebinden telefonunu çıkardı ve Hasan'ı arayıp çağırdı.Gül'ün yanıbaşına geldi uyandırmak için ufak ufak sarstı ama kendinden geçmiş küçük kız bir türlü uyanmadı.Çaresiz Hasan'ı beklemeye koyuldu.odanın içinde yukarı aşağı dolaştı bir müddet,sonra gelip yatağın yanındaki komidinin üzerinde oturdu.

Sinema filmi izler gibi Küçük kızı seyre daldı,bir çekirdeği eksikti.Derin derin inceledi Gül'ün yüzünü.bir genç kız makyaj yapmadan nasıl bu kadar güzel olabilir diye düşündü.birlikte olduğu kadınların hemen hepsi uyurken bile makyaj yapıyorlardı.bir defasında kız arkadaşının birini makyajsız yakalamış ve tanımamıştı.o gün bu gün bir kadın mutlaka bakımlı ve makyajlı olmalı diye düşünmüştü.Ama bu genç kız Murat'ın tezini yerle bir etmişti.pürüzsüz bembeyaz bir ten,uzun kıvrık simsiyah kirpiklerle süslenmiş kapkara gözler,minik bir burun,kırmızı ve dolgun dudaklar adeta bir sanat eseri gibiydi.

"Keşke kaderinde senin kadar güzel olsaydı küçük kız.şimdi ben seninle ne yapacağım.oooofffffff  of."

Yarım saat sonra çalan kapı zili Hasan'ın geldiğinin habercisiydi.Murat hızla aşağı inip kapıyı açtı. Telaşı gözlerinden okunan Hasan,

"Murat hayırdır kardeşim,inşallah yine bir yanlış yapmamışsındır."

"Hasan,beni tanmıyor gibi konuşuyorsun,gerçekten çok üzülüyorum.bir hataydı ve açıkladığım gibi alkollüydüm."

"Kusura bakma kardeşim sen hemen gel deyince bende şaşırdım.hem seni tanımasam onun burada kalmasına razı olmazdım.evet söyle bakalım ne oldu."

"Abi biz konuşuyorduk, bir anda midesi bulandı,banyoya gitti bende arkasından gittim.bir müddet çıkardı sonra ses gelmeyince banyoya girdim bayılmıştı.bende getirip yatağa yatırdım uyanmayınca seni aradım."konuşurlarken çoktan içeri girmiş ve merdivenleri çıkmaya başlamışlardı.Murat'ın sözleriyle beraber merdivenlerde bitmişti. Hasan odanın kapısını açmadan düşünceli gözlerle Murat'a baktı.

" midesi bulandı ve kustu öyle mi?"

Murat Hasan'ın gözlerindeki imayı çözmek istercesine dikkatini Hasan'a yönelterek,

"Evet"

Dedi ve dediği anda aklına gelen ihtimalle bu defa Murat'ın gözleri karardı.Kapıyı açmak üzere olan Hasan'ı durdurarak,

"Abi hamile olmasın sakın,aman Allahım olabilir mi?Hasan ben mahvoldum ne yapacağım şimdi.ya aldırmak istemezse?"

Derken çaresizliği sesinden yansıyordu.

"Murat sakin ol bakalım.bu kadar kısa sürede hamilelik belirtileri ortaya çıkmaz,büyük ihtimalle verdiğim ilaçlar midesine dokunmuştur.velevki hamile bile olsa aldırmak fikrini unut, buna asla müsade etmem.bir yanlış başka bir yanlışla temizlenmez,yaratılmış bir canlının canını almaya hakkımız yok."

"Hasan sen delirdin mi?ne söylediğinin farkında mısın ne demek aldırmana müsade etmem? hayatım, kariyerim,geleceğim mahvolur."

Hasan sert bir bakış attı Murat'a,

"Sevgili kardeşim,bunu bu hatayı yapmadan önce düşünecektin.ben sana en başından söyledim.büyük hataların bedeli de büyük olur."

Hasan içeri girdi ve Murat'ı dışarda bıraktı.onbeş dakika sonra cıktı.çaresiz gözlerle bakan Murat'a elindeki kan dolu tüpü göstererek

"Çok yüksek ihtimalle ilaçlar midesini bozmuş ama biz yinede emin olmak için bir kan testi yapalım.akşama arar sonucu söylerim."diyerek merdivenlere yöneldi.Murat'ta arkasından devam etti.merdivenleri sessizce indiler ve çıkış kapısına geldiler.Tam çıkacakken Hasan tehditkar bir bakış attı dostu bildiği adama,onun yanlış bişey yapmayacağını biliyor ama emin olmak istiyordu.

" sakın kardeşim sakın,yanlış bir şey yapma.benden haber bekle,bu testin sonucu belli olsun yarın gelir oturur ve etraflıca düşünürüz mutlaka çıkar bir yol buluruz.Sakın benden habersiz birşey yapma tamam mı?"

Murat olur anlamında göz kapaklarını kapatırken içine düştüğü girdaptan kurtulacak mı yoksa boğulacak mı bilmeden son çırpınışları gercekleştiriyordu.

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin