Murat hızla eve yöneldi. Maksadı Pelin'e yetişip bir şekilde yatak odasına girmesini engellemekti.kapıdan girdi iki adım attı ve koridorun sonunda arkası dönük kıpırdamadan duran Pelin'i farketti.Yavaş adımlarla ilerledi ve Pelin'in yanına kadar geldi.Gördüğü manzarayla 'oglum Murat Ruhuna el fatiha'dedi kendi kendine.Pelin buzdan bir heykel gibi soğuk bakışlarını masanın yanındaki küçük kıza yöneltmiş,Gül ise bakışların etkisiyle donmuş kaskatı kesilmiş,karşılıklı birbirlerine bakıyorlardı.Gül kapı sesini duyunca gittiklerini düşünüp masayı toplamak için aşağı inmişti. Tam masanın yanına geldiği anda kapı açıldı ve hızla ilerleyen ayak seslerinin ardından siması tanıdık gelen bu uzun boylu,alımlı ve sarışın kadınla gözgöze geldiler.Kadının yüzünü hatırladı.Lale'nin okuduğu magazin dergilerindeki mankenlerden biriydi.Ama ismini bilmiyordu,zaten hiç magazin merakı olmamıştı.günün birinde karşısına çıkacağını nereden bilebilirdi ki?Murat'ın beyni bugün iflas etmezse,bundan sonra hic etmezdi.Pelin'in birşey söylemesine fırsat vermeden,
"A Gül sen uyandın mı canımmm"
Derken açılıp kapanan göz kapakları,Gül için söylediklerimi onayla mesajı taşıyordu.Gül itiraz etmeden onaylarcasına başını salladı. Pelin Gül'den gözünü ayırmadan yanına gelen Murat'a tehditkar bir ses tonuyla,
"Murat kim bu?"
Murat bozuntuya vermeden
"gel canım biz çıkalım ben sana dışarıda anlatacağım"
Diyerek Pelin'in kolundan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLİZAR
General FictionBir müddet salondaki koltukta hareketsiz oturdu.Vicdanı aklını sorgularken içinden çıkamadığı dipsiz bir kuyuda buldu kendini.Bir günde hayatı alt üst olmuştu Gerçek olabilir miydi? Yapmış olabilir miydi?Ömründe ilk alkol alışı değildi,nasıl bu kada...