23.bölüm

13.1K 760 1
                                    

Saat 10:00'u geçiyordu.Gül yataktan kalktı, derin bir nefes aldı.Daha önce aldığı siyah etek ve beyaz gömleği giydi.Neticede bu evde hizmetçiydi ve hizmetçi gibi giyinmeliydi.Tüm cesaretini topladı ve odadan çıktı. Mutfağa geçti.Hızlıca kahvaltı hazırlamaya koyuldu.Murat kahvaltı yerine çorba içmeyi sevidiği için önce mercimek çorbası ocağa koydu.Diğerleri için kahvaltı sofrasını hazırlamaya koyuldu. Yaklaşık bir saat sonra mükellef bir kahvaltı sofrası hazırdı.Henüz kimse uyanmamıştı, mutfakta beklemek istemedi. Hem Okan'la karsılaşmak istemiyor,hemde Murat'ın yanında bir bayan görmek canını yakıyordu.Hızlıca kendi odasına geçip bilgisayarını açtı ve kendini oyalamaya başladı.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmeden oyalandı durdu,ta ki kapısı çalıncaya kadar.Gelenin Murat olduğunu anlamış ve biraz rahatlamıştı.İçeri giren Murat,

"Günaydın, napıyorsun?"

"Günaydın,bilgisayarda oyalanıyorum" derken aklından gecen düşüncelerle Murat'ın gözlerine derin derin baktı.(Sende benim gibi bahtsızsın,en büyük düşmanın en yakınında dost bildiğin,evini açtığın arkadaşın.Ne kadar çok birbirimize benziyoruz.) Tabi insan düşündüğü kadar hızlı yaşayamıyor,düşünmesi bir kaç saniye sürdü.Murat hız kesmeden devam etti konuşmasına,

"Çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamışsın ellerine sağlık,Ama bir güzellik eksik"

Gül anlamadığını bakışlarıyla aktarınca,Murat açıklama yaptı.

"Seni de masada görmek istiyoruz"

Alnından soğuk terler akıtan Gül,bir bahane bulmaya çalışarak,

"Şey...ben biraz atıştırdım hem sizleri rahatsız etmek istemem."

"Rahatsız etmek ne demek?Hani arkadaştık!Hadi gel,hem Didem'de seni görmek istiyor."

Gül eninde sonunda Okan'la yüzleşeceği gerçeğinin farkına vararak oturduğu yataktan kalktı.Murat dikkatli gözlerle Gül'ü baştan ayağa süzdü.Şaşkınlığını sesine yansıtarak,

"Gül bu ne hal?"dedi.

Gül önce kendi üzerine sonra Murat'a baktı.

" Ne var ki halimde,ben bu evde hizmetçi olduğum için hizmetçi gibi giyindim,önceki kız arkadaşın benden çok rahatsız olmuştu.şimdi ki arkadaşının da rahatsız olmasını istemiyorum"

Kendinden emin ve kararlı çıkan ses tonuyla Murat'ın ilgisini çekmeyi başardığının farkında değildi.

Murat gözlerini alamadan baktı kömür karası gözlere,artık karşısında çekingen,korkak kız çocuğu yoktu.Kendinden emin,kararlı genç ve güzel bir bayanın sitemli dolu sözleri vardı.Aklından geçenler yüzüne gülümseme olarak yansıdı.Derin bir nefes alarak,

"Neyse,seninle bu konuyu akşam etraflıca konuşuruz,şimdi gidelim millet kahvaltıda bizi bekliyor."

Gül yavaşça yaklaştı.Murat her zamanki centilmenliğiyle kapının önünden çekilerek Gül'e yol verdi.Gül kapıdan çıkarken at kuyruğu yaptığı saçı sallanarak Murat'ın yüzüne değdi.Evet bir kez daha gül kokusuna mest olmuş,bir kez daha hayran olduğu kokuyu almanın hazzını yaşamıştı.Hemen arkasından takip ettigi Gül'le birlikte mutfağa geldiler.Okan ve iki bayan masada oturmuş,Gül ve Murat'ı beklerken muhabbete dalmışlardı.Gül'ün içeri gelmesiyle bir anda muhabbet durmuş,bütün gözler Gül'e çevrilmişti.Okan sinsi bakışlarıyla gizlemeye çalıştığı hayranlıkla, diğer iki bayan ise zamanın en güzel mankenlerinden olmalarına rağmen hasetle bakıyorlardı Gül'e. Murat manzaraya bakınca bu kızda şeytan tüyü var,herkesi etkilemeyi başarıyor diye düşünürken Gül'ün birşey demesine fırsat vermeden,

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin