PD!-29

169 8 0
                                    



"Bir masal yazdım el eleyiz biz,
Bir hayal çizdim göz gözeyiz biz,
Bir dünya diledim sadece senle,
Kocaman harflerle aşk eşittir biz...
Bir rüya gördüm aşktan ibaret,
Aşk dediğim yani senden ibaret.
Cenneti yaşıyor bu kalbim senle,
Kalbimin her atışı senden ibaret..."

Hem en sevdiğim şarkının sözlerini söylüyor,hemde üzerimi değiştiriyordum.
Üzerimi değiştirdim ve aşağı kat'a Sinan'a indim.

Kapısını çaldım.Biraz bekledim.Sinan,üzerinde
sadece bir eşofman ile
açtı kapıyı.Üzerinde tişört yoktu.

-'G-günaydın Sinan,ben şey dicektim hazırsan gidelim dicektim ben'

-'Tamam,üzerimi değiştirip geliyorum ben'

Kafamı tamam anlamında salladım ve içeri geçtim.
Evi hiç değişmemişti.Hala
herşey aynı yerindeydi.
Ve duvarları hala siyah...
Ne kadar ısrar edersem edeyim bir türlü değiştirmemişti duvarlarının rengini.İnatçı işte.Ama ben onun inatçı taraflarını bile çok seviyordum.Ben onu böyle kabul etmiştim.Onun beni bu çenem ile kabul etmesi gibi.Yani aslında ben çok konuşmazdım hatta hiç konuşmazdım ben ama hep bana çok konuşuyorsun derlerdi.Neyse....
Çantamdan gelen telefonumun melodisi ile çantamı açtım ve telefonumu aldım elime.

-'Kuzen,naber?'
-'Ah Nisan,bir bilsen ne oldu?'
-'Abidin,yine ne yaptın?'
-'Sevgilim,beni evden kovdu.'
-'Abidin!Aferim sana!Tebrik ediyorum seni.Ee beni niye aradın?'
-'Kuzen,hani ben şimdi evsiz kaldım ya o yüzden sende kalabilirmiyim?'
-'Hayır deme şansım var mı Abidin?'
-'Maalesef,yok'
-'Tamam,tamam kalabilirsin.'
-'Kuzen ya sen birtanesin valla ya'
-'Tamam,kapatıyorum ben sende anahtar var zaten geçersin eve'
-'tamam kuzen,görüşürüz'

Telefonu kapatıp tekrar çantama koydum.

-'ben hazırım çıkabiliriz'

Arkamı döndüm.Sinan'ın saçları ıslaktı ve o kadar tatlıydı ki..

-'T-tamam çıkalım'

Beraber çıktık.Kafamı Van'a dayadım ve düşüncelere daldım.Arabanın içi çok sessizdi ve bu sessizlikten çok sıkılmıştım.

-'Sinan,radyoyu açabilirmiyim?'

-'Tabiki'

Radyo'yu açtım ve duyduğum şarkı ile
yüzümde kocaman bir
gülümseme oluştu.
Bizim şarkımız çalıyordu.
Sesi daha çok açtım ve şarkı'yı mırıldanmaya başladım.
~~~
Bir masal yazdım el eleyiz biz,
Bir hayal çizdim göz gözeyiz biz,
Bir dünya diledim sadece senle,
Kocaman harflerle aşk eşittir biz...
Bir rüya gördüm aşktan ibaret,
Aşk dediğim yani senden ibaret.
Cenneti yaşıyor bu kalbim senle,
Kalbimin her atışı senden ibaret...

Sinan'ın gözlerinin içine baktım.Fakat o hiçbirşey anlamamış bir şekilde yola bakıyordu.Ne yani hatırlamamışmıydı bu şarkıyı?

-'Sinan'

-'Efendim canımın içi?'

Canımın içi ne güzel bir kelimeydi öyle.
Hem canım,hem içim..

-'Şarkı'yı hatırlamadın mı?'

-'Hayır,hatırlamadım birtanem.Özel bir şarkı mıydı?' 

-'Cidden hatırlamadın mı?Şaka mı yapıyorsun sen?'

Sinan kahkaha attı.Ben ise ona anlamaz gözlerle bakıyordum.

-'Ilahi Nisan,şaka yapıyordum.Ciddiye mi aldın?Ben,bizim ile ilgili hiçbirşeyi unutmadım ve unutmam!'

Sinan'a olan sinirim azaldı ve içim sıcacık oldu.Gözleri öyle aşk dolu bakıyordu ki ona kızdığım için kendime kızdım.Sımsıkı sarıldım ona.
O da bana.Hastaneye gelmiştik zaten.İkimiz de
arabadan indik ve hastaneye doğru ilerledik.

Bizi el ele görenler tebrik ediyorlardı.Fakat bir kadın sinirli  bakıyordu bizlere.
Bende Sinan'a daha çok yaklaştım.Neden bilmiyorum ama o kadını sinir etmek hoşuma gitmişti.

Üzerimize önlüklerimizi giydikten sonra işe başladık.

Akşam nihayet tüm hastalar bitmişti.Beraber eve geçtik.
Eve geldiğimde,ev çok dağınıktı.Bilin bakalım neden?Evet,tabiki Abidin yüzünden!

-'Abidin!'

-'Vayy,kuzen hoş geldin'

-'Abidin,bu evin hali ne?'

-'Of kanki ya!Alt tarafı biraz dağınık evin.'

Sinirle bir çığlık attım.Gıcık ya!Bu hep böyleydi işte!

Tüm evi toplamam tam 2,5 saatimi almıştı.
Yorgunlukla attım kendimi
koltuklara.Telefonumu elime aldım ve Sinan'dan tamı tamına 25 tane cevapsız arama gördüm.
Eyvah!
Kapı çaldı ve korkuyla açtım kapıyı.

Karşımda sinirden 4 köşe olan bir Sinan vardı.
Eyvah ki ne eyvah!

-'Sinan?'

-'Nisan!Niye cevap verilmiyor o telefona?Ya sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?Kafayı yiyordum az kalsın ya!Çok korktum sana birşey oldu diye Nisan ya!Niye açmadın o telefonu niye!'

O arada içeriden bir ses duyuldu,

-'Nisan,kim gelmiş?'

Abidin'in sesiydi bu.
Sinan,sinirle bana baktı.

-'Tabi ya başka insanlarla düşüp kalkarken niye açasın ki telefonu di mi?'

Ne!Sinan bana bunları nasıl söylerdi?

Sinan,sinirle arkasını döndü ve gitti.

Gözümden bir damla yaş aktı.Kapıda öyle kaldım...

Pişman Değilim!(TAMAMLANDI) #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin