PD!-75

193 18 7
                                    

-'Seni çok seviyorum.'

-'bende seni çok seviyorum kardan adam.'
___________

Soğuktan donmak üzere olduğumu anlayınca Sinan ile beraber eve çıktık.Bina-
mım kapısından girdik ve üçüncü kata çıktık.Sinan bu katta evine gidiyordu.

'Görüşürüz Sinan.'

'Görüşürüz sevdiğim'

Ayak parmaklarımın üzerinde yükseldim ve Sinan'ın yanaklarını öptüm.

Kafamı kaldırıp,gözlerinin içine baktım.Bana öyle güzel bakıyorlardı ki,öyle aşk dolu,öyle tutkulu,ve öylesine değil...

'Seni çok seviyorum'

Gözümden bir damla yaş düştü ve yanaklarımı ıslattı.
Neden ağladığımı bilmiyorum,tek bildiğim ağladığımdı...

'Sevdiğim,niye ağlıyorsun?'

Bu sorunun cevabını bende bilmiyordum maalesef!
Belki de,bu aşk'a layık olamadığım içindir...
O,herşeyin en güzeline layık...
Aşk'ında,sevgi'ninde....
O mutlu olmayı hak ediyordu...
Ama ben onu mutlu edemiyordum...
Sorsan,benimle tanıştığı zamandan beri ne zaman yüzü gülmüş diye cevap veremez bana...
Çünkü hiç gülmedi,ömrü hayatı boyunca hiç dökmediği göz yaşını dökmüştü o benimle tanıştığı zamandan beri...
Ben onun sevgisine layık değildim,hemde hiç değildim...

'Seni seviyorum Nisan,seninle ne yaşamış olursak olalım ben seni çok seviyorum,seninle olduğum için dünyanın en mutlu adamı benim.'

'Hayır Sinan,yalan söylüyorsun.Sen,benim ile mutsuzsun.Benim ile her zaman ağlıyorsun sen,ben seni mutlu edemiyorum.'

-'Nerden çıkartıyorsun aşkım böyle şeyleri?Ben seni seviyorum,sadece seni,birtek seni...
Ben seni seçerek en doğru kararı verdim,ve ben Pişman Değilim.'

'Gerçekten mi?'

'Gerçekten'

'Ben,seni hakedecek hiçbirşey yapmadım Sinan,
sen benim için birsürü şey yaptın,ama ben senin başına bela açmaktan  başka hiçbirşey yapmadım,
kendimden nefret ediyorum.'

'Nisan'ım,kaderim...
Ben seni çok seviyorum,seninle olduktan sonra hiçbirşey önemli değil benim için,ister öleyim,ister sakat kalayım,seni sevmekten hiç vazgeçmeyeceğim ben.'

Gözyaşları ile sarıldım Sinan'a.Ben bu adamı hakedecek ne yapmıştım?

'Öhö!öhö!'

Yalancı bir öksürük sesi ile geri çekildim,gelen Uğur'du.

'Uğur,hoşgeldin.'

'Nisan,ben senin ile biraz konuşmak istiyorum.'

-'Tamam,sen eve çık geliyorum bende birazdan.'

'Çifte kumrular ya,çabuk ayrılın birbirinizden,ağaç etmeyin beni.'

'Tamam kuzicim tamam'

Sinan'a sarıldım ve yanaklarından öptüm.

-'yarın görüşürüz birtanem'

'Seni seviyorum,dikkat et kendine,o Uğurmudur nedir seni üzerse de haber ver bana,mesela yere vur iki kere,ben gelirim hemen.'

'Tamam birtanem,vururum ben yere iki kere.'

Merdivenleri ikişer ikişer çıktım ve kapıyı çaldım,bir yandan da şarkı söylüyordum.

'Aç aç Uğur kuzi,annen sana terlik pabuç alacak,aç aç Uğur kuzi,annen sana terlik pabuç alacak.Aç aç Uğur kuzi,annen sana terlik pabuç alacak,aç aç-'

'Nisaaaaannn!'diyerek açtı kapıyı Uğur kuzi'm.
Çocukluğumdan beri ona bu şarkıyı söylerdim ve oda ne zaman duysa sinir olurdu.

Ben kahkahalar ile gülerken,Uğur karşımda burnundan soluyordu resmen.

'Nisan,hayatım birşey mi oldu?'diye endişeli bir şekilde yukarı çıkan Sinan'a ve söylediğim şarkı'dan dolayı burnundan soluyan Sinan'a baktım.İkisi de çok komik görünüyorlardı.

'Nisan sen iyimisin?'dedi Sinan şaşkınca.

'Yok yok iyi değil bu kafayı falan üşüttü sen al bunu bir muayene falan et geri gönder bana.'dedi Uğur ve Sinan'ın üzerine itti beni.

'Seve seve'

Sinan,beni omuzuna aldı ve kendi evine götürdü.Ben hala saf saf kıkırduyordum.
Acaba Uğur'un dediği gibi gerçekten kafayı falan mı üşüttüm ben?

'Aç aç Sinan böceği,annen sana terlik pabuç alacak.
Aç aç Sinan  böceği annen sana terlik pabuç alacak.
Aç aç Sinan böceği annen sana terlik pabuç alacak.'

'Nisan,iyimisin?'

'Sinan  böceği hahahahahahaha'

Sinan,beni omzundan kollarına aldı.Göğsüne biraz daha söküldüm ve uyku'nun kollarına bıraktım kendimi.

Nisan'ı dikkatlice bir zaman bizim olan yatağa yatırdım.
Yatakta cenin pozisyonu aldı ve uykusuna devam etti.Hafifçe yanağına bir öpücük kondurdum.

'Ben senin ile ne yapacağım böyle?'

Uyurken sevdiğini gönül rahatlığı ile seyredebilmek
dünyadaki tüm güzelliklere eş değerdi.
Kıvırcık saçları,yatağa yatınca etrafa dağılmış ve   küçük yaramaz çocuklara benzemişti bu şekilde.
Saçlarını kokladım,derince içime çektim kokusunu.
Papatya  kokuyordu saçları,papatyalar canlıyken değil,öldükleri zaman kokarlarmış...
Nisan ve ben,Nisan'ın en zor  zamanında tanışmıştık ve,ölmek ve yeniden doğmaktı  bu.
Nisan,Güneş'i tanıdıkta ondan nefret etmiş ve ona beslediği o güzel duyguları öldürmüş,ona karşı kötü duygular doğurmuştu.
İşte bu yüzden,papatyamdı o benim.Her ne kadar yara alsa da,her zaman ayakta kalabilen kadınımdı o benim,herşeyi bıraktım,benimdi...
Sadece benim,birtek benim.










Karlı bir Istanbul gecesinden iyi geceler ❄️
Iyi bakın kendinize,dikkat edin hasta olmayın 😘





SESSIZ OKUYUCULAR BIZDEN DEĞİLDİR!

{Sizleriseviyorum}

Pişman Değilim!(TAMAMLANDI) #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin