PD!-59

160 12 6
                                    

Eğlenceli bir şekilde kahvaltımızı ettik ve hastaneye gitmek için hazırlandık.
Meleklerimi son kez öptüm,onları uyandırmadan çıktık  odalarından.
Araba'ya  bindik ve hastaneye doğru yol aldık.

-'Sinaaaaannn!Duuur!Durdur arabayı!'

-'N-Nisan ne oluyor?İyimisin?'

-'Yaa şurdan pamuk şekerci geçiyor,pamuk şeker alalım mı?'

-'Tamam Nisan,alalım da bu yüzden mi bağırdın bu kadar?'

-'Evet,ne oldu ki?Çok mu bağırdım?Of!Yine kesin başını şişirmişimdir ben senin!Sen zaten bıktın artık benden!Sevmiyorsun artık beni!Ama aslında bu kadar olaydan sonra beni sevmeni isteyemem ki senden!Yani sonuçta ben ayaklı bela'yım!
Hiç kimse istemeyebilir beni!Ama şunu bilmeni istiyorum!Ben seni çoooookkk seviyorum!'

Sinan,bana bir anda sıkıca sarıldı.Böyle bir şey beklemediğim için ilk önce şaşırsam da,daha sonra bende ona sarıldım.Belki son kez sarılışımızdır bu.
 

-'Nisan,sen herşeyinle benimsin.Çok konuşmanla,sakarlığınla.
Ve,beni kendine tutsak edebilecek kadar da güzelsin.Senden vazgeçmeye hiç niyetim yok.'

Kulağıma bu sözleri fısıldadığında,hayat benim için durmuştu sanki.Daha sıkı sarıldım ona ve saçmaladığımın farkına vardım.

-'Beni hiç bırakma,hiç vazgeçme benden.'

Sinan arabadan indi ve pamuk şekerci'den 2 tane pamuk şeker aldı,geri arabaya döndü tekrar.
Bana öyle güzel bakıyordu ki,kendimi öyle şanslı hissediyordum ki,az önce o kadar saçmalamıştım ki,ki...

{Akşam-Hastane çıkışı}

Hastane çıkışı'nda Sinan'da bir burukluk hissettim,morali bozuk gibiydi.

-'Sinan,iyimisin?'

-'biraz yorgunum sadece.'

Uzandım ve yanağına bir öpücük kondurdum.Hiç tepki vermedi ve yürümeye devam etti,biz böyle yürürken Sinan'ın telefonu çalmaya başladı,telefonu açtı.

-'Alo?'

-'......'

-'Tamam.'

-'.........'

-'Tamam,geliyorum.'

-'.......'

-'Adresi biliyorum.'

-'.......'

-'Tamam,görüşürüz.'

Telefon'u kapattığında,tam önüme geçip durdu.

-'Nisan,benim acil bir işim çıktı.Gitmem gerekiyor,işim biter bitmez eve geleceğim.'

-'Sinan,bu saatte ne işi?'

-'Gelince anlatırım canım,görüşürüz.'

Sinan,Hızlıca arabasına atladı ve hiç vakit kaybetmeden direk yola çıktı.Saniyeler içerisinde de gözden kayboldu.Bu kadar acil ne işi olabilirdi ki?

"Belki seni aldatıyordur"

"Belki başka bir kadına gitmiştir"

"Belki senden bıkmıştır"

"Sonuçta tam bir ayaklı bela'sın"

Aklıma üşüşen saçma sapan düşünceleri yok saydım ve yoluma yürüyerek devam ettim.Eve geldiğimde,evde sadece "Melek görünümlü şeytan" vardı.

"Senin ne işin var bu evde?
Çocuklarımın yanında. Hafize hanım nerde?"

"İzine çıktı"

"Sen,hangi yüzle hala bu eve gelebiliyorsun Melek?"

"Sinan benim olduğuna göre,senin de bu evde işin yok demektir"

"Ne saçmalıyorsun sen ya!Hemen defol bu evden!Birdaha da geleyim sakın deme!"

"Al bak canım,saçmalıyormuymuşum,hatta şimdi başka kadının yanında o"

Melek'in önüme doğru fırlattığı gebelik testine baktım gözlerimi pörtleterek.Bu,olamazdı..

"Saçmalıyorsun!Sen evlisin!Hamile kalman çok normal!
O çocuk Sinan'dan değil!
Beni kandıramazsın!Şimdi lütfen evimi terk et"

"Ah Nisan'cım,hala tanıyamamışsın 'sevgili' kocacığını.Al bak bakalım,kimdenmiş çocuk?"

Önüme fırlatılan DNA testine baktım,burda yazılanlara göre çocuk Sinan'dandı.

Anlık sinir ile Melek'i kolumdan tuttuğum gibi dışarı fırlattım.Burda yazanlar gerçek olamazdı!

Telefonumun titreşmesi ile telefonumu elime aldım ve gelen mesajı okudum,

{gönderen-Kalbim}

"Meleğim,........'da seni bekliyorum.Sana itiraf etmem gereken şeyler var"

Pişman Değilim!(TAMAMLANDI) #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin